Bölüm Üç

1K 50 0
                                    

Keyifli okumalar🌿

....

“ Masal! Masal! “

Birinin bana seslendiğini duyarken belimin ağrısıyla yüzümü buruşturdum.

“ Masal! “

Sesim geldiği yöne sırtımı çevirdiğimde seslenmeye devam etti.

Biraz sonra kolumun dürtüklenmesi ile sinirle gözlerimi açtım.

Açtın açmasına ama açmaz olaydım çünkü  lucası bana tepeden Azrail gibi bakması güne başlamanın belki de en korkunç yoluydu.

Korkuyla irkildim. Bunu anlamış olacak ki gözlerinin rengi bir tık daha soğuklaştı.

“ Kalk hadi geç kalacağız. “

Afyonum patlamadığı için İngilizce söylediğini cevirmem bir dakika kadar sürdü. Ardından da yavaşça başımı salladım.

“ Tamam. “

Daha uzun bir cevap beklediğini düşünsem de bana ters ters bakarak odadan çıktı. Burada olmaması gerekirdi. Dün suratsız suratsız kimse kimsenin odasına girmesin demesini biliyordu.

Aradan yirmi dört saat bile geçmeden odamdaydı kendileri.

" Adam bıraksaydı da sen geç mi kalsaydın? Ayrıca bu adam sana yardım ediyor hizmetin değil."

İç sesimin hatırlatması ile Ofladım. Neden haklı olmak zorundaydı ki?

Hem bu Lucas  sabah sabah eski şefim gibi surat asmayı nasıl başarıyordu?

Tamam sabah sabah kimse mutlu olamazdı ama bunların ki ayrı bir suratsızlıktı.

Gözlerim saate kaydığında altı olduğunu görmemle gözlerim kocaman açıldı.

Hani burada refah vardı? Hani burada çok çalışmak yoktu?

Ben evden işe gitmek için normalde de bu saatte kalkıyordum yani sıkıntı yoktu ama yine de bu kadar refah nereye gidiyordu yani?

Sen biraz daha kendi içinde muhakeme yap ilk günden  geç kalınca görürsün gününü.  “

Tekrar Oflarken hızla yerimden kalktım. Bavulumu dolaba yerleştirdiğim için işim daha rahat olacaktı.

Şimdi kalın kazak falan giysem kısa olduğum için daha da kısa gösterirdim.

Takım mı giyseydim acaba?

Zamanında bir servet verip almış olmama rağmen Manyak abimin  dalgaları  yüzünden doğru dürüst bir kere bile giyememiştim.

Giydiğim ilk ve son günün içinde durmadan  arayıp damat naptın diye rahatsız etmişti.

Kendisi hangi abim miydi?

Tabi ki de Geri Zekalı Asaf abim.

Dolaptan Bej rengi takımımı ve beyaz nispeten daha ince kazağımı çıkartarak elime aldım

. Saçlarımı zaten düzleştirip açık bırakırdım. Altına da beyaz taban topuklu spor bir ayakkabı giyerdim boyum da biraz yükselirdi bu soğukta topuklu giyip rezil olamazdım.

Hızla banyoya giderken lucası etrafta görmememe sırıttım. İşlerini hallettikten ve üzerimi değiştirdikten sonra hazırdım.

Banyodan dışarıya çıktığımda lucası telefonu ile uğraşırken gördüm. Üzerinde lacivert bir takım elbisesi vardı. Ve itiraf etmek gerekirse bu ona yakışmıştı.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin