Araba evimin önünde durduğunda çekingen bir tavırla Pars'a döndüm. Onun bakışlarının üzerimde olduğunu fark edince içime farklı bir his yayıldı. Gülümseyerek beni izliyordu.Kendine gel Afşin. Sen bu değilsin. Cesur ol!
Derin bir nefes alıp ben de bakışlarına karşılık vermeye başladım. Öylece belki de dakikalar geçti.
Elini kaldırıp saçlarımı okşadı yavaşça. Gözlerindeki hayranlığı görmemek imkansızdı.
Saçlarımdaki elini kaydırıp yanağımı kavradı. Baş parmağıyla yanağımı okşarken mayışmıştım, gözlerimi kapatmamak için zor tuttum kendimi.Pars başını yaklaştırıp alnını alnıma yasladı ve gözlerini kapattı. Kalbim öyle garip atıyordu ki. Her atışında mideme doğru çok farklı bir his akıyordu. Parmak uçlarım uyuşmuştu sanki.
Pars derin bir nefes çekti içine. "Sonsuza kadar böyle durabilirim." diye mırıldandı. Sanırım ben de."Gitmem gerekiyor." dedim sessizce. Pars bundan hiç hoşlanmamış gibi yüzünü buruşturdu ve hızla dudaklarıma yapıştı. Aceleci bir tavrı vardı.
Diğer elini yanağıma çıkarıp beni kendine daha çok çekti. Bileklerine tutunup ona ayak uydurdum.
Öyle bir öpüyordu ki sanki suydum ve o beni kana kana içiyordu.Kalbim artık boğazımda atıyormuş gibi hissederken yavaşça geriye çekildim. Pars ben çekildikçe dudaklarını dudaklarıma bastırıp bırakmak istemiyordu. "Artık gerçekten gitsem iyi olacak." dedim dudaklarım dudaklarına değerken.
"Hı hı.." diye mırıldandı ve dudaklarımı tekrar esir aldı. Bu hareketine dudaklarım dudaklarının arasındayken güldüm. O an dudağımda hissettiğim ısırıkla aynı anda benden uzaklaştı. Nefes nefese "Bence de git sen, yoksa bırakamayacağım seni. Kendime hakim olamıyorum." dedi.Başımı geriye çekince ellerini indirip biraz uzaklaştı benden. "Tamam o zaman ben gidiyorum." dedim ve kapıyı açtım. Bir ayağımı atıp çıkacakken son bir kez Pars'a baktım. Gözlerindeki isteği görünce bir an vazgeçip arabada kalmayı ve sabaha kadar onu öpmeyi düşündüm ama kendime hakim olup arabadan hızla indim.
"İyi geceler.""Sana da iyi geceler."
Büyük adımlarla kapıyı açıp apartmana girdim ve bu enerjiyle asansöre binmeyip merdivenleri çıktım ikişer ikişer.
İçim içime sığmıyordu. Tam göğsümün ortasında öyle bir his vardı ki nefesim sıkışıyordu sanki ve bundan çığlık atarsam kurtulacakmışım gibi hissediyordum.Mutlulukla banyoya girip uzun bir duş aldım. Duştan çıkınca uyku bastırdığı için dişlerimi fırçalayıp kendimi yatağa attım. Aklıma öpüştüğümüz anlar gelince gülümseyerek gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
Zilin sesine uyanınca zar zor yataktan kalkabildim. Pencereden baktığımda güneşin doğduğunu gördüm. Saat sabahın yedi buçuğuydu kim bu sabahın köründe ya?
Uyku sersemiyle ayağım takıla takıla kapıya vardım ve açtım.
Karşımda Pars'ı görmeyi beklemiyordum.Kapıda dikilen Pars baştan aşağı süzdü beni. Ben de kendime bakınca askılı ve kısa şorttan oluşan bir pijama takımı vardı üstümde.
Pars gözlerini yüzüme çıkarıp bir müddet de yüzümü inceledi. Tam dudaklarımı aralayıp konuşacakken bir anda neye uğradığımı şaşırdım. Pars hızla içeriye girip belimden tuttuğu gibi kapattığı kapıya yasladı beni ve dudaklarıma yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFŞİN |+18|
ChickLitAlt dudağımı ısırınca istemsizce dudaklarım aralandı. Bunu fırsat bilen Pars dilini devreye soktu. Yeni yeni olayı kavrayınca kendime gelip karşılık vermeye başladım. Pars bununla birlikte belimdeki eliyle beni kendine daha da yapıştırdı. Ellerimi...