26. Bölüm (Esra)

478 33 17
                                    

İyi okumalar.

Esra'dan

Duvara bakıp gülümseten kız Deniz'den başkası değildi. Kalbimi hızlandıran, hayatımı güzelleştiren, aşkı tattığım kız Deniz'di.

Sevgilim olan kız:Bana gelsene.🥵

Bir de fotoğraf atmıştı. Nude attığını düşündüğüm için açmadım. 'Uyuyacağım sabah görüşürüz.' yazıp çıktım.

Dolaba su almaya giderken Deniz'in nasıl olduğunu merak ettiğim için Elif'i aradım. Açmadı.

Kapı çalınca bu saatte kimin geldiğini merak etmiştim. Zil çalmaya devam ederken güvenliği arayıp "Kim geldi?" dedim. "Hocanızmış efendim." dedi güvenlik. Aylin Hoca'm gelmişti.

Kapıyı açıp karşımdaki kadına sarıldım. Aylin Hoca'm bana anne olan kadın. Günlerdir güçlü görüntümün altında yatan yorgunluğumu onun kollarında dinlenerek geçirmek istedim. "Tamam hadi gel anlat bana." dedi. Başımı salladım beraber mutfağa geçtik. "Ne içersiniz hocam?" dedim. "Su yeterli Esra'cığım." dedi.

"Deniz'le ne oldu en son?" dedi. Derin bir nefes aldım. "Ona aşık olduğunu biliyorum. Yoklama konusundan belliydi. Bakışların da cabası." dedi gülümseyerek.

"Doğru aşık oldu kızın."

"Şanslısın ki o da sana aşık."

"Biliyorum."

Ben gerçek aşkı bulacak kadar şanslı o aşkı yaşayamayacak, sevdiğim kızı üzecek kadar da şanssızdım. Kader ağlarını örmüştü bize.

"Ne kadar da mütevazısın." dedi hocam. Suyu ona verip yanına oturdum. "Ne yapacağım hocam ben?"

"Ben de onu sana soracaktım. Ne yapmayı planlıyorsun?"

"Bir planım yok."

"Sana verilen senaryoyu oynayacaksın yani?"

"Nida'ya aşık değilim ama değer veriyorum onun üzülmesini istemiyorum."

"Birileri üzülmesin diye kendini ve Deniz'i üzüyorsun."

"Sadece üzülmek değil onun hayatı tehlikede."

"Birazcık da kendi hayatını düşün. Daha 19 yaşında bu kadar sorumluluk fazla kızım."

"Deniz'in hiçbir şeyden haberi yok değil mi?" dedi hocam. "Hayır."  Nasıl anlatabilirdim ki?  "Of Esra of."

Nida benim ilk sevgilimdi. Yönelimim okulda duyulunca Nida da beni merak edenlerdendi. O zamanlar o da popülerdi okulda. Geldi tanıştık. Bir heyecanla sevgili olduk. Bu bir gün beni okulda öptü. Kimse görmese de babam olan müdür görmüştü.

Tehdit etti beni Nida'nın ailesine söylemekle. Nida'nın ailesi duysa kızı öldürürdü. Biz de Nida reşit olana kadar bekleme kararı aldık. İlişkimiz gerçekten yoktu Nida'dan hoşlanmıyordum. Onu hiçbir zaman başka türlü sevmedim. Reşit olunca dededen kalma mirasla para sıkıntısı kalmamıştı. Ailesi ona dokunamazdı.

Nida hâlâ onu sevdiğimi düşünüyor ben ise Deniz'e kaptırdım kendimi. Şu anki sorun ise babam. Bildiği şeyleri Deniz'e söylerse Deniz'i sonsuza kadar kaybederdim sanki şu an farklı bir durum var.

Nida geçen günkü paylaşımıyla ailesini karşısına aldı. Her ne kadar dokunulmazlığı olsa da risk hep vardı. Benim için hayatını ortaya koymuştu.

Bunun yükünü kaldıramıyordum. Ben mutlu olamayacaktım bari sevdiğim arkadaşım mutlu olsun. Seks hariçti ilişkimizde ona dokunamazdım.

Aylin Hoca'm "Müdür Deniz'e söylemeyeceğinin garantisini verdi mi?"  Her şeyi biliyordu. "Canımı yakıyor Deniz'den uzak tutmayı sağlayarak. Onun için bundan daha büyük mutluluk yoktur."

Bunun yanında öz anneme yaptıkları ve karanlık işlerle uğraşmasının delilleri de vardı elimde. O yüzden dişe diş göze göz.

"Onun özgürlüğü benim elimdeyse benim hayatım onun elinde."  Hayatım derken Deniz'den bahsediyordum. "Aşk olmasaydı her şey daha güzel olurdu." dedi Aylin Hoca'm. "Kahve ister misiniz?" dedim. "İçeyim bari."

Kahveyi yaparken Aylin Hoca'm "Fatma Nur'la aranız nasıl?" dedi. Bir de o sorun vardı.

Fatma Nur en başından beri Deniz'in sorun olabileceğini biliyordu. O yüzden engellemek için elinden geleni yaptı. Kalbime söz geçiremeyince müdürün tehditini ortadan kaldırmak için en son Deniz'i benden uzaklaştıracak hamleyi yaptı. Ben de o an daha fazla uzatmasın diye onu ortamdan çıkarttım.

Deniz'den daha çok benim canım yandı çünkü bu durumun tek sebebi bendim. Benim kirli hayatım. Yaptığım hatalar onu kaybetmeme sebebim oldu.

Fatma Nur bizim iyiliğimiz için uğraşırken her şeyi yakıp kül etti. Aramız o yüzden bozuktu. Hayatımdan çıkaramam ama olanları sindirmem gerekiyor.

"Niyeti iyi, eylemi kötü ama ne olursa olsun onsuz yapamam o yüzden şu aralar limoniyiz." dedim kahveyi hocama vererek.

Aylin Hoca'm "Esra'm bence git Deniz'le konuş. Hataların çok fazla ama aşk her şeyin üstesinden gelir. Çok yıprandınız, çok yıprattınız ama bunca şeyin içinde senin için atan bir kalp var ve hâlâ senin yüzünden ağlayan bir çift göz." 

"Ya beni sildiyse hocam. Ya yorulmuşsa her şeyden. Elif'i bile görmek istemeyen biri beni hâlâ istiyor mudur? Elif kaç gündür kapısında yatıyor onun."

Elif, Denizlerin evinin önüne çadır kurmuştu da. Canım arkadaşım benim için her şeyi yapıyor. "Bence Elif bunu sadece senin için yapmıyor o en büyük 2. Esden yakıştırıcısı." dedi gülerek.

Edebiyat öğretmeni olunca 'Shipper' yerine Türkçesini söylüyor. Yakıştırıcısı da hiç uymadı cümleye neyse. "1. yakıştırıcı kim?" dedim hocamın yanında yabancı kelime kullanmayayım ben Türk milliyetçisiyim.

"İnsanlar hep 1.yi merak eder. 2.lerin gerçekten hiçbir önemi yok."  "Fenerbahçe gibi." dedim gülerek. O da kahkaha attı. "Mükemmel örnek."

"1. benim en çok ben destek oluyorum bu işe. Suç olmasına rağmen seni yok yazmadım daha ne yapayım?"  Doğru müdür zaten Aylin Hoca'mı şutlayacak yer arıyor bunu bilseydi Aylin Hoca'mı kovardı.

Lisenin başından beri her şeyi kuralına göre oynamak zorundaydık hepimiz. O yüzden bir hukukçu kadar yasalara hakimdik. Mesela 18 yaşından büyük biri reşit olmayan biriyle öpüşemez bu bir suç ya da seks yapamaz. Bu ülkede tecavüze bile ceza kesilmiyorken ben sevdiğim kadını reşit olmadan öpersem ceza alabilirdim.

Deniz beni öptüğünde tepki verme sebebim de buydu. Müdür görseydi götümde patlardı. Yoksa o 2 saniye hayatımın en güzel 2 saniyesiydi. Daha fazlası için birçok şeyimi verebilirdim.

"Deniz'le galiba bu yüzden olmamalıyız bu sadece bana değil hepinize az çok zarar veriyor." Aylin Hoca'm elimi tutarak "Esra'm bu yollar çiçekli değil senin mutluluğun için hepimiz bir şeyleri çekmek zorundayız. Elif Deniz'in kapısında yatmalı, Nida senden vazgeçmeli, Fatma Nur aşka saygı duymalı ve engel olmayı bırakmalı, ben ise neye ihtiyacın varsa yanında olmalıyım. Sen bizler için çok önemlisin."

Gözlerim dolarken ona sarıldım. Bu kadın benim en büyük şansımdı. Kollarını bana dolayıp "Git ve senin olan kalbi tamir et. Balığın sensiz yaşayamaz. Aşk her şeyi affeder." dedi.

Gözyaşlarıma hakim olamayarak "Kardeşinin katilini de affeder mi anne?" dedim.

Evet sonunda Esra eteğindeki taşları döktü. Belli bir kısım aydınlığa kavuştu.

Ne dersiniz Esra sizce haklı mı?

Aşk her şeyi affeder mi?

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin