"Evet o Kerem de bu işin içinde ve hatta onunla anlaşma yapıp dibimize sokan da benim." beynimde sağa sola çarpıp duruyordu. Diz kapaklarımın aşağısını hisstemiyordum. Parmak uçlarım buz kesmişti.
Suyum geldikten sonra babam yerinden kalktı, karşımdaki sandalyeye oturdu, hafif öne eğildi ve ellerini birbirine kenetleyerek sakince konuşmaya başladı:
-Evet, nerede kalmıştık?
Saate baktım: 16:00-Semra ile Volkan arasında bebekleri doğmadan önce büyük bir tartışma yaşandı. Volkan'ın kurduğu kolej o dönemlerde yükselişteydi ve daha çok çalışması gerekiyordu. Ayrıca basında yeni yeni tanınmaya başlamıştı. Volkan o dönemlerde sıkça eve geç saatlerde geliyordu. Semra ise bir süre sonra kocasının onu aldattığını düşünmeye başladı. Aralarındaki büyük kavga işte bu yüzden çıktı. Semra'nın böyle düşünmesi Volkan'ın çok ağrına gittiğinden Volkan da buna benzer bir suçla itham etti karısını. Kısa bir süre sonra Semra hamile olduğunu söyledi. Çocuk doğar doğmaz ikisi de test yaptırdılar ve o zaman ortaya çıktı bir şeylerin ters gittiği.
Babamın bu kadar dikkatli anlatması ve en küçük ayrıntıları bile bilmesi beni korkutuyordu. Bunca yıldır nasıl bir canavarla yaşadığımın farkında değildim. Bu küçük siyah gözler ve kaba kulaklar sandığımızdan çok her yerdeydiler. Dinledikçe gerçekler karşısında eziliyordum ve beni buraya getiren Ekin'i, iki saat sonra buluşacağım Kerem'i düşündükçe karşılarında nasıl durmam gerektiğini, neler söylemem gerektiğini kafamda kurdukça karşımdaki insana yoğunlaşmak daha da zorlaşıyordu. En sonunda sesimi çıkarabildim:
-Bize ne bu insanlar arasındaki olaylardan baba?
Böyle bir soru beklemiyor olacak ki önce bir duraksasa da kısa sürede kendini toparladı:
-Haklısın, buraya kadar olan kısım belki ilk görünüşte bizi ilgilendirmiyor ama bu olayların sonuçları kesinlikle bizi ilgilendiriyor.
Derin bir nefes aldım:
-Peki noldu sonrasında?
-Hastane kayıtlarından, ebeye kadar buldular asıl gerçeğin ne olduğunu ve asıl çocuklarını aramaya koyuldular. Buldular da.
-Baba anlayamıyorum, neden hemen hatayı düzeltmediler, Kerem'in nasıl bizimle ilgisi oluyor, hiçbirini anlayamıyorum.
Sesim yüksek çıkmıştı. Sinirden çenem titriyor, her tarafım buz kesiyordu. Bu koca ofiste sanki bir noktaydım ve geri kalan her şey beni çiğneyip geçiyordu.
-Her şey için çok geçti. Hastane itibarını kaybetmemek için bu olayı örtbas etti. Volkan başarılarıyla gündeme gelmeyi bebeğiyle gündeme gelmeye tercih etti. Ekin'i kendi çocukları gibi sevdi ve büyüttüler. Ama her zaman asıl çocukları olan Kerem'i izlediler, o farkında olmadan ona ve ona bakan aileye her anlamda yardım ettiler.
Babamın gmail hesabında hastane ile olan görüşmeleri şimdi yerine oturuyordu. Bizden çok önce arşivlere de ebeye de ulaşmıştı.
-Biz Volkan'la çok iyi iki dosttuk.
Sen kuyusunu kazana kadar.
-Biliyorum dışarıdan hiç masum görünmüyorum ama sizde anneniz gibi ilk beni yargılamayı seçtiniz.
Babamın gözlerine gözlerimi dikmiş hafiften eğilmiştim:
-Buna sen ortam hazırlamadın mı yıllarca baba? Bana bir kere bile "Kızım" dediğini hatırlamıyorum senin. Şu boktan ofis için şu makam için yıllarını heba ettin ama o yılların içinde çocuklarının en özel anlarını kaçırdın sen.
Babam yutkunmuş, gözlerini benden kaçırıyordu.
-Kelimelerine dikkat et Esila.
Hafiften gülmüş, ayağımın topuğunu havada yukarı aşağı oynatmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3E&1K
Dla nastolatkówÜçümüz de yan yana üç blok apartmanın altıncı katındaydık. Sol bloktaki balkondan Kerem bir yandan, sağ bloktaki balkondan Ekin bir yandan bana bakıyordu. İkisinin de bana seslenmesinden korkuyordum. O an korktuğum oldu: -Günaydın Esila! *** Çok ba...