Ben geldim, herkese keyifli okumalar.
Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum çitlembiklerim. Lütfen en azından bir yorum dahi bırakabilirsiniz.
Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.
İnstagram: misi_deny
Bölüm şarkısı, Sevmemeliyiz.
'SEVMEMELİYİZ!'
Sahneden indiğimde Buğra'nın yanına doğru adımlarken onun arkasında dikilen adama değdirmedim gözlerimi. Bakışlarının üzerimde olduğunu bakmasam bile hissedebiliyordum. "Hoş geldin." dedim Buğra'ya ifadesizce. "İlk iş günüm Buğra, tatsızlık çıksın istemiyorum."
Ne demek istediğimi anladı. Bana doğru birkaç adım daha yaklaşıp arkasındaki adamın sesimizi duymasını istemezcesine konuştu. "Beni takip etmiş, dışarıda karşılaştık." sıkıntılı bir nefes aldı. "Özür dilerim, hemen şimdi durumu anlatıp gitmesini sağlarım."
Başımı salladım. "Gitsin!" dedim sertçe. "Gerekirse zorla götür ama gitsin Buğra, lütfen."
Arkasını dönüp Alphan'a baktı. "Hocam," dediğinde kafamı çevirerek sahneye baktım. Kaya'nın sorgulayan bakışları üzerimdeydi. Ona mahcup bir bakış attım, ilk günden sorun çıkaran biri olmak istemiyordum. Buğra ne söyledi bilmiyorum ama arkamdaki adamın öfkeli sesini işittim.
"Zaman ver dediniz, verdim! Onsuz tam üç ay geçirdim lan ben!" dedi nefesimi kesercesine. Sesinin hâlâ kalbimi titretişi sinirlenmeme neden oldu. Evet, koca üç ay geçmişti fakat benim aptal kalbim hâlâ sesini duyunca bile kuş gibi çırpınıyordu. "Bana bak!" diye bağırdı. Yan taraftaki birkaç masa dönüp bize baktığında dişlerimi birbirine bastırdım. İlk günden kovulmam an meselesiydi.
Buğra onu uyardı fakat dinlemedi bile. Bir anda kolumdan tutulup çekildim. Tam karşımda dikildi, elinin soğukluğunu üstümdeki elbiseye rağmen hissettim. Bırakması için silktiğim koluma rağmen inatla tuttu. "Konuşalım Farya!" dedi sabrı tükenmiş gibi. Özlemle bakıyordu gözlerime. Gözlerinin altı morarmış, teni solgundu. Zayıflamıştı, hem de gözle görülür derecede. Uzayan sakalları onu daha da derbeder hale sokmuştu. Acı mı çekiyordu? Benden daha çok çekmiş olamazdı. O biliyor muydu sahi kaç gece ağlayarak uykuya daldığımı? Peki yediğim yemeğin zehir olduğunu, içtiğim suyun bile boğazımda kaldığını? Etrafımdaki herkese geçti, derken içten içe döktüğüm yaşları? Aynada kendime baktığım zaman kıvırcık saçlarımdan nefret ettiğimi ama sırf o sünepe dediği için saçlarımı bir daha düzleştirmediğimi? Evet nefret ettiğim adamın canımı acıtan sözleri yüzünden inatla saçlarımı kıvırcık bırakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK SAVAŞ (FİNAL)
Ficción GeneralDeli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollar...