27. Bölüm

431 31 9
                                    

İyi okumalar.

"Tamam yenge yüz yüze konuşalım bu konuyu." dedim saatlerdir telefonda konuştuğum kadına. Yengem yani üvey annem "O yüzden Esra'yla tekrar yakınlaş."
"Gelince konuşalım."
"Deniz." dedi sert bir şekilde.

Kapı açılınca "Görüşürüz." deyip telefonu kapattım. Elif gelmişti.

"Neden geldin?" dedim. "Senin için." Güldüm. "Esra Demir oyununa devam mı etmek istiyor? Seni de her zaman ki gibi piyon olarak mı kullanıyor?"  Sever o birilerini kullanıp atmaları.

Elif "Ne oyunu ne piyonu Deniz? Esra'dan bağımsız geldim ben."
"Neden Elif neden? Ne istiyorsunuz benden?" dedim bıkkınlıkla.

"Konuşalım."
"Konuş."  Sıkılmıştım hepsinden. "Sıkıldım hepinizden. Benden uzak durmanızı istiyorum."
"Okula gelmek zorundasın Deniz."

Ben okulu unutmuştum ya. "Evde çalışıyorum ben." dedim. "Devamsızlık yüzünden gelmek zorundasın."
"Tamam gelirim, bittiyse gidebilirsin." Elif bana yaklaşıp "Ben arkadaşımı özledim Deniz." Alayla "Senin arkadaşın ben değilim."

Elif "Deniz bak Fatma sana abartarak anlattı her şeyi."

"Umurumda değil."

"Nida'ya aşık değil."

"Duyguları umurumda değil. Bana değil arkadaşına söyle bunları. Artık Esra Demir'in yalanlarına ortak olma.Biraz güçlü ol. Doğrunun derdinde ol Elif."

Elif'in gözleri doldu. "Onu seviyorsun. Sevdiğine bu kadar gaddar olma Deniz."  "Elif git buradan. Başlatma sevgine de aşkına da. Daha fazla kalbini kırmayayım."

Elif "Okulda görüşürüz." deyip çıktı. Umarım Esra okula gelmiyordur. Onu görmeye dayanamam.

Uyumak için yatağa girmişken Cansu odama girip "Sevdiğin kız başkasına varmış dayan dayanabilirsen Deniz Cabbar." diyerek dalga geçmişti. Uzun zamandır beraber ağladığımız için artık bağışıklık kazanıp bu konuyu dalgaya vurmaya başlamıştık.

Yatakta doğrulup "Cansu gelsene." Cansu yatağıma oturunca "Yarın ne yapacağım ben? Güçlü kız ayakları ona sönmüyor işte daha önce de denedim."  Cansu elimi tutup "Deniz'im iki ihtimalin var; Ya kalbine göre davranacaksın ya da mantığına göre."

"Sağ ol ya çok yol gösterdin şu an."

"Sana da yaranılmıyor. Bence görmezden gel."

Baktığım her yerde onu görüyorken nasıl görmezden gelebilirdim ki? "Deneyeceğim." Cansu bana sarılıp "Sen benim bile bilmediğim neleri atlattın canım bunun da üstesinden gelirsin."

Bazı sebepler yüzünden hayattan kopmuştum. İntihar girişimlerim olmuştu, hepsinin sonu hastanede bitti. Cansu sadece o ânlara şahit olmuştu, sebebini bilmiyordu.

Beni o hâlden sonra tekrar hayata bağlayan şey, Esra Demir'e olan nefretimdi. Sırf intikamım için nefes almaya devam ettim. Diyarbakır'dan buraya Esra'yla aynı okula lisenin 3. sınıfında geldim. 1 yıl boyunca onu izledim hakkında çok fazla şey duydum. En ufak şey arıyordum artık ona saldırmak için.

Şimdi ise o intikamı bile beceremedim. Ona hiçbir şey olmazken benim kalbim bir kez daha aynı kişi yüzünden parçalandı.

Affet beni meleğim sözümü tutamadım.

Rüyamda Esra'yı gördüğüm için uyandığımdan beri hızlı atan kalbime bir kez daha lanet okuyup kahvaltıya indim.

Ablam çayları koyup masaya oturdu. "Deniz Hanım netlerin ne durumda?" dedi. Kızgındı bana. "Bu aralar biraz düşüşte. Son denemem 88 netti." dedim. Normalde 110 civarıydı.

Ablam çatalını masaya bırakıp "Bunca yılını bir kız yüzünden feda etme Deniz. Senin umurunda pek değil farkındayım ama benim umurumda senin geleceğin." dedi sert bir ses tonuyla. "Esra'yı ben de severim aranızda ne oldu bilmiyorum ama sana iyi gelmiyorsa sevgi de bir yere kadar."

"Toplayacağım kendimi abla."

Cansu "Daha 4 ay var sakin olun. Herkesin düşüşleri olabilir Defne abla." dedi bana destek oluyordu. "Göreceğiz Cansu. Her türlü kardeşimin yanındayım." Kızsa da kıyamıyordu bana. Gülümseyip "Eline sağlık, hadi Cansu gidiyoruz."

Bir süredir gelmediğim okulumun kapısının önünde durdum. Nöbetçi öğretmenlere selam verip içeri girdim.

Yine birkaç göz üzerimdeydi. "Konu benim sevgilim olduğu zaman hep gündemdesin. Prim için malzeme." dedi yanımdan omuz atarak geçen Nida. Kaşlarımı çatarak ona bakarken kapıdan giren Esra'nın üstüne atladığını gördüm. Gözlerimin dolmasına izin vermeden önüme döndüm.

Dersten önce tuvalete girmiştik. Cansu'nun makyajını tazelemesi gerekiyormuş. Sevgilisi olan süslenir tabii. (Sözlerini nasıl da yuttu ama. Kxndksdmnd)

İçeri giren kızlar bana acıyarak bakınca göz devirdim. Esra yüzünden sanki aldatılmışım gibi davranıyorlardı. Kara deftere yazıyordum bunları. Hepsini ödeyeceksin Demir. "Kızlar dışarı çıkın." diyen tok ses İrem'indi.

Bu da mı görmeyeli kabadayı olmuştu? Gözlerimi devirip aynaya baktım. "Bir küçücük Deniz'cik varmış.
Esra'nın peşinde koşar oynarmış.
Esra'sı onu çok çok severmiş.
Sen benim oyuncağımsın dermiş." kahkaha atınca sinirlerim bozulmuştu.

"İrem ne saçmalıyorsun?"

"Deniz seni önceden arkadaşın olarak uyarıyordum şimdi ise acıyarak uyarmaya geldim. Kurtken kuzuya nasıl dönüştün aşkım?" alay ediyordu.

Öfkelenip ona istediğini vermemek için sırıtıp "Her şey göründüğü gibi olsaydı eline aldığın suyun rengi mavi olurdu demişler. Siz bildiklerinizle yetinin gerçeği ben de Esra da Nida da biliyor sen kafanı yorma aşkım."

İrem'in yüz ifadesi değişmişti sinirlenip saldıracağımı düşünmüştü. Gülümseyerek yanından geçtim. Cansu da arkamdan geliyordu. Esra hikayesi bana çok şey öğretmişti. En çok da sinsi ve yapmacık olmayı.

Sınıfa girdiğimde hocanın daha gelmediğini gördüm. Girer girmez Esra'yla göz göze geldim. Nida yanına oturmuş heyecanla bir şey anlatıyordu Esra da dinliyormuş gibi yapıyordu. Nida ne kadar hava atsa da Esra onu sevmiyordu.

Sırama geçene kadar Esra beni süzdü. Nida fark edip Esra'nın yanağına elini koyup dudağına yaklaşınca Esra kendini geri çekti. "Sınıftayız yapma." dedi Esra. "Herkes biliyor ne olacak?" dedi Nida. Fatma Nur arkasını dönüp "Kurallar, kurallar, kurallar. Enerjini çıkışta harcarsın mekana gideceğiz." Elif "Haksızlık bu benim yaşım tutmuyor."  Fatma Nur Elif'e sarılıp "Hallederiz güzelim."  Bunların da mı arasında bir şey var ya? Elif'in sevgilisi var ama çözemiyorum ilişkilerini.

Aylin Hoca'nın girmesiyle herkes ayağa kalktı. Hocayla selamlaşıp yerimize oturduk. Aylin Hoca bana dikkatlice bakıp "Görmeyeli bayağı olmuştu"  Gülümseyip "Sizleri özledim." dedim. Esra yine bana baktı.

Benay Hoca Esra'ya bakıp bana "İlk metni sana okutayım o zaman." dedi. "Bizler de senin sesini özledik." diye de ekledi. Gülümseyip başımla onayladım. O da Esra'nın yakını olmasına rağmen öğretmendi hem de çok iyi bir öğretmen.

Aylin Hoca yoklama alırken Esra gözlerini ayırmadan bana bakıyordu o kadar dalmıştı ki yoklamada cevap vermeyince Aylin Hoca "Esra Demir burada." Esra hocaya bakıp "Özür dilerim, dalmışım."

Aylin Hoca yoklamaya devam ederken Esra'ya dönüp alayla "Bakmalara doyamadın Demir." dedim.

Cümlemi beklemiyordu. Şaşkın ifadesine bakıp gülerken o kendini hemen toplayıp  "Hoşuma gidiyorsun Deniz Hanım."

Umarım beğenmişsinizdir.

Fark Etmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin