Deli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollar...
Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'SARMA SÖZÜ!'
"Arzun dinmedi mi hâlâ Alphan Feza Serter?" bedenimi bedeninden zoraki ayırdığımda çatık kaşlarla bakıyordu yüzüme. "Git başka bir kadın bul kendine. Arzusuna direnemeyen adamlarla işim olmaz benim!"
Hareleri öfkeyle kısıldı. Sözlerim ağırdı ve onun karşısında böyle deli cesaretiyle konuşacak birisi henüz karşısına çıkmamıştı. Sinirli tavrının aksine gayet sakin bakıyordum yüzüne ve bu onu daha da çıldırtıyordu. Alphan'ın gözlerinin içine bakarak bu sözleri sarf etmek her yiğidin harcı değildi lakin ben ona kafa tutuyordum. Demedi demeyin bu adam bana deli gibi aşık olacaktı ve peşimde koşacaktı. Ben mi, ah tabi ki de onu süründürecektim!
Şimdi bile ağzını açıp tek kelime söylemiyordu öfkesine rağmen. Alphan beni severse peşimde pervane olacaktı. Tüm dileklerim bu yöndeydi. Bakmayın siz benim vazgeçtim dediğime, o Alphan'ın beni kıskandığını anlayana kadardı. Madem kıskanıyordu, bunu sonuna kadar kullanacaktım. Bunca zamandır beni görsün diye yapmadığım şey kalmamışken biraz da o çabalasın istiyordum.
"Sen..." dedi dişleri arasından sinirle.
Kaşlarımı havaya kaldırdım. "Ben ne Hocam?"
"Beni çıldırtıyorsun!" öfkesine karşılık sadece gülümsemekle yetindim. Bakışları gülüşüme indi. Çatık kaşları kendiliğinden düzelirken onun bu halinden acayip zevk alıyordum. Alphan Feza Serter önceden olsa söylediğim sözleri bana yedirirdi ancak şimdi karşımda öylece duruyordu.
"Sizi çıldırtmak ne güzel." dediğimde bakışları hâlâ kıvrılan dudaklarımdaydı. Bana böyle baktıkça kalbim yerinde çırpınıyor, nefesim kesiliyordu.
"Çok güzel..." dedi sert yüz ifadesinin aksine yumuşak bir tonda.
"Ne çok güzel?" diye sordum anlamayarak. Gözleri zoraki gözlerime tırmandı.
"Boş ver," yine kaşlarını çattı. Bir gün gerçekten o kaşlarını parmaklarımla düzeltecek, bir daha çatmaması için de yapıştırıcıylasabitleyecektim. "Gidip yatsana sen, yarın derse geç kaldığın an yok yazılırsın!" diye kızdı birden. Bu adam tam bir manyaktı!