48. Bölüm (Nida)

331 15 15
                                    

İyi okumalar.

Nida
Canım fazla yanıyordu ama ben bunu bile hak etmiyordum. Esra'ya aşık olmak 16'ımda yaptığım en büyük hataydı. Yıllar özellikle de lisedeyken insanı büyütüp olgunlaştırıyor ama ben hâlâ 16'ımdaki Nida gibi ona aşıktım. İlk günkü gibi. Onu gördüğüm ilk andaki gibi kalbimin hızı. Esra'ya baktığımda Deniz'le dudak dudağa görünce derin bir iç çektim.

Aldığım nefes bile yetmiyordu bana. En güzel duygularımın katiliydi içeride sevgilisiyle öpüşen kız. Ne bekliyordum ki? Esra beni hiç sevmemişti, ben ise onun sevgisizliğine bir kalp vermiştim.

Yan tarafımdaki hareketlilikle gözyaşlarımı sildim. "Saklama benden." önüme konulan bardakla teşekkür ettim.
"Omzumda ağlayan bir sen ne çok isterdim bir bilsen." kendi kendine söylediği şeyle içim ısınmıştı. Hâlâ beni düşünen birileri vardı. Başımı omzuna yasladığımda irkildi, eli havada kalınca elini tutup omzuma koymasını sağladım.

"Neden yanımdasın?" dedim. "Deniz benim arkadaşım sen ise." cümlesini yarıda kesti. Kaşlarım çatıldı. Benden mi hoşlanıyordu? Birileri beni seviyor muydu yani? "Ben." dedim. Saçıma düşen ıslaklıkla ağladığını fark ettim. "Sen Esra'ya aşıksın." dedi. "Kaan gelmiş." dedim konuyu değiştirmek için. Hazır değildim hiçbir şey için. "İlgilenmiyorum." dedi. "Ben sadece seninle ilgilenmek istiyorum." dedi. "Ben senin yarana merhem olmak istiyorum." diye devam etti. "Deniz'le çocukluktan beri arkadaşız ve ben hep onun arkasını topladım bu zamana kadar. O yıktı ben tekrar inşa ettim."

Esra'nın kokusu gelince burnuma sağ tarafıma baktım. Buydum işte ben bu kadar. Esra'ya bağımlıydım ve kollarında yattığım kızı kullanmak istemiyordum. Cansu bana iyi gelebilirdi belki ama iyi olmak isteyen kim? Gelecekse Esra'dan gelsin. Biliyorum aptalım. Esra'nın büyüleyici sesiyle "Bölüyorum ama Nida'yla konuşmak istiyorum." dedi.

Cansu'nun omzundan kalktım. Saçımı düzeltip "Tabii gel." dedim. Cansu da bir şey demeden çekip gitti. Tavrını hak ettim ama beni anlaması gerekiyordu. Seven insan anlardı sevdiğini. Esra yanıma oturunca yine kalbim hızlandı. Bir yerinde dur ya.

Esra "Hava soğukmuş." Öyle bir yangın vardı ki içimde hissetmiyordum. "Fark etmemeşim." dedim. Esra derin bir nefes alıp "Nida bu böyle olmuyor." dedi. Hayır lütfen hayatından çıkarma beni. "Esra olduğu kadar olmadığı kader." dedim. "Nida senin kaderinde bu kadar mutsuzluk yok. Ben senin duygularına layık değilim. Yanlış kişiye beslenen yanlış duygular bunlar ve sadece sana zarar değil hepimize zarar bu durum." dedi. Yine kendini düşünüyordu. "Nida eğer beni arkadaş olarak göremeyeceksen hiç görme daha iyi. Sana, bana, Deniz'e, Cansu'ya herkese yazık. Ben Deniz'in yüzünde buruk bir mutluluk görmek istemiyorum." beni de böyle düşünmen için her şeyimi verirdim be Demir. Elimi tuttu. "Nida biz bir hataydık ve ben senden bunun için özür dilerim."

Elimi çektim elinden yeterdi bu kadar aptal aşığa oynamak. Beni hata olarak gören bir kıza içimde bu duyguyu barındıramazdım. "Hayatımın en büyük yanlışıydı seninle beraber olmak Demir. Sen mükemmel bir arkadaşsın ama berbat bir sevgilisin. Haklısın duygularımı hak etmiyorsun, senin için ölüp biten tarafımı az önce gerçekten öldürdün bundan emin olabilirsin. Bundan sonra Fatma ve Elif neyse sen de osun. Ben buna dayanırım ama sen sana aşık olmayan bir Nida'ya dayanabilir misin bilemiyorum." dedim. Esra'nın kaşları çatıldı. Beklemiyordu bunu. Bundan sonra böyleydi. Benim için farksızdı.

Ayağa kalkıp "Kızları daha fazla bekletmeyelim yeterince ortamın içine ettik." dedim ve bahçeden çıktım.

Cansu'yu aradı direkt gözlerim. Düşünceli bir şekilde Deniz'in yanında oturuyordu. Murat'a "Hoş geldiniz." dedim ve Deniz'in omzuna dokundum. "Sevgilinin yanına geç yenge." dedim sessizce. Deniz ortamdaki sarı kıza bakınca bakışları sertleşti ve koltuktan kalktı. Cansu'nun yanına oturup elimi bacağına koydum. "İyi miyiz?" dedim. Başını salladı. Tamam kırgındı ve haklıydı. Neyse en azından bu sefer beni seven biri için uğraşacaktım. Elimi bacağından çekmeyip yanıma gelen Elif'e baktım. "Sorun yok sonra konuşuruz." dedim başımdan savmak için. Sarı kıza dönüp "Nida ben." dedim. "Nihal." dedi gözlerini Esra'dan ayırmadan. Esra iki dakika rahat dur ya. Elif "Eee Fatma Nur ne çalıyorsun bize?" dedi ortamdaki havayı dağıtmak için. Ona hâlâ öfkeliydim. Deniz'in önünde beni küçük düşürmüştü hem de ortada hiçbir sebep yokken.

Fatma Nur boğazını temizleyip "Bugüne layık bir şarkı olsun o zaman." dedi ve her kelimesi kalbime saplanan o şarkıyı söylemeye başladı.

Sen ve ben
Bambaşka iki ışığın altında
Tükenmeden
Bu aşkla yapabiliriz aslında

Dokunabilseydim bir defa
Tutabilseydim elini
Ah, bir bilsen içimden geçeni

Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa

İçimde bitmeyen hisler (bitmeyen hisler)
Acısı dinmeyen izler var
Yine de gelmeni ister
Canımı yakmanı izlerdim

Dokunabilseydim bir defa
Tutabilseydim elini
Ah, bir bilsen içimden geçeni

Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa
Belki de olabilirdik bu defa

Bizim belkimiz de olurumuz da yoktu güzel gözlüm. Bazen vazgeçmek gerekliydi, bazı aşklar yarım kalmalıydı ancak bu şekilde tamamlabilirdik.

Ben sevdim bu platonik aşığı yazmayı ha.

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin