13. bölüm

791 54 26
                                    

İyi okumalar.

1 ay sonra;

"Teşekkür ederim." dedim karşımdaki adama. Gülümseyip "Keşke bu kadar kısa sürmeseydi seninle daha çok vakit geçirmek isterdim." Arzuyla bakıyordu bana. "İyi geceler." dedim. Sessizce durduk birkaç saniye. Dudaklarıma bakıyordu. Eğildiği sırada "Tamam bu kadar yeterli. Hoş sohbetti, evime kadar da getirdin ama bu kadar." diyip arabadan indim. 2 sokak arkada inmiştim. Eve zar zor geldim. Kapıya açmaya çalışırken kapı açıldı. Ablam 1 aydır bana baktığı gibi bakmaya devam ediyordu. İçeri girdim.

"Ne bu halin?" dedi. "Ne var halimde?"   "Kafan yerinde değil."
"İyiyim."
"Leş gibi kokuyorsun."  Yüzüne baktım. "Bana acıma." Bir şey demesine izin vermeden odama çıktım.

Elimi yıkadım. Ayılmam lazımdı. 1 aydır görmüyordum onu. O geceden sonra gitmiş. Şehri terk etmiş. İstediğim birinciliği almıştım. Güzel bir hayata sahiptim. 15 gündür de barlarda geziyordum. Eve yabancılar bırakıyordu. Hiçbiriyle ilişkiye girmedim, öpüşmedim bile ama kafa dağıtmamı sağlıyor. Halbuki sorun yoktu ama bilmiyorum kötü hissediyorum, düşüncelerim beni boğuyor. Kapı açıldı.

Cansu yanıma geldi. Aynadan bana bakıyordu. Bir süre öyle kaldık. "Ne oldu sana böyle Deniz'im?"  Cevap vermedim. Bilmiyordum. "O çok istediğin şey de gerçekleşti. Tüm isteklerin tek tek gerçek oldu. Esra gitti, insanlar onu unuttu, okul birincisi oldun. Konteyjandan bile yüksek yerlere gidebilirsin. İyi bir gelecek seni bekliyor. Ne bu halin güzelim?" İç çektim. "Yeni bir şeyler denemek istiyorum." Yalan her şeyi mahvetmek istiyordum. "Esra yüzünden böylesin değil mi?" Sustum. Hiçbir şey bilmiyorum. "O gidince iyi olursun sandın?" Yine sustum. İçeri geçtim. Yatağa uzandım.

"Uyumak istiyorum."  Cansu ise ışığı açıp çarşafımı aldı. Biliyordu üstüme bir şey örtmeden uyuyamazdım. "Konuşacağız." dedi. "Bu kadar konuşma meraklısısıysan sevgilinle konuş. Rahat bırak beni."
"Onu özledin."
"Saçmalıyorsun." cevap vermesini beklemeden "Başım çatlıyor Cansu, yalnız bırak beni." Kapı çaldı. Ablam içeri girdi. Elinde kahveyle.
"Ayılman için." Anlamıyorlardı, beynimi uyuşturmak istiyordum. Zaman dursun istiyordum. Cansu kahveyi aldı. Ablam odadan çıktı. Kahveyi bana uzattı.

"Dinle beni. İtiraz etmeden karşı çıkmadan sadece dinle." Başımı hafifçe salladım. "Esra'yı özlüyorsun. O gittikten sonra darma duman oldun. Farkında mısın bilmiyorum ama senin varlığın Esra olmuş. Sen Esra'yla var oluyorsun Deniz." dedi. Sustu. Sonra devam etti. "Seni sen yapan Esra'ydı. Gidişini sen istedin ve senin için ili terk etti bu kız. Sadece senin için. Düşündüğün gibi kötü bir kız olsa böyle mi olurdu? Sana yardım etmesini geçtim, onun yatağında uyuduğun gece, yanında istemene rağmen rahatsız etmemek için sen korkma diye masada uyumuş. Böyle biri nasıl kötü olabilir ki?" nefes aldı ve devam etti. "Bu kadar şey sahte olamaz Deniz. At şu negatif düşünceleri. Senin nefret sandığın duygu var ya işte o aşk. Sen Esra'ya aşıksın. Bu kadar güçlü duygular nefret olamaz."  Sinirlenmiştim. "Ondan nefret ediyorum." dedim. "Farkında değilsin. Nefret olsa bu kadar dağıtmazdın. Haline bak. Seni tanıyamıyorum. Seni bu raddeye getiren Esra'nın yokluğu. Sen ona aşıksın. Kabul etsen de etmesen de gerçek bu." Kaşlarımı çattım. "Hiç bakma öyle. Yakın arkadaşın olarak yapmam gerekeni yapıyorum."
"Her şeyimi bilebilirsin ama duygularımı asla. O benim aşık olacağım son insan bile olamaz."

"Sen duygularını bilmiyorsun. Bilsen böyle olmazdı. Esra sana çok farklı bakıyor. Seni herkesten ayrı yere koyuyor. Çok güzel bir ilişkiniz olabilirdi sen mahvettin."  Telefonunu aldı.

Bana bu fotoğrafı gösterdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bana bu fotoğrafı gösterdi.

"Bak, ablası paylaşmış. Esra burada. Elif'le aran iyi diye düşünüyorum."  Telefonu elinden aldım. İçtiğim şeylerin etkisiyle de kalbim hızlı atmaya başladı. Özlemiştim. Cansu haklıydı ben onunla var oluyordum. Cansu elimi tutup "O, denize sahip ve sen onun balığısın. O olmadan yaşayamazsın."  Gülümsedim.

Cansu'da ayağa kalktı. "Telefonum sende kalsın, Elif'in numarası var." Kapıdan çıkmadan önce son cümlesi "Sevdiğin kadına sahip çık Deniz." oldu.

"Teşekkür ederim Elif." dedim telefonu kapatırken. Üstümü değiştirip aşağı indim. "Günaydınlar." dedim. Cansu gülümseyerek "Günaydın." Ablam da soğuk bir şekilde cevap verdi. "Abla ben şehir dışına çıkıyorum. Her şeyi düzeltip geleceğim. Gelince konuşuruz."  Ablamı ve Cansu'yu öptüm. Cansu "Bol şans." Gülümseyip çıktım.

Saatlerdir yoldaydım. Ama az kalmıştı. Esra, şehirden uzak bir kulübede yaşıyormuş ve yalnızmış. Neden böyle bir yere geldi hiçbir fikrim yok. Git dedim diye gidilir mi ya? Düşüncelerimle boğuşurken evin önüne geldim. Manzara mükemmeldi. Onun gözleri gibi yeşildi her yer. Kapıya yöneldim. Pencereden onu gördüm. Olduğum yerde kalakaldım.

Esra'nın karşısında bir kız yarı çıplaktı ve elleri kızın vücudundaydı. Gözümdeki yaşın dökülmesine izin verdim. İlk defa kalbimin acısından gözlerim dolmuştu. Acıyı ilk defa hissettim. Bu duyguya çok yabancıydım. Tam arkamı dönüp gidecekken bacağım sandalyeye çarptı. Sessiz bir küfür savurup yürümeye başladım. Esra'nın "Kim var orada, abla sen misin?" cümlesini duydum. Sesi bile kalbime iyi şeyler yapmıyordu.

Gözlerimi silip hızlı adımlarla yoluma devam ettim. Onun böyle biri olduğunu biliyordum ama görmek berbat hissettirdi. Esra arkamdan "Deniz." diye seslendi. Mümkünmüş gibi daha da hızlı yürümek istedim. Ayağım bu sefer de taşa takılıp düşecekken belimde bir el hissettim.

"Ne işin var burada?" dedi. Hasret kaldığım yüzüne baktım. Ona sert bir tokat attım ve beni bırakmasını sağladım. "Yanlış anla-" cümlesini yarıda kesip "Her şeye rağmen sana inanmıştım." dedim.

Erken bölüm, ilk defa. Kabsvsksdjdbddk

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin