Deli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollar...
Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen yıldıza basmadan geçmeyelim.
Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'YARA!'
Kaşlarımı havaya kaldırarak baktım. Ukala bir sırıtışpeydah oldu yüzümde. "Arzu için olabilir, sonuçta ben sizi arzunuz dinsin diye öpmüştüm."
Ve Alphan Feza Serter artık karşımda öfkesinden kıpkırmızıydı. Onun bu çıldıran halini keyifle izledim. İçimdeki kırgın kadınsa eline aldığı kadehleAlphan'a kahkaha atarak bakarken aklında yeni tilkiler dolanıyordu. Ben demiştim, kırılırsam misliyle kırarım diye. Canım acırsa karşımdaki kişi kim olursa olsun elbet canını yakacak bir şey bulurdum ve bundan asla pişman olmazdım. Bunu da Alphan Feza Serter yaşaya yaşaya öğrenecekti!
Keskin bir bakış attı bana. "Bu daha ne kadar sürecek?" diye sorduğunda yüzümdeki gülüş silindi.
"Ne, ne kadar sürecek?"
Bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattı. "Beni daha ne kadar pişman edeceksin sözlerimi bana iade ederek?"
Buz gibi bir suratla baktım yüzüne. "Üç yıl... Üç koca yıl, Allah'ın her günü aynı soruyu ben sordum kendime biliyor musunuz?" burukça tebessüm ettim. "Acaba ne zaman beni göreceksiniz, diye. Sizin hayatınızda yerim olmasa bile en azından bir çift kelam edersiniz diye o kadar bekledim ki..." dolan gözlerime inat donuk bir suratla bakmaya devam ettim. "Sadece üç aydır benimle doğru düzgün konuşuyorsunuz, ki o da benim zorumla oldu ve toplasanız iki hafta kadar sizi yaptıklarınızdan vurdum."
Sert yüz hatlarında tek bir yumuşama olmadan bana bakıyordu. Konuşmaya devam ettim. "Bundan şikayetçiyseniz hiç sıkıntı değil, hayatımdan defolup gidebilirsiniz! Ben de size bu sözleri etmek zorunda kalmam."
Aramızdaki mesafeyi kapattı. "Ya gitmek istemezsem?" elinin biri belimi sararken diğeri boynumda yer edindi kendine. Alnını alnıma yasladı. "Ya hayatında olmak istersem?"
Gözlerimi kapattığımda istemsizce akan gözyaşıma engel olamadım. "O zaman bana yaptıklarınızı unutana kadar sizi de kanatmaya devam ederim. Ağır yaralıyım, her kabuk bağladığında yeniden kanattınız beni. Canım yanarken size karşı gardımıindirmemi beklemeyin." dedim titrek bir sesle.
