BEN GELDİM. HERKESE KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM.
OY VE SATIR ARASI YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
ALINTILARDAN HABERDAR OLMAK İSTİYORSANIZ HESABIMI TAKİP EDEBİLİRSİNİZ.
'ÇINLAMA?'
Sorsan böyle olmasını sen de istememiştin ama böyle olsun diye de yapmadığın şey kalmadı...
Yılbaşı için giydiğim elbiseye baktım aynadan. Bugün için Buğra'yla sözleşmiştik ve bana yapacağı sürprizi merak ediyordum. Yaptığım makyajı son kez kontrol edip ayakkabılarımı giydim.
Telefonuma gelen bildirim sesiyle Buğra'nın mesaj attığını anlayarak hızla merdivenleri inerken çizmelerimin topukları ses çıkarıyordu. Kendimi öyle özgüvenli hissediyordum ki sanki bu gece benim gecemdi. Kilo vermenin etkisiyle üzerimdeki elbiseyi kendime çok yakıştırmıştım. Salonda oturan aileme gövde gösterisi yaptığımda annemin maşallahı, babamın kıskanç bakışlarına karıştı. Neyseki abim evde değildi. Sevgilisiyle birlikte program yapmıştı, aksi halde giydiğim elbiseyi çıkarttıracağına adım kadar emindim.
Abiler baş belasının tekiydi!
Üstüme siyah kabanımı geçirdim. Bu akşam nereye gidecektik hiçbir fikrim yoktu ama ailem ona ve bana güvendiği için sorun etmediler gece dışarıda olmama. Hele de Buğra'nın ailesiyle tanıştıktan sonra daha da rahatlamışlardı. Evden çıktığımda babasının arabasını alan Buğra'nın arabaya yaslanmış beni beklediğini gördüm. Baştan aşağı süzdü dışarı çıktığımı görünce. Ardından ıslık çalarak elimi tuttu ve etrafımda çevirdi. "Bu güzellik ne lan?"
"Lan mı? Tam bir odunsun Sarı!" diye ciyakladım.
Gözlerini devirdi. "Benden çok bir şey bekleme."
Güldüm. Ben de gözlerimle onu süzdüm bu kez. Giydiği gri kazak ve siyah pantolonla mükemmel görünüyordu. Üstündeki kabanı benimkiyle aynı renkti. Sarı saçlarını elleriyle düzeltmiş, koluna da mat siyah bir saat takmıştı. "Bu yakışıklılık ne lan?" dedim onun gibi. Bu kez ikimiz de güldük.
Centilmen bir adam gibi davranarak kapımı açtı. Dikkatlice oturdum. O da yerine geçtiğinde arabayı çalıştırdı ve mahalleden çıktık. "Hâlâ söylemeyecek misin nereye gittiğimizi?"
Kaşlarını havaya kaldırıp omuz silkti. "Söylemeyeceğim."
Bir buçuk saatlik yolu trafikte geçirerek geldiğimizde gördüğüm restorana baktım. Burası çok lüks bir mekandı. Sorarcasına baktım Buğra'ya. Gülümsedi. "Bugün için rezervasyon yaptırdım."
"Ama burası çok pahalıdır Sarı."
Göz kırptı. "Biliyorum ama arkadaş kontenjanından yararlandım ben. Rüzgar'ın babası buranın sahibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK SAVAŞ (FİNAL)
General FictionDeli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollar...