22. BÖLÜM

10.3K 444 20
                                    

Selam, ben geldim. Herkese keyifli okumalar.

Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.

İnstagram hesabımı da buraya bırakıyorum.

misi_deny

(Bölüm boyunca Alphan Feza Serter'i bırakıyorum buraya.)

'SAPIK KADIN!'

Aşk güzel şeydi. Koca dünyada sizi seven ve sizin de sevdiğiniz birisinin olması mucizeviydi. Milyonlarca kişinin içinden sadece o sizi seviyordu. Aynı duygularla bağlandığınız, kalbinizin bir kuş gibi çırpındığı bir insan.

Alphan Feza Serter... Duruşu, bakışı, o vazgeçilmez diktatörlüğüyle beni sarsıyordu. Temellerimden sarsılıyor gibiydim evet. Aklım tamamen onunla doluydu. Nefes alırken bile aynı havayı soluduğumuz için salakça bir tebessüm oluşurdu önceden. Beni sevmesi imkansız geliyordu o zamanlar. Görünmez biriydim onun için, hatta bir ara 'Acaba kısa olduğum için mi beni göremiyor?' diye saçma fikirlere kapıldığım dahi olmuştu. Zira neden bu kadar görünmez olduğumu anlayamıyordum.

Şimdi ise durum çok farklıydı. Artık beni fazlasıyla görüyordu. Onun olduğu bir ortama girdiğimde gözleri direkt üzerime çevriliyor, bana baktığını alenen belli ediyordu. Hatta bir keresinde derste suratıma uzun uzun baktığında Buğra sertçe öksürerek onu uyarmıştı. Bir Hocanın, öğrencisini bu denli süzmesi hoş değildi tabi.

Hafta sonunu yatağımda pinekleyerek geçirirken aklımdan binlerce düşünce geçiyordu. Alphan sabah erkenden beni aramıştı. Uykulu biçimde açtığım telefonda kimin aradığına dahi bakmamıştım o sıra. Alphan'ın sesini duyunca kısa bir afallama yaşayıp uykudan sıyrılmam saniyemi almıştı sadece. "Uyan hadi, birlikte kahvaltı yapmaya gidelim."

Telefonu açar açmaz söyledikleri tam olarak bunlardı. "Ne kahvaltısı ya karga bokunu yemeden?" diyen de bendim evet! Ağzımın ayarı yoktu. Hele bu sıralar Alphan'ın yanında hiç yoktu. Bir şekilde kaba konuşurken buluyordum kendimi. Ve bu durum sinirlerimi bozmaktan başka bir halta yaramıyordu. Söylediğim bu kaba kelimelere öfkelenip kendime küfredesim geliyordu ve bu bir kısır döngüye çevriliyordu.

Derin bir nefes aldım. Şu ağzıma bir ayar çekmem şarttı. Yatağımın üzerine atlayan şerefsizle irkildiğimde miyavlayarak yanıma geldi. "Ne oldu?" diye sordum. "Yaş mama istiyorsan yok, çok şişmişsin. Veteriner amcanın ne dediğini duymadın mı?"

KAÇAK SAVAŞ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin