İda yine gün boyunca odasındaydı. Ama bu sefer ne dışarı çıkmak istemiş , ne kaptanla konuşmak istemiş, ne de Violet'in getirilmesini istemişti. Sadece yatağında sırtüstü yatarak tavanı izlemiş arada bir de moraran bileğini ovuşturmuştu. Küçükken yaramazlık yaptığı zamanlarda bu morluklardan bedeninde çok fazla olurdu. Ama hiç başkası tarafından yapılmamıştı.
Kapı çalınca gözlerini tavandan ayırıp doğruldu. kimseyi görmek istemiyordu aslında. Ama bu konuda pek fazla seçeneği de yoktu. ''Girin!'' Kapı açılınca Elya elinde bir elbise ile içeri girdi. İda onu beklemiyordu. Kai yada Evan gelir yada Diego yemek getirir zannetmişti.
Elya yatağın yanına yaklaşıp elbiseyi yatağa serdi. '' Kaptan bunu giymenizi istiyor.'' '' Ona onun oyuncak bebeği olmadığımı söyle.'' '' Kendiniz söylersiniz.''
İda bu ters cevaba karşı şaşırdı. Böyle cevaplara alışık değildi. Hatta cevap verilmesine hiç alışık değildi. O emir verir, hizmetçiler ise itaat ederdi. Elya'ya tersçe baktı. '' o burada mı?'' '' Hayır, güvertede sizi bekliyor.'' İda konuşmayı sürdürmeden Elya' nın yanından geçip kapıya yöneldi. ''Nereye gidiyorsunuz?'' ''Güverteye.'' '' Gidemezsiniz.'' İda durdu. ''Neden?'' '' Çünkü elbisenizi giymediniz.'' '' Giyemeyeceğimi söylemiştim.'' '' Ah, şımarık bir züppesiniz!'' İda bu nefret yüklü kelimeler karşısında afalladı. Böyle şeylerin arkasından konuşulduğunu biliyordu. Ama şimdiye kadar kimse bunu yüzüne karşı söylememişti. '' Kiminle konuştuğunun farkında mısın sen? Ben bir prensesim.'' '' Kendi krallığında öyleydin. Şimdi giy şunu.'' dedi Elya elbiseyi işaret ederek. İda Elya'ya küçümser bir bakış attı.
Ne zavallı!
Elya' ya bir adım yaklaşıp aradaki mesafeyi kapattı. Boyu uzun olduğu için Elya'ya tepeden bakıyordu şimdi. '' Yanılıyorsun, bir prenses her yerde prensestir. Bakıyorum da fahişeler içinde aynısı geçerliymiş.'' Elya' nın bakışları öfkeyle alevlendi. Parmakları sıkılıp yumruk oldu. İda gelecek yumruğa karşı hazırlanmıştı.
'' Burada neler oluyor?'' Kapıda duran Diego 'nun sesi ortamda ki gerginliği yatıştırdı. Elya ile İda birbirlerinden uzaklaştılar. Diego neler olduğunu anlasa da karışmamaya karar verdi. '' Kaptan sizi bekliyor prenses.'' '' Geliyorum.'' İda kapıya yürüdü ama Diego ona yol vermedi. Kocaman gövdesiyle yolu tamamen kapatmıştı.
'' Ne istiyorsun?'' '' Kaptan elbiseyi giymenizi rica etti.''
''O elbiseyi giymeyeceğim!'' '' Boş ver onu Diego. O beyinsiz bir maymun gibi . Hiç bir şeyden anladığı yok.'' diye lafa karıştı Elya. İda cevap vermek için ağzını açmıştı ki Diego İda'dan önce davrandı. '' Sen kapa çeneni Elya!'' İda göz kenarı ile baktığında Elya'nın yüzünün kıpkırmızı kesildiğini gördü. İçini hoş bir zafer havası kapladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/270273396-288-k327203.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ FIRTINANIN ŞARKISI~
Tienerfictie10 yıl önce küçük bir çocuk öldürüldü. Cesedi bulunamadı. Bir prenses gemiye bindiği ilk gün kaçırıldı. Saraydan biri var. Çok hırslı, çok zalim. Bir prens... Dışı yakışıklı, içi kaos. Krallar ve kraliçeler. Hepsinin kendi hesabı var. Ve yalan... Sa...