82. Bölüm

148 20 61
                                    

İyi okumalar.

Esra gözlerini üzerimden çekmeden çayını yudumladı. Fatma Nur'un zoruyla Esra çay yapmıştı. Fatma Nur ayık kafayla konuşalım çok içtin deyip Esra'yı yola getirmişti. Fatma ona iyi geliyordu.

Ben ise Esra dışında her yere bakıyordum. Kitaplığı gözüme çarptı. Çok fazla kitap vardı. Eminim ki çoğunu okumuştur. "Bu kadar kitap okuyup kitaplığa dönüşecekti neredeyse." Fatma Nur'un yaptığı yorumla Cansu göz devirdi. "Aranızdaki kalite farkı kitap okumaktan kaynaklanıyor zaten." Her koşulda Cansu lafını sokuyordu. Ortam gerilince Esra konuyu değiştirdi.

"Velayet konusunda sıkıntı yaşamazsın. 6 yaşından küçük çocukların velayeti yüksek ihtimal anneye verilir." Kim Esra'ya gerçeği söylemek ister?

Fatma Nur "Şiddet de var işin içinde. Engin'in hiç şansı yok."

Cansu'yla göz göze geldik. Anlat der gibi baktı bana.

"Ceren benim öz kızım değil. Engin'le ekipten Zeynep'in kızıydı. Çok severdim  Zeynep'i kollarımda can verdi bir operasyonda. Ceren'i de bana emanet etti."

Esra şaşırmıştı. Fatma Nur ise Cansu'ya bakıyordu. "Yakın arkadaşının kocasıyla mı evlendin yani?" iğnelemek için söylememişti. Şaşkındı. Fatma Nur "Esra ileri gitme."

Fatma Nur biliyordu herhalde Cansu anlatmıştı. Esra çayını bitirdi. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Elimi tuttu. "Gel benimle." Gitmek istemiyorum. Konuşmaktan korkuyorum.

Fatma Nur "Esra geç oldu. Uyusun kız."

(...)

Güzel gözleriyle beni ikna edip yatak odasına getirmişti şimdi de çarşaf değiştiriyordu. "Neden seninle uyuyorum?"

"Çünkü burası benim odam. Yastığıma sarılmak yerine bana sarılırsın işte fena mı?"

"Cansu'yla kalmak istiyorum ben." Çarşafı düzeltme işini bitirmişti. Karşımda durup "Benimle kalmanı istiyorum çünkü seni merak ederim. Gece boyunca odanıza girip seni ve Cansu'yu rahatsız etmek istemiyorum." Yatağın üzerinden diğer tarafa geçti. "Ama sen istemiyorsan çıkabilirsin."

Bu da mı intikamın bir parçası? Bu kadar gerçek hissettiremez hiçbir yalan ya. "Şimdi de intikam için yatağa mı atacaksın beni?" Esra kaşlarını çattı. "Ne?"

"Duydum sizi. İntikam soğuk yemek falan diyordun. Ben de kendimi ezdiriyorum burada. Eğleniyor musun bari?" öfkeyle söylediklerim Esra'nın dudaklarında tebessüm oluşturmuştu.

"Maşallah çok zekisin nasıl da çözdün tüm zekamı kullandığım planı?" Alayla söylediği şeye göz devirdim.

"Gizlice kapı dinleyip duyduğun iki cümleyi üzerine alıp 1 saattir öldürücü bakışlar atıp bir de üstüne triplenip yanıma yatmıyorsun. Deniz Demir ne yapacağım ben seninle?"

"Açıklama yap Esra."

"Pelin'den bahsediyordum. Onu bu gece yalnız bıraktığım için çok üzülmüş bana da ulaşamayınca Fatma Nur'un yanında ağlamış. O uğraşmış Pelin'le. Bana da 'Ne yapıyorsun kızı 2. kez Deniz için kullanıyorsun, yapma.' dedi. Ben de Deniz'i üzdüğü için intikam alıyorum, dedim."

Ne kadar düşüncelisin sen canım ya. "Beni Pelin değil sen üzüyorsun." Pelin'den negatif enerji alıyordum ama kızın bir suçu yoktu. "Kendimi nasıl cezalandırmamı istersin?"

Yatağa oturdum. "Ceza almanı istemiyorum."

"Artık iyi şeyler olsun istiyorum." kafamı yastığa koyarken söylemiştim bunu. Esra bakışlarını bana çevirdi. "Sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor ben sana nasıl zarar verebilirim ki?"

"Neden mutlu olamıyoruz o zaman Esra?"

"Ben özür dilerim. Haklıydın terk etmekte. Sana kötü davrandım. Benim bile kendime dayanamadığım yerde sen nasıl kalacaktın ki? Keşke aldatmasaydın. Şimdi bir ihtimalimiz olurdu. Sana yaşattığım kötü şeyler için çok özür dilerim ama aldatmanı kabul edemem."

O da başını yastığa koydu. Yüzlerimiz birbirine dönük aynı yatak içinde aramızda kilometreler vardı. "Canımı iste ama tekrar birlikte olmamızı isteme." gözlerini kapatmıştı konuşurken. Gözlerini saklamak istiyordu. "Az önce ben olsam senin yanına gelmezdim çünkü bana ihtiyacın yok diyecektim."

"Yarım bıraktığın tek cümlen bu değil." uykulu sesiyle söylemişti bunu. Kalbim hızlandı. Söylememem için bir engel yoktu ama içime bir öküz oturdu. Ne kadar süre sessiz kaldım bilmiyorum. Esra'nın gözleri kapalıydı hâlâ.

"Ben seni aldatmadım."

Ses yok. Nefesimi tutup vereceği tepkiyi bekliyordum. Hâlâ tepki yok. Uyumuş muydu acaba? Üzerine eğildim. Nefes alışverişi ve kalp atışları düzenliydi. Uyumuştu of ya. Evren sanki söyleme diye mesaj veriyor.

Esra'nın yüzünü izledim. Uyumak istemiyordum. Onunla yıllar sonra ilk defa aynı yataktaydım. İkimizden de çok şey eksilmişti.Yan yana olmasak da kalbimizde hissettiğimiz sızı aynıydı. O sızı bizi büyüttü. O aldatıldığına yandı ben aldatan kişi rolünü sahiplenmeye.

Uyandığımda tabii ki Esra'nın kollarındaydım. Asla yanlışlıkla olmadı bile isteye girdim dibine. Ağrılardan genel olarak uyuyamadığım bir gecenin son yılların en güzel gecesi olması Esra sayesindeydi.

Güneş ışıkları gözüme çarpınca Esra'nın birazdan uyanacağını düşünüp çıktım kollarından. Rutin işleri halledip mutfağa geçtim. Fatma Nur ve Cansu yine tartışıyordu.

"Bu becerisizlikle nasıl bekar hayatı yaşayabiliyorsun?"

"Sen de karından bir şey öğrenememişsin."

"Off onlar yukarıda kim bilir neler yapıyor. Biz mutfakta birbirimizi doğrayacağız."

"Yavaş be o kadar da değil. Esra Demir bedel ödeyecek."

"Ya bu kız gerçek anlamda kurudu. Deniz'den başkasına ıslanmadı. Ödemiş bedeli yeterince."

"Yalan söyleme bari. Esra'nın dillere destan gece hayatını biz de biliyoruz."

"O görünen kısım. Deniz dışında kimseye elletmedi kendini."

"Hiç inandırıcı değilsin biliyor musun?"

"İnandırmam için ne yapmalıyım?"

Tamam bu tartışma daha çok devam ederdi de içeri girip müdahale ettim.

"Sizin biz dışında konuşacak bir şeyiniz yok mu?"

İkisi de aynı anda "Yoo." diye tepki verdi.

Fatma Nur "Ne konuşalım? Can dostunun evliliği hakkında mı konuşalım?"

Cansu "Yok senin gece hayatın hakkında konuşalım."

Komik görünüyorlardı. Fatma Nur "Gördüğün üzere ikimizin de ortak noktası sizsiniz. Sizin birlikte olmanız için uğraşıyoruz."

Masaya oturdum. "Gece canımı iste birlikte olmayı isteme benden, dedi."

Cansu üzgün gözlerle bakarken Fatma Nur "Esra büyük konuşmayı sever. Altını da doldurur ama konu sen isen akan sular durur. Güzelce konuşun hatta akşam yemeğine çıkın. Bugün bu ayrılık son bulsun artık."

"Günaydın." Esra'nın sesiyle hepimiz ona döndük. Fatma Nur "Günaydın. Deniz masadan iner misin kahvaltılıkları koyacağım?"

Esra çatık kaşlarla beni izlerken bu hâline anlam veremedim. Ne yapmıştım ki? Bana doğru geliyordu. Masadan inecekken Esra elini belime koydu. İnmeme yardım etti. "Neden tek başına hareket ediyorsun ki?" Sanki damdan atladım.

Göz devirdim. "İlk defa başıma bu tarz şeyler gelmiyor."

"Ha kocan daha önce de el kaldırdı yani sana?"

"Polisim ben."

Cansu "Oturun hadi. Deniz çabuk ol merkeze geçeceğiz."

Esra beni bırakıp sandalyeye oturdu. Cansu da oturmuştu. Fatma Nur, Esra'nın yanına otururum diye henüz oturmamıştı. Ben ise Cansu'nun yanına oturdum.

"Gitmeden önce pansumanını hallet."
Emrin olur canım.

Kimseye sövmeyeceğiniz bir bölüm yazdım.

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin