90. Bölüm

146 22 63
                                    

İyi okumalar.

"Esra çay koyayım mı?" Fatma Nur'un kahvaltı masasında Esra'ya kendini affettirmek için yaptığı teklif Esra tarafından reddedilmişti.

"O zaman kaşar vereyim. Seversin sen." Kaşarı Esra'ya uzatırken Esra'nın sert bakışlarını görünce ne dediğini fark etti.

"Öyle demek istemedim." Bana bakarak söylemişti bunu. Ben sorun yok dercesine başımı salladım.

Ceren kucağımda otururken "Özür dilesene akıllım. Sonra da dünkü aldığımız çikolatadan verirsin barışır seninle." ne ara tavsiye verecek kadar yakın olmuştu bunlar?

Cansu "4 yaşındaki çocuk kadar olamıyorsun. Helal olsun." Nida'nın kolları arasında söylediği şeyle omzuna darbeyi yemişti. Esra hâlâ sert ifadesini korurken Fatma Nur "Esra ben çok özür dilerim. Senin dostluğunu kaybetmek istemiyorum lütfen."

Esra yine tepkisiz kalınca "Eğer çikolata verince barışacaksan gidip getireyim yoksa yorma beni oda çok uzak." Fatma Nur son kozunu oynayacakmış gibi Ceren'e baktı.

Ceren kucağımdan biraz kalkıp Esra'nın eline uzandı. "Fatma Nur teyze çok üzgün tüm gece ağladı. Affetsen olmaz mı onu? Ben özür dileyince annem affediyor çünkü beni seviyor. Sen onu sevmiyor musun?" Esra'nın bakışları yumuşamıştı Ceren'i dinlerken.

"Seviyorum tabii ki. Affettim bile. İnsan sevdiğine dargın olamaz ki."

Nida "Anasının kızı ya."

Fatma Nur sevinçle ayağa kalkıp Esra'nın boynuna sardı kollarını. "Seni çok özledim." saçlarını öperken söylemişti bunu Fatma Nur.

"Sen Ceren'e dua et. Cezan daha bitmedi." Esra ciddiyetini korusa da gülüyordu. Fatma Nur Ceren'i benim kucağımdan alıp havaya kaldırdı. Ceren etrafa gülücükler saçarken ben Esra'yı izliyordum. Mutlulukla Ceren ve Fatma Nur'a bakıyordu. "Eline çocuk yakıştı şerefsizin."

Nida "Önce bir sevgili bulsun." Bunu Cansu'yu kıskandığından mı yoksa Fatma Nur'u düşündüğünden mi söyledi bilemiyorum. Esra "Kahvaltını yap hadi işlerimiz var." Fatma Nur'u masaya geldi. Ceren'i bana verecekken Ceren "Ben o ablayı istiyorum." demişti Esra'yı göstererek. Esra şaşırmıştı.

"Yavrum önce yemeğini ye." Ceren sözlerimi hiçe sayıp Esra'ya kollarını açmıştı. Esra "Gel." sesinde isteksizlik akıyordu. Ceren sevinçle Esra'nın kucağına oturdu. Esra elini nereye koyacağına karar verememiş gibiydi. "Beline koy düşmesin kız." Fatma Nur Esra'nın yanına otururken söylemişti bunu. Esra sanki ilk defa bir çocuğu kucaklıyor gibi acemice sarıldı Ceren'e.

Esra hâlâ gergindi. "Sen annemi babamdan kurtardın."

Masadaki herkes duraksadı. Ben bile henüz atlatamamışken bu durumu küçücük çocuk nasıl atlatacaktı? "Ben çok korktum." Ceren'in dediği şeyle Esra varlığını hissettirmek istercesine sarıldı ona.

"Sen çok iyi birisin ama babam değilsin. Babamı çok özledim anne. Sen de seviyorsan babamı affeder misin?"

(...)

"Çocuk o daha Esra. Babasını özlemesi normal."

Hâlâ sabah ki konuşmadan dolayı soğuk davranıyordu. Gün içinde de aramamıştı.

"Ben de babam ablamı taciz ettiğinde Ceren'in yaşındaydım. Ablamın babama yalvarışlarını hâlâ unutamıyorum ama Deniz. Onu o günden beri affetmedim." Sırtını dönmüştü bana.

Arkasından sarıldım. "Ben senin annen değilim. Kızımı psikopat bir adama karşı koruyacağım."

"Hâlâ evlisin."

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin