51. Bölüm

267 19 8
                                    

İyi okumalar.

Cansu elindeki çayı uzatıp "Esra'nın seni ne kadar çok sevdiğini biliyoruz kanka." Herkes Esra fanı ya çok güzel. "İnsan sevdiğini üzer mi? Bugün beni üzmek için elinden gelenin fazlasını yaptı." dedim. "Sen dedin ruh hâli kötüydü diye. Kendine bile iyi gelemiyorken sana nasıl iyi davransın Deniz'im. Biraz bencilce davranıyorsun ilişkinizde."

Cansu'nun dedikleri sinirlendirmişti. "Tutturmuşsunuz bir bencillik. Bu ne kardeşim ben Esra Hanım iyi olsun diye yanında olmaya çalışıyorum onun derdiyle dertleniyorum karşılığında bunu mu hak ediyorum?" dökmüştüm içimi işte. Cansu "Sen kötü hâlinde Esra'ya neler çektirdiğini unuttun galiba." aynı şey değildi. "Ben Esra yüzünden kötü durumdaydım."

"Hayır ön yargıların yüzünden kötü durumdaydın. Esra'yla en başta konuşsaydın her şeyi kimseye yıpratmazdın. Belki de bu kadar acı çekmezdin." Yine mi ben suçluyum?

"Madem konuşmalıydık o çok sevdiğin yengen pardon kuman benimle konuşsaydı böyle bir halt yedim deseydi. Beni aylarca kandırıp kendine aşık etmeseydi." Ne dediğimin farkında bile değildim ama Cansu'nun gözlerindeki hüznü görünce frene basmam gerektiğini anladım. Cansu "İntikam oyunu oynamasaydın kardeşim. Esra nereden bilsin senin bildiğini kıza düşmandın Deniz."

Bu konuşma iyi yerlere gitmiyordu. Derin bir nefes alıp "Başlarım böyle aşkın ızdırabına ya." dedim. Cansu'dan destek almamak daha da üzmüştü beni. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle sessizlik bozuldu. Cansu telefonumu bana uzattı. "Sevgilin aramış." dedi. "Konuşmak istemiyorum." dedim. Tekrar arayınca sesini duymak için can atmama rağmen telefona dokunmadım.

Cansu göz devirip açtı telefonu. Esra'nın aşkım demesiyle yutkundum. Tek kelimesi bile kalbimi hızlandırıyordu. Cansu "Benim yengeciğim. Al şu sevgilini başımdan lütfen." dedi. Esra gülmüştü. "Sevgilim beni istemiyor." dedi. Cansu "Zekanın farkındayım ama aşk seni bile aptallaştırıyor demek ki Esra Demir. Sevgilin sana ölüyor. Gel hadi.Yemek yeriz hiç olmazsa." dedi. Esra onaylayıp kapatmıştı telefonu.

Cansu gülerek bana bakıyordu. "Esra'yı görmek istemiyorum şu an. Kalbim kırıldı Cansu neden anlamıyorsun?"

Cansu "Burada şikayetlenerek saatlerce konuşsak da bir şeyler düzelmeyecek Deniz. Bırak da Esra gönlünü almakla uğraşsın."

Çayımı içerken aklıma gelen şeyle çay boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım. Cansu tedirginlikle "Ne oldu Deniz?" sırtıma vurmaya başlayınca onu durdum. "Tamam geçti." nefesimi düzenleyip "Evrim gelecekti bu akşam." dedim. Cansu boş gözlerle bakıp "Hangi Evrim?" dedi sonra kim olduğu aklına gelince "Oha sana aşık olan Evrim. Kızım ne alaka?" Cansu'nun normalden fazla tepkileriyle yaptığım şeyin doğruluğunu sorguladım bir an. "Ne bağırıyorsun ya? Arkadaştık biz sadece küçüktük Evrim aşık falan değildi. Ortaokul yani ne aşkı?" Aklıma Evrim'in çocukken yaptığı küçük şeyler gelince gülümsedim. Fazla tatlıydı.

Cansu "Küçük veya değil ne alaka birden Evrim?" sorguluyordu şu an. "Takipleşiyorduk zaten. Arkadaşım eve davet ettim. Niye bu kadar abarttın?" Cansu beni süzüp "Esra'yla sevgili olunca mı aklına geldi Evrim? DENİZ ne yaptığının farkındayım. Yapma kıskandırmak her zaman kötü sonuçlar doğurur. Evrim aranızı bozacak boş yere." yine Esra tarafındaydı.

Elif bile beni daha çok destekliyordu. "Cansu gerçekten Esra sevgin beni rahatsız ediyor artık. Yakın arkadaşını üzen, sevdiğin kızı kullanan birini nasıl bu kadar sahiplenebiliyorsun? Ben mi Esra'ya aşığım sen mi belli değil." yine kontrolü kaybetmiştim ve pişman olmuştum.

Cansu bana acıyarak bakıyordu. "Öncelikle Esra'yı senin sevgilin ve Nida'nın platonik olduğu kız olarak değil iyi bir insan olarak destekleyici bir arkadaş olarak görüyorum ve seviyorum." sesini stabil tutmaya çalıştığını fark ediyordum.

Kırılmıştı, haklıydı. "Sözlerine dikkat et Deniz. Benim Esra'ya olan duygularını sorgulayacağına kendi duygularını sorgula. Esra'yı çok seviyorsan bu şekilde davranma. Evrim olayını da unut. Sonra gelip bana ağlama uyarıyorum seni." arkasına bakmadan çıktı odadan.

Kapı çalınca ablam bana gülümsedi. Ben Cansu'ya baktım kapıyı açması için ama o televizyona bakıyordu. O konuşmadan sonra kendimi affettirmek için uğraşmıştım ama başarılı olamamıştım. Ablam "Gelinimi bekletme hadi Deniz." dediği şeye gülümsemiştim. Özlemiştim onu. Kapıya giderken aynaya baktım. Güzeldim. Ruju biraz abartmış olabilirdim.

Kapıyı açınca Evrim'in elinde beyaz gülleri gördüm. Kocaman gülümseyip "Bunlar çok güzel." dedim. Çiçekleri kucağıma alıp ona sarıldım. "Sen daha güzelsin." deyip beni öptü. Ben gülümserken Evrim "Seni çok özlemiştim. Hiç değişmemişsin." dedi.

Kafamı omzundan kaldırdığımda Esra'nın sorgulayan gözleriyle ve kırmızı güllerini gördüm. Üstünde benim ona çok yakıştırdığım kıyafeti vardı. Göz göze gelince Evrim'den ayrıldım. "Hoşgeldin." dedim sadece. "Hoş buldum asker arkadaşım." dedi alayla. Evrim Esra'ya bakarken "Kim bu?" dedi.

Sevgilim demek istedim ama sabahki tavrı geldi aklıma o an gardımı indirmek istemedim ama eğer arkadaşım dersem işler daha kötü olurdu. Esra ne yaşarsak yaşayalım beni arkadaş olarak tanıtsaydı çok kırılırdım. "Sevgilim." dedim gülümseyerek. Evrim "Ciddi misin?" güldü sonra da. Beğenemedin mi aq? Fıstık gibi sevgilim vardı.

Esra Evrim'e hafiften omuz atıp "Aşkım bunlar senin için." dedi gülleri uzatarak. "Senden daha güzel çiçek yok bebeğim hiç gerek yoktu böyle şeylere koyacak yer kalmadı." Onu affetmemiştim henüz alttan altan laf sokmalıydım. Esra dudağıma yönelince boynuna sarıldım. Evrim'in bakışları üzerimizdeydi. Cansu "Ooo hoşgeldin yengem." dedi. Sonra da Evrim'e dönüp "Sen de hoşgeldin Evrim." dedi. Sonra da Evrim'in kolundan tutup "Hadi yemekleri soğutmayalım. Çiftimizi de yalnız bırakalım biraz." deyip Evrim'i çekti mutfağa. "Kim bu lavuk?" dedi Esra.

"Arkadaşım hakkında düzgün konuş Esra." dedim. "Başlatma arkadaşına sana yürüdü o." dedi sinirle. "Esra sakin ol. Cansu da senin tabirinle yürüyor bana. Uzun zamandır görüşemedik sadece Evrim'le." dedim. "Niye seni öpmeme izin vermedin o zaman?" dedi. Dudaklarına yaklaşıp "Beni kıskandığın için değil gerçekten istediğin zaman öpmeni istiyorum çünkü." dedim.

Esra gülümsedi "Seni öpmeyi her zaman istiyorum ben." dedi. Kendimi geri çekip "Sabahki tavrını unutmadım Demir. Evrim varken sorun yokmuş gibi davranacağım ama unuttum sanma daha kendini affettireceksin." dedim.

Ondan uzaklaştım. "Ömrümü yoluna kurban ederim yavrum." dedi kollarımda kırmızı güllere bakarak gülümsedim. Esra beyaz güllere bakarak "Bu gülleri çöpe at." dedi sert sesiyle. "Seni ilgilendirmez güllerim." dedim onları da kucağıma alarak. Esra "Ayrılık getirir diye demiştim sen bilirsin." dedi.

Ablam bize seslenince Esra'ya döndüm. Girmeden önce son cümlem
"Beni senden sen dışında kimse ayıramaz sevgilim." oldu.

Uzun bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz. Bir bölümde Deniz'in binbir ruh hâline şahit olduk yine.

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin