KAÇAK SAVAŞ (FİNAL)

2. BÖLÜM

Ben geldim. Herkese keyifli okumalar.

Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum çitlembiklerim.

'İLK DERS'

Ah aşk...

Bana deli demeleri aslında hep senin yüzündendi. Biz bu hallere boşa düşmemiştik. Dertli dertli iç çektiğimi gören Aslı kolumu dürttü. "Hayırdır?"

Omuz silktim. Birkaç haftadır göremediğim adam yüzünden moralim sıfırdı. Tatile gitmişti arkadaşlarıyla. Ben ise burada boş odasının kapalı perdesine bakmakla yetiniyordum. Şehir turları yapıyordu Aslı'dan öğrendiğime göre. Sosyal medyada aktif olsa oradan her şeyini anında görebilirdim lakin insan bir tek fotoğraf bile atmaz mıydı ya? Atmıyordu! Profil fotoğrafı bile yoktu. Hesabı ise herkese açıktı ancak bir şey paylaşmadığından bir önemi yoktu bunun.

Ben olsam gittiğim her yerde bir sürü fotoğraf çekilir paylaşırdım. Sadece aile ve arkadaş çevremden oluşan takipçi kitlem ise 400 kişiden oluşuyordu. Fotoğraflarımı görenler genelde kusur bulmak için yorum yapıyorlardı. Geçen gittiğim kafede Aslı fotoğrafımı çekmişti ve beğendiğim için paylaşmıştım. Sonrasındaysa kuzenim yazdığı yorumla bütün özgüvenimi yerle bir etmişti.

'Kilo almışsın kuzen, gıdığın çıkmış yine. Bir de gözlüklerinin camları yansıma yapmış.'

Cümlesinin sonuna da gülücük koyması fazla ironiydi. Cevap vermemiştim ancak Aslı gördüğünde baya sinirlenmiş ve cevabı yapıştırmıştı.

'Kıskanma cicim. Profiline bir göz gezdirdim de suratındaki Bülent Ersoy makyajını silince gerçek yüzün nasıl acaba? Ayrıca o kadar shop yapmışsın ki arkandaki ağaçlar bile yamulmuş.'

Bu yorumdan sonra gidip kuzenimin hesabına baktığımda cidden shop yapmaktan arkadaki ağaçların yamulduğunu görmüştüm. Aslında insanların sözlerini kafaya takan biri değildim ancak sevdiğim adam tarafından görmezden gelinmek psikolojikmen çökmeme neden olmuştu. Bir de lanet olası hormonlar! Regl denen baş belası yüzünden alınganlığım tutmuştu.

Aslı'nın yazdığı yorumdan sonra kuzenim bütün fotoğraflarını silmişti hesabından ve herkese gizlemişti de. Aslı'yla takipleşmiyorlardı zaten, hesabı açık olduğu için görmüştü arkadaşım fotoğraflarını.

"Alphan ne zaman gelecek?" diye sordum.

"Karadeniz'e gideceklermiş daha. Bir haftaya kadar döner herhalde." dalgalı saçlarını geriye attı. "Kuaföre mi gitsek?"

"Hiç havamda değilim." annemin yaptığı limonatadan bir yudum aldım. İçindeki buzları seçip ağzıma attığımda gözlerini devirdi.

"Yarın da böyle yaparsan seni parçalarım!"