15.BÖLÜM

507 80 76
                                    

-Kızım, yarın Kerem geliyor ya.

Yutkundum. Ondan kaçamazdım. Nereye kadar saklanabilirdim?

-Hı hı, demekle yetindim sadece.

Annem odadan çıkınca sessiz adımlarla balkona doğru ilerledim. Acaba uyuyor muydu, ya da evde miydi? Işığı yanıyor muydu, biri daha var mıydı?

"Yok daha neler, yapmaz Keremim öyle şeyy!"

"Allahallah, Keremini kaybettik bu akşam biz!" Sonra sustu kezban. Laf sokamayacak kadar üzülmüştü belli ki.

Balkon kapısının gıcırtısına dikkat ederek, parmak uçlarımda kapıya yaklaştım ve açtım nihayetinde: Işıkları açıktı.

O, uyumamıştı,

Gitmemişti...

Derinden bir oh çekerek önce kapıyı kapattım ardından son kez kapının cam tarafından görünen gölgeye baktım. Gölge ayağa kalktı, yürüdü ve balkon kapısına geldi. O balkonu açar açmaz ben perdeyi çektim ve dakikada bin kez atan kalbimle ağzımdan hızlıca soluyarak yatağımın içine girdim. 

Yarın nasıl olacaktı, nasıl davranmalıydım?

"Onu sevmediğine ikna et yeter!"

"Öyle mi dersin Kezban?"

"Gelecekte çekeceğin şeyin acısını şimdiden çek de kurtul!"

"Kalbim sen ne dersin?"

"Ona her şeyi anlat ve çekip gidin buralardan!"

"Yavaş daha okulum var benim 18 olacağım ileride. Çok fazla film izliyorsun sanki?"

"Kapa çeneni ve yat artık!!" İkisi de aynı anda bunu söyleyince ağzımı bıçak açmadı. İç ses deyip geçmeyin,  dibinizdeki en büyük düşman da en iyi dost da onlardır.

***

-Hadi güzel kızım, kalk.

-Ben sana o gözle bakmadım.

-Yavrum aç gözlerini, kime ne gözle bakmadın?

-Sevmiyorum, sus ve gözlerime bak..

Aniden üzerimden yorgan çekilmiş, yere düşen şeyin  tıkırtısı  ve ablam ile annemin çemkirmeleri uyanmamı sağlamıştı. 

-Ya anne, bu yine ne hikayeler okumuştur da onları mırıldanıyordur rüyasında.

-Hadi sofraya gelin. Maşallah 2 tane eşek kadar kızım var ama ne sofrada yardım eden var ne temizlikte!

Gözlerim yarı açık şekilde kaçıncı boyutta olduğumu ve hayatın anlamını sorguluyordum. Ablam bugün pek mi bir güzeldi yada annemin alnında üçüncü bir göz mü çıkmıştı?

Annem terliklerini sürte sürte odadan çıkarken, ablam ise yanıma gelmişti:

-Kalk be armodillo, hem söyle bakalım ne oldu da annem uyandırmaya geldi seni?  Yalnız ben olmasam yırtamayacaktın. Dün geceyi hikaye dedim de geçiştirdim.

Ayağa zar zor kalkmış, biri yukarıda olan sağ bacağımdaki pijamayı aşağı indiriyordum:

-Dün akşam uyku tutmadı beni. Baktım ki gecenin bir saatinde annem gelmiş dikiliyor başımda. Meğer kadın her akşam böyle yapıyormuş evlilik meselesini haber verdikten sonra. Çok üzgünmüş, katlanacakmışım, akışına bırak falan dedi. Herhalde dün akşamın pişmanlığı var üzerinde.

-Olabilir, hadi tuvalete git de şu ağzının kenarındaki kurumuş salyaları bir temizle.

-Haa çok komik.

3E&1KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin