11. BÖLÜM

10.2K 537 127
                                    

Ben geldim. Herkese keyifli okumalar dilerim.

Oy ve satır aralarında yorumlarınızı bekliyorum.

Alıntılardan haberdar olmak isteyenler hesabımı takip edebilir.

'ÖFKELİ ADAM!'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'ÖFKELİ ADAM!'

"Adı gibi Hamur, baksana yumuş yumuş!" dedim kucağımda kıpırdanan gri kediye bakarken. Ona dokunmama ilk başta izin vermese de pes etmemiştim ve birkaç kez tırmalanmıştım. Şimdi bile huysuzca bana bakıyordu. Her an saldırıya geçecek gibiydi. Çipil çipil gözleri öfke saçıyordu sanki. Bugün kedilere mama vermek için geldiğim barınakta böyle bir kediye rastlayacağımı düşünmemiştim. Mamayı görünce etrafıma doluşan kedilerin aksine o uzaktan bakmakla yetinmişti. Yanına gittiğim an ise yerinden kalkmış ve saldırı pozisyonuna geçmişti. Görevli kadın, çok huysuz olduğunu, kimseye kendisini sevdirmediğini söylediğinde yaklaşmak için birkaç hamle sonucu tırmalanmıştım lakin şu an kucağımdaydı. Ve onu sahiplenmiştim.

Aslı elini uzatıp sevmek isterken hemen atağa geçti. Arkadaşım ise korkarak çekti elini. Eve gelene kadar kafesinde baya huzursuzluk çıkarsa da şimdi evdeydik. Kucağımdan atladı. Evin içinde dolanmaya başlarken onu izliyordum gülümseyerek.

"İyi geldi sana." diye mırıldandı Aslı. Başımı salladım. "Çok güzel."

Bana Alphan'ı hatırlatıyor...

O da böyle öfkeli, hırçın ve umursamazdı. Kendisine yaklaşan insanları incitmekten çekinmezdi. İç çektim. Onu düşünmeye bir son vermeliydim. Yarın göz randevum vardı, ameliyat olacaktım. Tedirgin ve korkuluydum biraz. Abim bugün eve gelecekti. Yarın birlikte gidecektik hastaneye. Gözlüklerime veda ediyordum.

"Yarın seninle geleceğim." dedi Aslı.

"Buna gerek yok, kısa bir işlem dedi doktor. Abim yanımda zaten, dersine git." diye mırıldandım. Dersinden geri kalmasını istemiyordum.

"Saçmalama Farya, zaten yarın o kadar da önemli bir dersim yok." dalgalı saçlarını at kuyruğu biçiminde toplarken ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum. Gerçekten müthiş bir fiziği ve güzel bir yüzü vardı. Bense sivilcelerim için sık sık maske yapmak mecburiyetindeydim. Gözlerim onunki gibi iri değildi, elmacık kemiklerim yok gibiydi mesela. Tombuldu yanaklarım. Dudaklarım normal büyüklükte ve biraz da gıdığım vardı.

İşte yine yapıyordum. Karşımda güzel birini görünce kıyaslamaktan kendimi alamıyordum. Bunu o kadar çok yapmıştım ki artık alışkanlık haline gelmişti bende. Gittiğim her ortamda, tanıdık tanımadık kim varsa herkesi kendimle kıyaslıyordum. Sadece dış görünüşüm değil, davranışlarımda buna dahildi. Mesela fevriydim, çabuk karar verir sonunu düşünmezdim. Nerede ne konuşacağını bilmeyen, patavatsız, daima kendi doğrularımla hareket eden biri olduğum için çoğu kişi beni itici bulurdu.

KAÇAK SAVAŞ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin