53. Bölüm

258 22 8
                                    

İyi okumalar.

Kan ter içinde uyanmıştım yine. 3 gündür böyleydim. Ağlamaya başlayınca yataktan doğrulan Evrim belime sarıldı. "Deniz teklifim hâlâ geçerli." demişti. Artık sakinleştirecek şeyler söylemiyordu durumum o kadar vahimdi ki teselli etmek için kendini yormuyordu. Güldüm bu sefer. Psikoloğa gitmemi istiyordu. Sırf kendime zarar vermemem için Cansu yollamıştı onu buraya. Kendi de bana Esra kadar öfkeli olduğu için gelmiyordu yanıma.

Telefonumu elime aldım. Esra mesajlarıma cevap vermemişti. Bir umutla yine aradım. Evrim banyoya girdi. Açmadı. "Esra çok pişmanım lütfen affet beni. Ne olur sevgilim ihtiyacım var sa1na. Çok özledim, deli gibi pişmanım." bu tarz şeyler söyleyip sesli mesajı attım. Dinlemeyecekti biliyorum. İstemiyordu beni. Benden nefret ediyor.

Yanımdaki gülleri görünce gülümsedim. Kendim ettim kendim buldum gül gibi sararıp soldum. Evrim "Yüzün gülüyor cevap mı yazdı?" dedi. Gülümsemem durdu. "Gururundan vazgeçmez. Belki de Nida'yla mutludur. Dediği gibi ben olmasaydım mutlu mesut olacaklardı. Şimdi de-" devam edemedim cümleme.

Evrim "Bu kadar sevip de sevgilini nasıl elinde tutamadın hâlâ anlamıyorum." iç çektim. Çok özledim. Ekranımdaki fotoğrafına baktım. Gözlerim doldu. Ben nasıl bu kadar aptal olabildim? Evrim'i kıskanmasına rağmen tepki vermemişti ben ise ilişkimizin içine etmiştim. Kalbim sıkışıyordu düşündükçe.

"Cansu'dan haber var mı?" dedim. "Evde değil. Seni bana emanet etti ve gitti. Nereye bilmiyorum." diye cevapladı. Ablam kahvaltı için çağırınca gitmek istemedim ama Evrim çok zorladı.

Ablam "Karışmayayım diyorum ama Deniz ne yaptın sen?" diye yükseldi. Evrim "Abla zaten kötü üstüne gelme." dedi. "Geleceğim. Cansu anlattı her şeyi.  Bir değil iki değil sürekli sorun çıkartmışsın Deniz. Taş olsa çatlar."

Ablam kızmaya devam ederken "Abla ben nefes alamıyorum. Çok kötüyüm ne olur Esra'yla konuş gelsin." gururum falan hiçbir şey umurumda değildi. "Sadece yüzünü görmek istiyorum valla başka bir şey yapmayacağım. Abla lütfen."

Ablamın gözlerinde acıyı görünce ne kadar berbat olduğumu anladım. Aşk bu kadar acıtır mıydı?  Ablam cevap vermedi ben de kalktım masadan.

Banyoda gözüme çarpan jiletle gözlerim karardı. Buna değer miydi?

Esra'dan
Telefonuma gelen mesajı açmadım. Yine Deniz'dendi. Bu sefer izin vermeyecektim. Kırıp döken bir ilişki istemiyorum. Aşık bile olsam, özlemimden gebersem de Deniz diye bir şey olmayacaktı. Duygularımı öldürürdüm, onun beni öldürmesine izin vermem.

Fatma Nur bacağıma vurup "Yemek koyuyorum oraya ben pislik." dedi. Ayağımı çektim. Elif "Esra uzatmalara oynuyorsun gibi geliyor. Eninde sonunda barışacaksınız. Niye eziyet ediyorsunuz kendinize?" dedi.

Öfkeyle ona bakıp "Tekrar dediklerini anlatmamı ister misin? Cümlelerini hazmedecek kadar midesiz değilim kusura bakmayın." dedim. Elif "Tamam haklısın da kolay mı o kadar? Herkes hata yapar. Seviyorsan barış." dedi. Fatma'ya bakıp "Sen niye bu kadar sakinsin? Ya sadece bana mı ağır geliyor duyduklarım?"

Fatma Nur kahvesini içip "Kanka senin sevgilinin seni eski sevgilinin koynuna yollaması beni niye rahatsız etsin? Sen mutluysan mutluyum değilsen değilim bu kadar." diye açıklama yaptı. "Deniz'den uzak olmak seni mutlu edecek mi?" dedi Elif. Cevabım yoktu.


Onun yokluğu beni sadece daha da üzecekti. "Şimdiye kadar her şeyi mutlu olalım diye yaptım. Her şeyi alttan aldım lan seni tehlikeye attım. Sonuç ne? Olmuyor işte her ilacın yan etkisi vardır benimki beni zehirliyor artık." dedim. Elif "Deniz'in başına bir şey gelse ne hissedersin?" dedi. Kaşlarım çatıldı. "Ne gibi?" dedim.

Elif'in telefonu çaldı. Elif "Bak böyle bir telefon acı acı çalacak." Telefonu eline aldı. "Sonra içinde kötü bir his olacak. Neden olduğunu bilmeyeceksin. Ellerin titreyerek açacaksın telefonu. Karşında tanıdık bir ses." telefonu açtı.

Ben panikle ona baktım. Hayır Deniz'e bir şey olamazdı. O kadar ileri gitmezdi. Kendine bunu yapmazdı. Elif karşıdaki sesi dinliyordu. Elif cevap vermeyince sinirle aldım elinden telefonu. "Çok pişmanım. Dayanamıyorum Elif. Böyle iyiyse eğer ona ben olduğumu söyleme ama ben hiç iyi değilim bunu bil. Ben ben yapamıyorum sadece onu çok seviyorum." bilinçsizce ve ağlayarak söylediği sözler nefesimi kesmişti.

Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Telefonu kapatınca Elif'e baktım. Elif "Esra, Deniz kendine zarar verecek. Bunu istiyor musun?" Fatma Nur araya girip "Sırf bu yüzden istemediğin bir şeyi yapma." dedi. Elif ona öfkeyle "Senin için kolay birilerinin ölümüne sebep olmak Deniz'den bahsediyoruz. Kızın sevgilisi bizim arkadaşımız." dedi.

Fatma Nur "Bu kız başından beri bize sadece bela oldu. Esra'yı 2 güldürdüyse 3 ağlattı. Babanın kuklası oldun bu kız için. Gerisini anlatmak istemiyorum yeter bu kadar. Bitecek bu iş." ayağa kalktı.

Kapıdan çıkmadan son sözü "Ölümse sizi ayıracak olan bırak ölüm olsun."

İşin sonu iyi yerlere gitmiyor.

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin