Kral mektubu sanki defalarca okuduktan sonra inanamayan gözler ile Ares'e baktı. Zaten gergin olan Ares kralın bakışları sayesinde dahada daha gerildi.
" Ne yazıyor?"
Kralın duruşundan bir anlam çıkarması gerekseydi İda'nın kendini kaçıran korsanla evleneceğini bildiren davetiyeyi okumuş olduğunu düşünürdü.
" İda'yı geri getiriyorlar."
" Kimler?"
" Onu kaçıran korsanlar."
" Ne? Neden?"
" Bilmiyorum, elmas adası denen bir yerde İda'yı bırakacaklarını yazıyor. Zamanını söyleyeceklermiş."
Bu harika bir haberdi! Tabi eğer...
" Bu bir tuzak olmasın?" diye fikrini belirtti Ares bu habere sevinmeden önce.
" Bunu bende düşündüm. Ama bizi neden tuzağa düşürsünler? Hem oraya tek gemiyle gitmeyeceğimizi tahmin ediyorlardır. Aptal değillerse bir orduya güç yetiremeyeceklerini bilirler."
" Ben yine de şüpheliyim."
Kralda aynı şüpheyi paylaşıyordu. Ama dedikleri ya doğruysa?
Masasından kalkıp kapıya yöneldi.
" Nereye gidiyorsunuz?"
" Hazırlan Ares, Elmas tepesine gidiyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ FIRTINANIN ŞARKISI~
Fiksi Remaja10 yıl önce küçük bir çocuk öldürüldü. Cesedi bulunamadı. Bir prenses gemiye bindiği ilk gün kaçırıldı. Saraydan biri var. Çok hırslı, çok zalim. Bir prens... Dışı yakışıklı, içi kaos. Krallar ve kraliçeler. Hepsinin kendi hesabı var. Ve yalan... Sa...