Deli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollar...
Lütfen oy ve bolca yorum yapmayı unutmayalım. Siz yorumlarınızla bana destek olduğunuzda heveslenip daha da hızlı yazmaya çalışıyorum.
Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.
İnstagram hesabımı da bırakıyorum. Takip etmek isteyenler buyursun.
misi_deny
Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'UTANÇ!'
Alphan'ın bana olan bakışları hiç hayra alamet değildi. Gözleri arzuyla tüm bedenimi süzerken kalçasına baktığım için yaşadığım utanç katbekat arttı. Yutkunmaya çalıştım ancak onu bile yapamadım gerginlikten. "Allah aşkına şöyle bakmayı kes!" diye söylendiğimde kaşları havaya kalktı.
"Sen bana bakar-" derken hızla sözünü kestim.
"Gözüm çarptı bir an!" kendimi aklamaya çalıştım. Bu kez alaylı bir tebessüm oluştu dudaklarında. Hemen yan tarafımızdaki boydan boya cam olan kısmı gösterdi. "Kesinlikle bir andı, evet."
Ellerimi yüzüme bastırdım. "Sus lütfen!" dedim bu kez artık dibe battığımıhisserken. Erkeksi bir kahkaha atıp arkasını döndü. Kalçasına bakmamak için gözlerimi tavana diktim hızla. Bir daha yakalanmak gibi bir aptallık yapmayacaktım!
Alphan mutfakta tezgahın üzerine çıkardığı ıspanakları yıkarken yanında dikildim. "Ne yapacağız?"
"Börek?" tek kaşını kaldırıp baktı bana yan gözle. "Yapmayı biliyorsun değil mi?"
Başımı salladım. "Ben mi yapacağım ki?"
Dudağının bir köşesi kıvrıldı usulca. "Sen böreği yapacaksın, ben de çorbayla mantıyı."
Ağzım bir karış açıldı. "Mantı mı açacaksın?"
Kaşları çatıldı hafifçe. "Hazır aldım, nereden bileyim ben mantı açmayı?"
Burnumukıvırdım. "Niye, erkekler mantı açamaz diye bir kural mı var?" dedim hemen eşitliği savunan damarımı ortaya koymak için pençelerimi çıkarırken. Hafifçe eğildi. Burnunu kıvırcık saçlarıma dayadığında içine derin bir soluk çektiğini işittim. "Mantı açmayı öğretirsen açarım." kulağıma doğru eğildi, sır verircesine fısıldadı. "Bunun için çok fazla vaktimiz olacak değil mi?"