84. Bölüm

124 16 52
                                    

İyi okumalar.

"Attan inip eşeğe binmek nasıl hissettiriyor?" Cansu'nun alayla söylediği şeye gülmüştüm. Omzuna vurdum. "At gibi kız gerçekten." hayranlıkla çıkan sesime ben bile şaşırmıştım. "Sen bilmem kaçıncı kez bu kıza aşık oldun." Merkeze giriyorduk ve ben hâlâ evliydim. "Sessiz ol." uyarımı dikkate almıştı.

"Önce Rıza Baba'yla mı konuşacaksın yoksa Engin'le mi?"

Engin'le konuşmam daha mantıklıydı. Ekibin ne düşündüğünü, ne kadarını bildiğini bilmiyordum. Engin onlara ne anlatmıştı?

"Engin'e gidelim."

Nezarethane girişindeki polislere mola izni verip kapıya Cansu'yu dikmiştim. Pek kimse yoktu içeride. Engin ve birkaç sarhoş. Engin'in elleri başında önüne bakarken geldiğimi fark etmemişti.

"Engin." Hızla başını kaldırdı. Öfke, kırgınlık, üzüntü, nefret çok fazla şey vardı gözlerinde. "Öldüremedim seni. O kaltak karı kurtardı."

Ağzı yüzü dağılmıştı bunun. Fena dövmüşler.

"Engin yılların hâtrına seninle konuşmak istiyorum."

"Neyin hâtrı lan? Beni bir kızla aldattın neyin hâtrı?"

"Kendini dolduruşa getirme. Onunla ilişkimiz lise yıllarında vardı. Ayrılmak zorunda kaldık. Yıllardır görüşmüyoruz şimdi de tesadüfen karşılaştık. Benden nefret ediyordu geldiğinden beri yanlışlıkla bile teması olmadı. Ben seni aldatmadım."

"Hep aklında o karı vardı değil mi? Bir kere olsun onu önemsediğin kadar bana önem vermedin. Hiçbir zaman beni kocan olarak görmedin. Ben seni zorla evlendirilmekten kurtardım. Her şeyi yaptım. Aile verdim sana. Yuva kurdum. Sen beni hiç sevmedin. Lanet olsun sana." öfkeyle söylediği şeylerde haklılık payı vardı.

"Engin sana aşık olamadığım için özür dilerim. Sevgine aynı şekilde karşılık veremediğim için de. Beni anlamanı beklemiyorum. Senden bunu da istemiyorum. Hayatımı kurtardın, beni mutlu ettin, Ceren'ime annelik yaptırdığın için teşekkür ederim. Hakkını ödeyemem. Sen her şeyden önce silah arkadaşımsın. Seni sevdim ama arkadaşım olarak. Bunun Esra'yla alakası da yok. Sen Zeynep'in aşık olduğu kocasıydın. Ben seni hep öyle gördüm. Sen varken Esra hiç olmadı. Hâlâ da yok."

"Hayatımı mahvettin alçak kadın. Senin yüzünden hapislerde sürüneceğim. Ceren'e nasıl vereceksin hesabını? 'Ben babanın önünde bir kadınla yatak anılarım hakkında konuştum, onun gururuyla oynadım, şerefini iki paralık ettim o da bana cezamı verdi. Ben de savcı sevgilimi kullanarak onu hapise attırdım.' mı diyeceksin? Ceren senden nefret edecek Deniz. Tüm ekip bu teşkilat senden iğrenecek. Eğer benden şikayetçi olursan ve boşanırsan insan içine çıkamazsın. Kızımın yüzünü bir daha göremezsin. Anladın mı beni?"

Demir parmaklıklardan elini uzatıp bağırarak söylemişti bunları. Beni öldürmeden rahat etmeyecekti.

Cansu'nun panikle gelip "Ne oluyor burada?" demesiyle koluna dokundum. "Önemli bir şey değil."

Engin tekrar bağırmaya başlayacaktı ki "Cezanı ne olursa olsun çekeceksin Engin." Cansu'nun da kolundan tutup dışarı çıkardım. Engin sinirden parmaklıklara vurup küfürler ediyordu.

Cansu "Ekibe söylemiş mi?"

Ona cevap verecekken karşıdan Mesut ve Hüsnü abi geldi. Mesut "Kızım ne sizin bu derdiniz?"

Hüsnü abi elini omzuma atıp "Hayvan herif ne hâle getirmiş kızı."

Hakan "Deniz ne oldu da bu hâle geldiniz siz? Engin'in de ağzı yüzü dağılmış."

Aylin'le beraber gelmişlerdi. Aylin bana pek iyi bakışlar atmıyordu.

Mesut abi "Şerefsiz Engin. Kafasını kırmadığıma dua etsin."

Aylin "Bizim Engin'den bahsediyoruz abi. Belki de Deniz'in suçudur bu olanlar."

Cansu Aylin'in yakasını tutup "Ne diyorsun sen be? Öldürüyordu kızı az kalsın. Şiddetin sebebi olur mu?" Öfkeyle konuşurken Hakan onları ayırmaya çalışıyordu. "Savcı Esra Demir diyorum. Bunun bedelini ağır ödeyeceksin Deniz."

Cansu sertçe duvara yapıştırdı onu. Rıza Baba "Ayrılın ne oluyor burada?" bağırmasıyla Cansu yakasını bıraktı. Rıza Baba "Mesut burası sizde. Bir sürü işinizin arasında burada birbirinizi yiyorsunuz." otoriter sesiyle Aylin ve Cansu başını eğmişti. Rıza Baba birkaç adım ileri atınca hemen Cansu'nun koluna girdim.

"Deniz odama gel." Rıza Baba çağırıyordu. Şimdi sıçmıştım.

Cansu'dan

Gerizekalı Aylin. Sana ne milletin özel hayatından. Hüsnü başkomiser "Cansu tamam kızım. Biliyorsun Aylin, Zeynep'ten sonra yıkıldı. Engin'in kız kardeşi gibidir o sağlıklı düşünemiyor."

Deniz'den başkası umurumda değildi. O iyiyse iyiyim kötüyse kötü. "Tamam başkomiserim iyiyim ben. Biraz yalnız kalsam iyi olacak. Siz beni merak etmeyin." Hüsnü başkomiser emin olamamıştı ama Mesut abi "Tamam Hüsnü gel sorgudan çağırıyorlar." Hüsnü başkomiser "Bir şey olursa söyle bana. Kimseye de dalaşma."

Yalnız kalınca Fatma'yı aradım. Açmıyordu.

Tam telefonu kapatacakken açtı.

"Efendim."

"Esra evde mi?"

"Değil. Adliyeye gitti."

"Ne zaman gelir?"

"Neden soruyorsun?"

"Deniz, Esra'yı konuşmak için akşam yemeğe çıkaracak."

"Anladım. Deniz'in numarasını ver. Esra gelince haber veririm ona." Benimle muhatap olmak istemiyor muydu?

"Sen iyi misin Fatma Nur?" Nefes alma sesi geldi.

"İyiyim." sesi titriyordu.

"Değilsin. Neyin var?"

"Önemli bir şey değil. Görüşürüz."

İçime bir öküz oturmuştu. "Görüşürüz."

Telefonu kapattı. O iyi değildi.

Diğer bölümde güzel şeyler var. :)

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin