47. BÖLÜM

6.3K 305 16
                                    

Selam, ben geldim. Biliyorum biraz geciktim ama hem iş, hem annemin yaz temizliği telaşı derken anca yazabildim. Bekleyenleri geciktirdiğim için üzgünüm.

Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.

İnstagram: misi_deny

Keyifli okumalar.


'ALEV ALEV!'

Aslı elindeki telefonla donmuş vaziyette kalakalırken duyduğu Leyla hanımın sesi zihninde yankılanıyordu. Şu an balkondan atlayıp kendini öldürmek en mantıklı çözümdü onun için. Gerçi ikinci kattan aşağı atlasa ölür müydü orası meçhuldü. Yaralanıp yoğun bakımda kalsa, bu olay unutulunca uyansa ne güzel olurdu. Aklındaki intihar planlarını bozan şey Demir'in annesinin sesi oldu. "Aslı, kızım sen dalga mı geçiyorsun?"

Genç kız boğazını temizledi hemen. "Şaka!" dedi lafı çevirerek. "Şaka yapmıştım Demir'e, sen açınca şaşırdım Leyla teyzem."

Leyla hanım birkaç saniye sessiz kaldı, bu yalana pek inanmış sayılmazdı. Aklındaki tilkiler dört dönerken sinirle konuştu. "Bu nasıl şaka kızım? Bir duyulsa mahallede valla diline düşersiniz milletin."

Aslı derin bir nefes aldı. Yalan söylemesi şu an hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Abisi gelince zaten herkes her şeyi öğrenecekti. Dudaklarını birbirine bastırırken Demir'in sesini duydu bu kez. "Anne kiminle konuşuyorsun sen?"

"Aslı aradı, ekmek aldın mı sen?"

"Aldım, telefonu versen mi artık?" Demir'in bu sözlerinin hemen ardından telefonu vermiş olacak ki bu kez çok daha net duydu adamın sesini. "Alo, Aslı?"

"Şu lanet telefonun neden sende değil?" diye çıkıştı. Her şey zaten karma karışıkken öfke patlaması yaşıyordu.

"Güzelim ekmek almaya gittim, telefonu evde unutmuşum." genç kızın gergin olduğunu anladığı için hemen sordu. "Bir şey mi oldu?"

Aslı kendini yatağa bırakırken birinin gelip yastıkla kendisini boğmasını bekliyordu. "Demir, abim bizi öğrenmiş!"

Demir'in kaşları yukarı kalktı. Bu kötü bir haber değildi ona göre, zaten söylemek istiyordu. Tabii kendilerinden öğrense daha iyi olurdu ama yapacak bir şey yoktu. "Nasıl öğrenmiş?"

"Ben yakın arkadaşlara Farya'yı da eklemiştim. Yanındaymış o sıra, telefondan görmüş." dedi titrek sesiyle. Ağlamak istiyordu, oturup hüngür hüngür ağlamak istiyordu hem de. Burnunu çekip konuşmaya devam etti. "Yetmedi, bir de seni aradığımda açılınca direkt konuştum. Sevgili olduğumuzu öğrenmiş abim falan dedim annene." Bu kez omuzları düştü, hıçkırmaya başlayarak dolan gözlerinden yaşların akmasına izin verdi. Çok bile dayanmıştı.

KAÇAK SAVAŞ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin