29.BÖLÜM

220 18 33
                                    

Alp'in hizasına gelerek eğildim, gözlüğümü düzelttim:

-Hmm, adı neymiş bu özel uçağın?

-Kerem uçağı.

Ardından kağıdı elime tutuşturup hafifçe bir şarkı mırıldanarak gitti. Ben ise duyduğum ismi hiç beklemediğimden donakalmıştım. Hemen uçağın katlarını dikkatlice açtım.

Gözlerime inanamıyordum. Bu.. Bu Kerem'den bana cevap niteliğinde gelen bir mektuptu...


ESLEM'DEN...

Tüm gece gözüme uyku girmemişti. Karşı binadaki varlığını bilmek bile beni o kadar rahatsız ediyordu ki...

Eskiden yaşanmış  olaylar , aynı senaryolar ya rüyamda peşimi bırakmıyordu; ya da uyanıkken gözümün önünden geçmeyi. Lanet olsun sana Talha! Daha birkaç gün önce gelmene rağmen sadece orada olmana rağmen nasıl da uyutmamayı başarıyorsun beni!

Asıl sana bravo Eslem, kendini kandırmışsın sen kızım. Hani en ufak bir duygu hissetmiyordun? Şimdi gözleriniz denk gelecek diye ödün kopuyor... 

Sabah olmuştu olmasına ama ne uykumu alabilmiştim ne de kendimi toparlayabilmiştim. Derin bir nefes alıp yataktan kalktım. Küçük kardeşime baktım: ne kadar çirkindi uyurken. Salyaları akmıştı ağzından. O dizilerde makyajla uyanan kızlar yalandı bir kere. O ne hepsinin ağızları kapalı, saçları dümdüz, yorgan bozulmamış bir kere bile?

Elime geçirdiğim saç tokası ile yukarıdan bir at kuyruğu yapıp tuvalete doğru ilerledim. Emir'in odasının önünden geçiyordum ki gördüğüm manzara ile kalakaldım.

Yere düşmüştü.

Battaniyeyi yastık sanıyordu.

Onun da ağzı açıktı.

Ve evet çirkindi.

Tek sen mi düzgünsün diyecek olursanız bunu inkar edemem: öyleyim.

Yanına gidip dürttüm:
-Emir kalk hadi yatağına yat.

Uykulu uykulu rüyasında gördüğü kişiyi ben sanıyordu:

-Ellerinde ne kadar yumuşakmış ya.

Tiksinerek dürttüğüm ellerimi çektim:

-Ablanım ben gerizekalı Ayça değil. Ya Emir kalk ya zaten hayvan gibi ağırsın.

Kafasından neler geçiyor veya zihninde ne tür bir rüya oynuyordu bilmiyorum fakat merak etmediğim aşikardı.

-Hayvan mayvan hiç yakışıyor mu ağzına? Gerçi sana her şey yakışır.

Bu işi Esila gibi çözmek yaramıyordu. Onun kadar kibar değildim belki ama benim de kendime özgü yöntemlerim vardı. Kolunu kavradığım gibi ters yöne çevirip sırtına dayadım. O an bir anırma doldurdu evimizi sevgili kardeşim sayesinde. Gözünün biri açık çenesi yerde kendine gelmişti:

-Sana da günaydın ablacığım. Rica etsem kol-

-Kalk yatağında yat Emir. İyilik yapacağım tuttu onu da burnumdan getirdin.

Cevap vermesine izin vermeden ayağa kalkıp odadan çıktım. Tuvalette işim bitince aynada son bir kez kendime baktım.

Daha zor şeyler atlatmıştım.

Korkunun üzerine git Eslem.

Derin nefes al ver.

Düşmanını görmezden gel.

3E&1KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin