Bölüm Bir

2.9K 86 1
                                    

Keyifli okumalar 🌿

...

Bazen kendimizi engel olamadığımız bir döngünün içinde buluruz. Bazen kolay olan okul gibi şeylerdir bunlar bazense yaşadığımız, yaşayacağımız yer gibi ciddi kararlardır.

Ben bu kararları alırken bağımsız olmak istesem de kendimi bir anda benim iyiliğim için alınan kararların ortasında bulmuştum.

Sırılsıklam olmuş saçlarımı öne doğru sıyırdım.

" Dayı! Neredesin ya, Kapıda kaldım! Dayı! "

Beni bu sırılsıklam olmuş halimle kurbağa gibi bağırttırıyordu

. Norveç gibi soğuk yağmur ve kar üçlüsünün hakim olduğu bir yerde insan çağırdığı insanı karşılamaz mıydı?

Tam kapıya bir tekme atmıştım ki bir anda  açıldı.

Kapıya açan heykelle. Çok pardon, adamla küçük dilim tutuldu.

Abartısız iki metre boyu. Neredeyse tüm norveçe inat Siyah saçları, kemikli yüzü ve en önemlisi yeşil gözleriyle prenslere benziyordu.

Bu bütünlüğü bozan yanağındaki derin yara izi olmasa manken olabilecek bir adamdı.

Adamı incelemekten tüm bağlamadan koptuğunu fark eder etmez gözlerimi gözlerine sabitledim ve telefonumda ki konumu gösterdim.

" Kusura bakmayın lütfen. Acaba burası telefonda bahsedilen konum mu? "

Adamın da gözlerinin bende kaldığını ancak yüzüme bir kaç saniye alık alık bakmasıyla anlarken yüzünde oluşmaya çalışan salak tebessümü saklayabilmeyi umdum.

Telefonu elimden alarak bir kaç saniye baktı.
Ardından düşünceli bir ifadeyle " Konum doğru ama burası benim evim. Yanlış gönderilmiş olmalı. " dediğinde iç çektim.

Telefonu aldım ve tekrar özür diledim.

" Tekrar kusura bakmayın lütfen. Ben yağmurda kalınca fazla kaba davrandım. "

Şiddetini arttıran yağmura ters ters baktım.
Yaban ellerde sürünecektim o olacaktı.

Ayrıca dayım neredeyse yirmi beş yıldır buradaydı ve bir konumu karıştırması neredeyse imkansız gibiydi.

Yine ne işler çeviriyordu acaba?

Tekrar dayımı arayacağım sırada kısık sesle de olsa konuşmasıyla irkilerek ona döndüm. Daha kapıyı kapatmamış mıydı?

" İstersen ben sana bir taksi çağırabilirim. O zamana kadar içeriye geçebilirsin. . "

Bakışları üzerime değerken yutkundum.

" Taksi iyi olabilir. Ama rahatsızlık vermeyeyim ben dışarıda beklerim."

İte kalka getirdiğim bavulumu kısa bir kaç hamleyle içeriye çekerken " Eğer rahatsız hissedersen ben dışarıda beklerim. Çok ıslanmışsın. " dediğinde yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım

Yavaş adımlarla içeriye girdiğimde peşimden gelmesi için başımla içeriyi işaret ettim.

İkimizde içeriye girdiğimizde uğradığım sıcak hava akımıyla donduğumu hatırlarken beraber salona doğru yürüdük ki , bu ev gerçekten de oldukça kokoş düzenlenmişti, eşyaları inceleye inceleye yürüdüm.

Bu eşyalar uzaktan bile ben pahalıyım diye bağırırken oturup kirletmek pekte doğdu olmazdı sanırım.

Titreyen vücudumla duvardaki ısıtıcaya yaklaştım. Üzerimdeki şişme monta rağmen donuyorum yok böyle bir şey.
Bana doğru yaklaşarak üşümüş gibi ellerini uzattı.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin