31. BÖLÜM

363 60 71
                                    


Girişten içeriye girer girmez karşılaştığımız manzara gerçekten çok hoştu. Ufuk ve Naz gerçekten iyi bir ekipti. Her zaman geldiğim bu yer bambaşka bir ortam olmuştu.

Ufuk ileriden beni görünce hemen bana doğru koştu. "Nasıl beğendin mi? Harika yapmamış mıyım?" diye böbürlendi. "Güzel güzel.. Naz nerede?" dedim etrafa bakarken.

"Bunun anlamı Pars geldi mi. Gelmediler daha. Pars'ın alçısı dün çıkmış ama yine de araba kullansın istemiyorlarmış birlikte gelecekler." Gözlerimi devirip bar taburesine oturdum. "Garip garip imalarda bulunma."

"Kankicim şimdi yeme beni. Aranızda bir şey olduğu çok belli kör müyüz biz?" dedi ve yanağımdan makas aldı. Çok hızlı davrandığı için engel olamamıştım.
"Yılışık."

"Ben de seni...Bu arada yine yakıyorsun. Pars kalpten gitmez inşallah. Direkt üstüne de atlayabilir."

"Sen de dikkatli ol Naz'ı görünce ağzın yüzün yamuluyor."

İtiraz etmesini beklerken o beni şaşırtacak bir cevap verdi. "Hiç sorma ya. Bu iki kuzen ne yapıyor bize böyle?" En sonda laf bana da dokunduğu için sahte bir sinirle omzuna vurdum. "Bu omzum da senin vuruşların olmadığında eksik hissediyor. Arayı çok açma." dedi omzunu ovarken.

"Aha geldiler!" demesiyle başımı hızla girişe çevirdim ama onları görememiştim. Ufuk'un hunharca attığı kahkahalarla olayı kavradım ve bu sefer gerçek bir sinirle omzuna sert bir yumruk attım. "Seni mahvederim Ufuk."

"Boynun iyi mi Afşin? Kırılmış olabilir." dedi gülmeye devam ederken.

"Sen göreceksin. Tetikte ol."
dedim tehditkâr bir tavırla.

"Geliyorlar." dedi arkama bakarken. "Bu sefer yemezler Ufuk."

"Lan geliyorlar diyorum bu sefer."

"Sen beni salak mı sandın? Bir kere olur o."

"Allah belamı versin geldiler dön bak. Pars'a benim bile dibim düştü acayip yakışıklı olmuş."

"O normalde de yakışıklı zaten."
dedim onu takmadan.

"Teşekkür ederim."
Saçlarımı düzelten elim durdu. Ufuk'un gözlerine kilitlendim ama onu görmüyordum bile. Yutkunup gözlerimi sımsıkı kapattım.

Yer yarılsın ben de en dibine doğru bir yolculuk yapayım lütfen.

Bu yaşanmamış olsun.

Arkamdan dolanan ikili onları görebileceğim bir konuma geldi. Naz ve Ufuk gülmemek için kendilerini zor tutarken ben de kalkıp gitmemek için zor tutuyordum kendimi.

Günah benden gitti dercesine başımı Pars'a çevirdim. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Allah kahretmesin ya!

Öksürüp boğazımı temizledim.
"Siz mi geldiniz? Hoşgeldiniz."

"Baya hoşbulduk yeng- ay aman Afşin." Benim gözlerim büyürken Pars inadına daha da çok güldü.

Neler oluyor ya nereye düştüm ben?

"Oo Afşin ne zamandır görmüyordum seni." Ufuk'un abisi ve bu kulübün sahibi olan Cihan yanımıza gelince derin bir nefes aldım. Cihan gelip bana sarıldı ben de nezaketen ellerimi sırtına koydum. "Hoşgeldin güzellik."
Bakışlarım Pars'a takıldığında az önceki halinden eser kalmamış gibiydi. Dümdüz hale gelen dudakları ve çatık kaşları ile Cihan'ı inceliyordu. "Hoşbuldum." diyerek geri çekildim hemen.

AFŞİN |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin