19. bölüm

815 41 18
                                    

İyi okumalar.

Mutfakta nane limon kaynatıyordum. "Ne yapıyorsun sabah sabah?" nane limonu termosa koyarken "Nane limon ablacığım." diye cevapladım. Ablam elindeki bardağı masaya koydu ve yanıma geldi. Elini alnıma koydu. "Hasta mısın?" Elini tuttum. "Hayır. Bir arkadaş için yaptım."

"Sen ve bu saatte kalkıp birileri için nane limon yapmak? Bu kadar önemli arkadaş kim acaba? Bir arkadaştan fazlası, dur tahmin edeyim." düşünüyormuş gibi yapıp "Adı lazım değil baş harfi E." dedi. Göz devirdim. "Hayır baş harfi F."  Şaşırmıştı. "Kim bu F?" 

Cansu "Oha Fatma Nur için mi? Ne oluyor kızım?" diye bağırdı. Termosu alıp aralarından geçtim. "Kahvaltı hazır. Ben okul hazırlığı yapıcağım." diyip hızla çıktım. Cansu arkamdan bağırdı. "Ya kaçmasana."

Okula yürürken Cansu sürekli soru soruyordu. "Sen Esra'ya aşık değil misin? Fatma Nur ne alaka?"  Üzgünüm arkadaşım. "Esra'yı seviyorum. Fatma Nur da ona gidecek en kısa yol."  Yalandan kimse ölmez. "Bunun daha kolayı var. Duygularını söyle, zaten dünden hazır yengem." Tuhaf hissetirmişti bu. "Of öyle olmuyor işte." Okula girmiştik.

Cansu kolumu tuttu. "Ya sen aşık mı oldun?" gülmeye başladı, saçlarımı karıştırdı. Elini çekmeye çalışırken Elif'in sesini duydum. "Kime aşıksın, ya nasıl anlatmazsın? Hemen dedikodu yapmalıyız." hızlı bir şekilde konuşup Cansu'yu hafiften itti ve koluma girdi. Arkamı döndüğümde Fatma Nur, Esra ve Nida vardı. Onlar da duymuştu. Şimdi sıçmıştım. Nida'nın elleri hep olduğu gibi Esra'nın elleri arasındaydı. Esra ise sorgularcasına bana bakıyordu. Yanımızdan müdür geçti. Cansu ve ben günaydın derken müdür de bize günaydın dedi ve Esra'ya ters ters bakıp gitti. Cansu "Şu müdürün seninle derdi ne? Okulun en başarılı öğrencisine karşı aldığı tavıra bak. Sen ki okulun sponsorusun ya." diye isyan etti. Elif, son cümlesine gülünce Nida da güldü.

Nida "Sanat eseri gibi maşallah ziyaret için okula kaydoluyorlar." dedi gülerek. Herkes gülerken ben sinirle ona bakıyordum. Tamam komik olabilir ama niye bu kadar yakınlar? Temas bağımlısı gibi geziyorlar.

Fatma Nur öksürünce Nida "Biz neden her sabah bu soğukta duruyoruz? Hasta olacağız."  Sonra da okulun içine girdik.

Merdivenlerden Elif ve Cansu en önde çıkıyordu. Elif'in sevgilisi Murat, Kaan'ın sınıfındaymış. Nida ve Esra da her zaman ki sarmaş dolaş yürüyordu.

Sınıfa girdik. Fatma Nur'un yanına çantamı koydum.  Esra ve Fatma Nur buna şaşırsa da bir şey demedi. Çantamdan termosu çıkarıp ona verdim. Fatma Nur yine anlamsız gözlerle bakınca "Senin için yaptım. Teşekkür ederim."
"İstemez, yine de eline sağlık."  Reddetmesi canımı sıkmıştı. "Lütfen iç, benim yüzümden hasta oldun. Kendimi borçlu hissediyorum." bana ters bir bakış atıp "Borç yok, saçmalama."  Sonra da hapşurdu. Çantamdaki peçeteyi ona uzattım.

"Neden okula geldin?" dedim. Umursamadan "Seni bağlamaz." Bu kızla iletişime geçmek zordu. "Benim yüzümden oldu ya hani?" Bana baktı "Seninle alakası yok, kim olsa beklerdim ve kim olsa evine bırakırdım. Kendini özel sanma yani. Herkes gibisin."

Kabul kırıcıydı. Yüzsüzlüğe lüzum olmadığı için Esra'nın yanına oturdum. Hoca gelince de Nida bizim masamızdan kalkıp kendi sırasına geçti.

Ders tarihti ve Esra'nın bu konuda fazlaca bilgisi vardı. Hangi konuda yoktu ki? O konuşurken hoca dahil herkes onu dinliyordu. Hitabet yeteneği de yüksekti. Gerçekten iyi bir psikolog olacaktı.

Zil çalınca Esra başını duvara yasladı. Ben de onun gibi yapıp onu izlemeye başladım. "Nasıl bu kadar çok şey biliyorsun? Hayran olmamak elde değil." dedim iç çekerek. 

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin