Fark Etmeden Senin Olmuşum

73. Bölüm

İyi okumalar.

Fatma Nur'dan

"Heisenberg Belirsizlik ilkesini bulurken bizimkilerden ilham almış olabilir mi?" dediğim şeyle birlikte karşımdaki ikili göz devirdi. "Biz Esra'ya göz kulak olmak için seni görevlendirmekte hata mı yaptık acaba?" Özlem Abla'nın dediğine karşılık Elif "Bunu yıllar sonra fark ettik abla."

"En azından kafasını dağıtıyor benimle."

"Alkol sayesinde ablacığım o. Senin yaptığını gecelik kızlar da yapıyor."

"Özlem Abla ayıp oluyor ama artık." gülerek söylediğim şeyle Özlem Abla "Esra nerede peki Fatma Nur?"

"O Elif'in suçu. Psikiyatri olan o."

"Ben sana Deniz'le yüzleşsin dedim. Esra nerede? Deniz'in evinde. İşler yine kontrolden çıkacak."

Kapının bir anda açılınca içeriye giren kişiye baktık. Elif "Kim bu münasebetsiz?"

"Merhabalar güzellikler." Esra'nın neşeyle söylediği şeye üçümüz de şokla bakıyorduk. En son onu ne zaman böyle görmüştüm hatırlamıyorum. Bir elinde poşet bir elinde Elif'in asistanı olan kızla içeri girmişti. "Elo uzun zamandır farkındayım bugün kızmayacak kadar mutlu olduğum için söylüyorum bu kızın her geldiğimde size haber uçurmasına ayar oluyorum." bu kimdi? 8 senedir bize kan kusturan Esra neredeydi?

Asistan kız "Direkt beni buraya çekti haber veremedim kusura bakmayın Elif Hanım." Elif cevap vermeden Özlem Abla "Tamam çıkabilirsin Gül. Sonra konuşuruz." Esra kıza tehditkâr bakıp yollamıştı. Gül gidince Esra "Nasıl bastım ama sizi?" gülüyordu. Özlem Abla "Esra'm sen iyi misin?"

"İyiyim ablam. Neden kötü olayım? Yeni aldım soğutmayın hadi." poşetteki simitleri uzatmıştı bize. "Deniz'le mi yattın?" Hepsi aynı anda "Yuh." deyince sustum. Esra "Lütfen zor biliyorum ama alt bölgenle düşünme sen."

Özlem Abla "Barıştınız o zaman?" Esra Elif'i sandalyeden kaldırdı. Keyfi yerindeyken dönen sandalyeye otururdu eskiden. Elif yıllardır ona teklif ederdi ama hiç oturmazdı. Esra "Abla senin haftalık Fatma Nur dozunu azaltıyorum." Ciddiyetle kağıda bir şeyler yazdı.

"Yüreği soğuyanın savaşı bitermiş."

Kağıda yakından bakarken Özlem Abla ve ben şaşkındık. Elif ise gururla bakmıştı. "Tebrik ediyorum. Galipsin Esra."

Özlem Abla "Ne oldu? Nasıl oldu?"
Esra simidi yerken "Mezarlığa gittik dün. Annemin mezarına." Özlem Abla ve Elif birbirine baktı. Ben sadece anlatılanlardan bile ne kadar kötü olduğunu biliyordum ama onlar şahit olmuştu.

Esra'ya baktığımda ilk defa Deniz konusunda bu kadar sakin olduğunu fark ettim. Eğer yüksek dozda sakinleştirici almadıysa bu mucize gibi bir şeydi. "Tartıştık bayağı. Kalbini kırdım, suçladım onu. Pişmanlıklar içerisinde kıvransın istedim." Ayranı açmak için sustu. Dikkatle Esra'yı dinliyorduk. "Sonra uyandığımda onun evindeydim. İlk başta fark etmedim. Herhangi bir kızın yatağındayım sandım. Onu yanımda görünce anladım. Kalmam için ısrar etti hatta yalvardı ben de-" O kadar keyifli simit yiyordu ki benim de canım çekti ve poşete uzandım. Çıkan sesle Esra susmuştu Özlem Abla "Bir dur be kızım."

Esra gülmüştü onu güldürebilmiştim.

"Kabul ettim. Belli etmese de pişmanlığını anladım ama Deniz bu yine rahat durmadı. Gecenin sonunda yine tartıştık. Bu sefer savunma yerine atak yaptı. Benimle ilişki içindeyken yalnız hissetmiş. Onu kendimden uzak tutmuşum falan. Aldatma sebebi bu yani. Açıklama istedim ve yaptı." Bu yüzden mi mutlu bu kız? Ayağa kalktım Esra'nın arkasına geçip kafasına vurdum. "Lan şerefsiz tek derdin açıklama mıydı? Bu yüzden mi o hâllere düştün? Deniz'in söylediği 2 cümle seni yeniden hayata bağladı resmen."

Esra'yla boğuşurken Özlem Abla gülerek müdahale etti. "Tamam kıza 2. travma yaratacaksın." Esra'dan uzaklaştım. Saçı başı dağılmıştı. "Kızlar seni bu hâlde beğenmeyecek Deniz'e yaptığım son iyilik olsun bu." Elif kolumdan çekti ve "Ayarsız." dedi. Esra'nın konuşmasını ciddiyetle dinlemişti.

Özlem Abla "Bitti mi yani şimdi ne oldu?"

Esra bu sefer ciddileşti. "Abla başlayan bir şey yok. Kız evli, mutlu ve çocuklu. Benim de ona karşı içimde bir duygu yok. Biten tek şey ise benim gençliğim. Bundan sonra soruşturma bitince Deniz'le bir alakamız kalmayacak. O hayatına ben hayatıma."

Elif "Sabah ne oldu peki?" Gülümsedi yine "Kızıyla tanıştım. Çok tatlıydı. Sarıldı bana. Çok güzeldi." birbirimize baktık hepimiz aynı şeyi düşünüyorduk. Özlem Abla "Hadi kalk adliyeye gidelim. İşler birikmiştir."

(...)

Esra ve Özlem Abla gittikten sonra Elif sıkıntılı bir nefes verdi. Garipti biraz sessizdi. "Başa döndüğümüzü mü düşünüyorsun?" Esra geldiğinden beri düşünmekten korktuğum şeyi söylemiştim. Elif başıyla onayladı. Derin bir nefes aldım. Bu delirmesinden daha kötüydü.

"Deniz'in kızı için mi böyle davranıyor?"

Elif biraz düşündü. "Esra'nın istediği şey bir cevaptı. Deniz'in yaptığı ise onu yetersiz hissettirmek. Deniz'i affetmezse eğer yetersizlik hissiyle baş başa kalacaktı. Bu onun isteyeceği en son şey. O yüzden Deniz yokmuş gibi her şey geçmiş gibi davranıyor ancak böyle mutlu olabileceğini düşünüyor. Uğruna yıllarını heba ettiği kişinin onu yok saydığı bir hayatta mutlu olduğunu anladı. Kendini hatırlatmak için nefretini kustu. Can yakmak istedi çünkü aşık değil. Sonra ona Narsist kişilik bozukluğu teşhisi koyamamamı sağlayan özelliği bu sabah yine kendini gösterdi." Derin bir nefes alıp devam etti.

"Kendi çocukluğunu yaşayamamış biri olarak Deniz'in kızıyla empati yaptı. Onun annesini mutsuz etmek istemedi. Eminim ki tüm gece Engin'in yerinde olmak istedi hatta hayal etti. Her hayalin sonunda da acı gerçekle yüzleşti. Dayanamadı artık. Kendince yılların intikamını Deniz'e söylediği şeylerle aldı ve o hesabı o şekilde kapattı."

İç çektim. "Gerçekten kapandı mı peki?"

"Zihnini yönet dünyayı fethet. Eğer Deniz gerçekleri söylemezse Esra için bitmiş olacak."

Deniz böyle bir şey yapar mıydı?

Elif "Esra'ya söylemeyeceğine sen ikna etmiştin. Deniz'in Esra'yı sevmediğini söylemiştin?"

"Şu an sevmiyor. Eğer söylerse bizden önce kendini yakar. Bu riski alamayacak kadar korkak ve mutlu."

Ya bence psikolojik rahatsızlıklar kişiye özeldir. Esra'nın narsist olduğunu düşünüyorum ama tüm belirtileri taşımıyor. Kafa karışıklığı olmasın diye direkt yazmadım o yüzden. Narsist kişilik bozukluğu olup olmadığı size kalmış yani. Ben emin olamadım.