12.BÖLÜM

611 106 71
                                    

Biz onları ayıraduralım ikisi birbirine girişecekken ablam onları ayırmak için bir elinde tabletiyle durdurmaya çabalıyordu ve o sırada tableti yere düştü. Ablam tableti yere düşer düşmez direk yere eğildi ve tüm gücüyle bağırdı:

-Durun siz iki kuş beyinli! Bakın ne yaptınız tabletimin ekranı çatladı!!!

Ben, sonrasında tabletine her şeyinden çok değer veren ablamın ne yapacağını bildiğimden direk arama 3 metre koydum ve siyah kuşaklı tekvando birincisi ablamın ikisini tek sadece tek bir manevra ile yere düşürüp o kısa boyuyla annemlerin yanına kulaklarını çekerek götürmesini izledim.

AN-NEM-LER-İN YANINA!!!

Hemen hızlı adımlarla ve aklımdaki senaryoları silmeye çalışarak ablamın arkasına yetiştim. O kısa boyuyla ne çevikti öyle! 

Annemgilin Kerem'den ve kavga ettiklerinden haberi olmamalıydı. Yoksa babam Kerem'i bir tehdit olarak algılayıp göndermek isteyebilirdi. Buna izin veremezdim, olmamalıydı, hayır hayır düşünmek dahi istemiyorum. O sadece bana ders veren basit biriydi.

"Ooo bir şeyler mi kıpraştı kalbinde Esila hanım?"

"Sus kezban onunla alakası yok."

"Ne ile alakası varmış o zaman?"

"Sınav notlarımla alakası olabilir mi?"

"Hııı kesin öyledir kesin! Önüne bak salak, ablan az kaldı yetişecek piknik yaptığınız yeree!"

1.72 boyumun avantajı olan uzun bacakları kullanmanın tam sırasıydı şimdi:

-Abla dur ne yapıyorsun?

-Çekil önümden o tabletin benim için önemini biliyor musun sen?

Dedikten sonra birbirlerine kinci bakışlar atan ikilinin kulaklarını daha da sıktı ve yavaşça döndürmeye başladı:

-Hepsi senin yüzünden oldu, dedi Ekin.

-Hadi canım kabahatini üstüme atma!

-Sana ne oğlum Esila ile aramda olan ilişkiden, sana ne?

-O yüzden mi kız üstünde ayı kapanına yakalanmış gibi çırpınıyordu?

Bu halde olmalarına rağmen hala kavga etmelerine mi, yoksa deve kadar boyları ve kuş kadar zekalarıyla ablamın işkencesinden kurtulamamalarına mı şaşırayım, bilemiyordum.

-Bak abla eğer annemgilin yanına gidersen laptobumdaki ifşanı yayarım!

Sinirle başını bana doğru döndürdü:

-Ben senin laptobunu daha dün taradım  nasıl olabilir?

-Ee kimin kardeşiyiz kullandık şifreli birkaç program.

-Dur, ya blöf yapıyorsan?

Kulağına doğru eğildim:

-O yüzden mi hala ağzında sakız ile yatıyordun? Bu değişik alışkanlığı bıraktığını sanıyordum?

Ekin ile Kerem durmuş artık bizi dinliyorlardı. Gözlüklerimi yukarı götürdüm. Yerimde gururla silkindim. Böyle yaparlardı insanı Eslem hanım!

-Her ne kadar gurur duymama rağmen yüzüne çarpmak istesem de kısa boyumdan mütevellit sadece içimdeki küfürleri sıralamakla yetinip bu seferlik senin istediğin gibi olsun diyorum. Ama eğer sildiğini görmezsem o "Meşhur silinmiş görüntüleri" daha doğrusu SİLDİĞİM görüntüyü yaymakla kalmam daha beterini yaparım. Anladın?

Kulakları kızarmakta olan ikili, pörtlek gözlerle bir bana birde birbirlerine bakıyorlardı ve bu anı "Sıçış Zamanımız" olarak ilan ediyordum. ETTİM! 

3E&1KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin