Fark Etmeden Senin Olmuşum

67. Bölüm

İyi okumalar.

Fatma Nur'dan

"Kız uyanır uyanmaz sorguya mı çekeceksin?" bu kadar aceleye gerek yoktu. "Resmi bir görüşme olmayacak." diye cevapladı. Kafasının içini ben bile çözmekte zorlanıyordum. "Beni pişman etmezsin değil mi?" Cansu konusunda hâlâ beni hatalı görüyordu. Bana belli etmese de Deniz'le arasının bozulma sebebi bendim. Onun ilgilendiği kısım Deniz'in ihanetiydi ama Deniz durduk yere ona ihanet etmemişti. Esra'ya o dönem taş olsa çatlardı. "Sadece iyi olduğunu görmek istiyorum."

Hastaneye geldiğimizde Esra derin bir nefes aldı. Galiba ilk kez bir tepki veriyordu bu konuda. Elimi omzuna koydum. "Gidelim." demesiyle indik arabadan. Hastaneye girerken ürperti hissettim. Esra iyileştiğinden beri gelmemiştik buraya. Yüzüne baktığımda yine bir duygu belirtisi yoktu. Bazen robot olduğundan şüpheleniyordum. "Ben doktorla görüşeceğim sen istersen Cansu'nun yanına git. Belki konuşacak şeyleriniz vardır." Oda numarasını söyledikten sonra yanımdan ayrıldı. Onu görmeye hazır mıydım?

Odasına doğru attığım her adım farklı hissettiriyordu. Onu unutmak istememiştim ben Esra değildim aşkı bir kez bulmuşken ne olursa olsun içimde yaşamak istiyordum.

Kapıyı çalacakken uyuyor olabilir diye için vazgeçtim. Kapıyı usulca açtım. Görmeyi beklediğim manzara Nida ve Cansu'nun dudak dudağa olması değildi. Birbirlerinden ayrılırken kapıya baktılar. Beni görünce fazlasıyla şaşırmışlardı. Benim durumum da farksızdı. İlişkilerinin devam ettiğini bilmiyordum.

Boğazımı temizledim. "Geçmiş olsun." hâlâ şaşkınken "Teşekkür ederim." demişti Cansu. Biraz sessizlik olunca "Gelebilir miyim?" Nida "Gel." demişti. Gerici atmosferi dağıtmak için Nida'ya yöneldim. "Merhaba." Beklemiyordu bu hareketimi. Nasıl bir insanmışım ben eskiden ya? "Selam." Kollarımı açınca sarıldı. Lisedeki sıcaklığı hissetmiştim şu an. Biz sarılırken kapı çalındı. Nida hafif benden uzaklaşmıştı. Kapıya bakarken Esra'nın geldiğini Nida'nın bakışlarından anladım. Özlemle bakıyordu. Cansu'nun "Esra?" demesiyle Esra "Geçmiş olsun." dedi.

Cansu "Ne işin var burada?" sesi sertti. "Görev icabı buradayım." çok rahattı Esra. Nida benden tamamen uzaklaşıp "Gel ayakta kalma." dedi. Esra koltuğa yönelip "Tebrik ediyorum sizi." Parmaklarındaki yüzüklere bakarak söylemişti.

Evlenmişler.

Nida "Teşekkür ederiz. Bir şey içer misin?" Esra'ya olan zaafı devam ediyordu. "Hayır Cansu'nun durumunu öğrenmek için gelmiştim." Esra yine çok netti. Nida bana dönünce "Su yeterli." kalkıp su doldurdu bana. "Nasıl hissediyorsun?" Esra'nın Cansu'ya sorduğu soruyla Cansu göz devirdi. "Öfkeli." Esra başıyla onayladı onu. "Seni vuranı gördün mü?" Cansu şaşırmış gibiydi. Esra'nın savcı olduğunu şu an anlamıştı. "Gördüm adını bilmiyorum orada olan eylemcilerden biriydi. Peşinden koşarken gözden kayboldu sonra da arkadan vurdu. Karşılık vermek için döndüğümde de omzumdan vurdu."

Esra ciddiyetle dinlemişti. "Peki geçmiş olsun iyileştikten sonra tekrardan görüşürüz Cansu Hanım." Esra ayağa kalkınca ben de kalktım. Nida da yolcu etmek için kalkmıştı. "Teşekkür ederiz bu saatte geldiniz."
Esra'nın cevap vermeyeceğini fark edince ortamı yumuşatma görevi yine bana düşmüştü. Gülümseyip "Ne demek bir şeye ihtiyacınız olursa buradayız."

Cansu "Uzak durmanız yeterli." kısık sesle söylediği şeyi duymuştum Esra'ya baktığımda oralı olmadığını gördüm.

Esra kapıyı açmıştı. Açar açmaz Deniz düşmüştü Esra yerinden kımıldamayınca ben tutmak için hamle yaptım. Deniz'in eli refleksle boynuma gidince ben de kolundaki elimi beline koydum. Anlık şaşkınlıkla Deniz bana bakıyordu. Esra "Aşağıdayım." deyip çıkmıştı odadan. Esra'nın sesiyle Deniz de benden ayrılmıştı. "İyi misin?" diye sordum. "Evet sağ ol." diye cevapladı beni.

Bu odada fazlalık gibi hissedince "Ben gideyim görüşürüz geçmiş olsun." deyip kapıya yöneldim. Nida arkamdan gelmişti. Odadan çıkınca Nida "Fatma."
"Efendim." cebinden bir kart çıkardı. "Şu an zamanı değil ama yakın zamanda şirkette bir kahve içmek isterim. Geçmişi yad ederiz." kartı alıp gülümsedim. "İçeriz tabii. Çok sevindim sizin adınıza."

Nida'yla vedalaşma faslından sonra arabada bekleyen Esra'nın yanına oturdum. Hâlâ tepkisizdi. Bu kız nasıl bu hâle gelmişti?

Cansu'dan

"Samimiyetsiz. Yalancı. Karaktersiz. Duygusuz." Esra ve Fatma'ya ettiğim hakaretlerin haddi hesabı yoktu. "Bu kız ne alaka ya yıllar sonra Deniz bir şey söyle?" Deniz şokta gibiydi. Esra'nın etkisinde miydi hâlâ? "Deniz." Bağırmamla dönmüştü bana. "Çok şükür dikkatini çekebildim hayırdır kardeşim ne oluyor?" Ağır bir ameliyattan sonra çok iyi gelmişti Esra Demir'i ve Fatma Nur'u görmek. Sinirden ağrılarımı hissetmiyordum.

Nida'nın odaya girmesiyle "Sen ne yapıyorsun?" demiştim. Deniz "Cansu tamam." "Ne tamam ya Esra Demir etkisinden nasıl olduğumu bile sormadın." Deniz'in gözlerindeki üzüntüyü görünce sustum. Nida elimi tutup "Aşkım yıllar geçti üstünden. Kötü bir niyetleri yok. Esra savcı olarak burada Fatma da geçmişi geride bırakmış. Şirkette kahve içmeye bile çağırdım." son cümlesiyle elimi çektim. "Çok iyi yapmışsın Nida ya. Bravo."

Deniz derin bir nefes aldı bana elindeki suyu uzattı "Ağrıların var mı nasıl hissediyorsun?" o da farkındaydı her şeyin. "Gözlerimi açar açmaz seni değil de Esra'yı gördüm. Ya sizin mi hafızanız kötü yoksa sadece benim mi umurumda yaşanılanlar?" Nida "Geçmiş işte aşkım." iyimserliği öldürecekti beni. "Geçen tek şey zamanmış gibi ha Deniz?"

Deniz "Esra'yı görmek bana da sürpriz oldu. Şaşkınım sadece evliyim ben Cansu. Çok sevdiğim bir eşim ve kızım var. Ailem var. Belki onun da vardır. Yaptığın imâ hiç hoş değil. Narkozun etkisi diyorum. Esra benim için bir hiç, anı bile olmayacak kadar değersiz. Gerginim sadece duygusal bir tepkim olmasa da bedenim tepki veriyor."

Evet evlisin ve eski sevgiline hâlâ aşık olmamalısın da kocası neredeydi? Ortalık yanıyorken Engin neredeydi? Deniz zihnimi okumuş gibi "Seni ve seni yaralayan kişiyi vuran silah Engin'inmiş. Şu an gözaltında Esra da savcı görevinde olayı soruşturuyor." Duyduklarım karşısında kahkaha attım. "Harika ya Esra Demir 10 sene sonra yine hayatını si-" Nida küfür etmemem için uyarmıştı.

"Tamam hayatını kaydırsın Deniz günün sonunda yine sana kayacak zaten."