20. BÖLÜM

424 62 9
                                    

Afşin'in söylediği şarkı. Sesini böyle hayal edebilirsiniz, ortam gece kulübü

-----------------------------------------------------------

Elimdeki hediye paketini dikkatlice tutup taksiden indim. Kulüpten içeriye girdiğimde alışılmış kalabalık yoktu. Ufuk'un dediğine göre bu gece doğum günü kutlaması için kapatmışlardı.

Barmen ile konuştuğunu gördüğüm Ufuk'un yanına gittim. Ufuk beni görünce konuşmayı kesip bana döndü. "Tam zamanında geldin demek isterdim ama biraz daha erken gelsen sabahtan gelecektin." dedi gülerek.
"Kızım heyecandan yerinde duramadın mı? Son iki gündür şaşkınlıktan küçük dilimi yutuyorum sayende bebeğim."

Benimle dalga geçmesine sinirlenip koluna vurdum sertçe. "Ah! Oha ne yapıyorsun kızım senin bu ellerle insanlara şifa olman gerekiyor."

"Biraz daha abart."

"Ne abartması çürüdü çürüdü."

"Çıkık da olabilir tabii." Eliyle saçlarımı karıştırınca hızla elini ittim. "Bir daha bunu yaparsan gerçekten bir yerlerinde kırık çıkık oluşabilir Ufuk."

"Aman tamam bozulmadı saçın merak etme. Doğum günü çocuğu beğenir yani."

"Ee niye kimse yok?" dedim konuyu değiştirerek. Bu imalardan hoşlanmıyordum.

"Çok davetli yok zaten gelirler birazdan. Naz en fazla on kişi falan çağırmıştır. Doğum günü çocuğu çok kalabalık kutlamaları sevmiyormuş. Ne kadar da sen!"

"Sen harbiden kaşınıyorsun ha."
Eliyle olmayan uzun saçlarını savurur gibi yapınca gülmekle göz devirmek arasında gidip gelmiştim.
"Kendime hakim olamıyorum. Bende de böyle. Beni seven böyle sevsin." Başını eğip yüzünü buruşturdu. "Gerçi Naz şerefsiz seviyor sanırım."

"Nereden çıkardın bunu?"
Beni kınayan bakışları üzerimde gezindi.
"Eski sevgilisi aldatmış ya hani."

Gözlerimi kısarak Ufuk'u inceledim. "Sen Naz'ın eski sevgilisinin kim olduğunu bilmiyor musun?" diye sordum merakla.
Sonuçta Ufuk Alp'ten nefret ediyordu. Böyle bir fırsat ayağına geldiği zaman ona etmediği hakareti bırakmazdı normalde.

"Yoo. Kim ki?"
Dudaklarımın iç kısmını ısırıp tereddütle etrafa baktım.
"Naz söylesin bence. Bana düşmez."

Sonuçta Naz bilmesini istemeyebilirdi. Buna karışamam.

Ufuk'un önündeki bardağı alıp kafama diktim. "Yavaş yavaş."
Onu umursamayıp göz kırptım.

Ufuk ile geçen kafa açıcı dakikaların ardından Naz'ın davet ettiği insanlar yavaşça gelmeye başlamıştı. "Naz yazdı gelmişler."

Herkes kapının oraya toplandığında tam ortamızda yemek için can attığım devasa bir pasta duruyordu.

Naz ve Pars içeriye girdiklerinde iki köşede gizlenen görevliler ellerindeki konfetileri patlatmışlardı. Bunu beklemediğim için irkilmiştim.

Pars'ın yüzündeki gülümseme bunun sürpriz bir parti olmadığını gösteriyordu. Naz'ın yönlendirmesiyle pastanın önüne geldiler. Pars gelenlere bakmaya başladığında gözleri bende durdu. Gözleri kısılıp yüzündeki gülümseme büyümüştü. Öyle ki yanağında ortaya çıkan gamzelerini ilk defa şu an fark etmiştim.

AFŞİN |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin