Ben geldiiiiim.💃
Yeni kurgumuzla karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.
Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum çitlembiklerim.
Keyifli okumalar...
"KAÇAK!"
"Kız Farya, gelirken bize de ekmek al, sepeti atıyorum aşağı. Para içinde." diye bağıran Raziye ablaya başımı kaldırarak baktım. İkinci kattan sallandırdığı sepeti birkaç adım ötemde sallanırken bacak boyumun kısalığına aldırmadan tekme savurdum sepete.
"Eşek kadar kızın var Raziye Hatun! Kalksın o alsın ekmeğini."
Ağzının içinde homurdandı. Bana sesini duyursa yapacaklarımı bildiğinden olsa gerek ılımlı yaklaşmaya çalışıyordu. "Ne var sanki kızım oraya kadar gitmişken bize de iki ekmek alıversen?"
Yapmacık sözlerine karşılık yüzümü buruşturdum. "Geçen Seher teyzenin altın gününde 'Bu kız da gittikçe çirkinleşiyor.' diye laf söylemesen tatlı sözlerine kanacağım cidden!"
Sepetini geri yukarı çekti. "Yalan mı kız? Valla benim Tuğçe'm bakkala ekmek almaya giderken bile bakımlı maşallah. Bir de sana bak, bu yaşta süse püse düşkün olur gençler ama sende tık yok. Bir de takmış yuvarlak gözlükleri haspam."
Tüm mahalleye duyururcasına yüksek sesle konuştuğunda üstümdeki eşofmanları, tepemdeki dağınık topuzumu ve yuvarlak gözlüklerimi süzüyordu buruşturduğu yüzüyle.
Annemin elime tutuşturduğu parayı dizleri çıkık pijamamın cebine sıkıştırdım. "Senin kızın hayırsız evlat oluyor işte. Misal şimdi güzellik uykusundan kalkıp o yüzüne boya badana yapıp toparlayana kadar öğle olmuş olur. Sen birine minnet edeceğine kızını kaldır da yüzünü güldür."
O laf 'Götünü kaldır da yüzünü güldür.' olacaktı ama değiştirmiştim. Bunun pekala farkında olan Raziye abla sözlerime karşılık bozardı. Siniri sanki kulaklarından çıkıyordu şimdi. Tam arkamı dönüp keyifle yoluma devam edecekken duyduklarımla elime taşı almam bir oldu.
"Sen o kiloları anca yürüyüş yaparak falan verirsin zaten. Anan seni o yüzden gönderiyor her sabah ekmeğe!"
Elimdeki taşı onların camına atmamla çıkan ses Raziye ablanın çığlığına karıştı. "Deli, aklı yok bu kızın! Camı, pencereyi indirdi komşulaaaar!"
Dua etsin de kafasını yarmadım ben o taşla, manyak karı! Sabah sabah sinirimi tepeme çıkarmıştı. Hışımla arkamı dönerek mahalle bakkalına ilerlemeye başladım. Bu da ona ders olsundu. Bir daha bana laf etmeden önce kırk kere düşünürdü artık!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK SAVAŞ (FİNAL)
Ficção GeralDeli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollar...