OTUZ DOKUZ

231 19 0
                                    

Final sınavlarını vermiş bir üniversite öğrencisi olarak herkesin sınavlarının iyi geçmiş olmasını temenni ediyorum.

Bundan sonra bölümler daha düzenli bir şekilde gelecek.

Keyifli okumalar dilerim

☁️☁️

5 Yıl sonra

Biraz yağmur biraz soğuk biraz acı ve çokça da özlem.

Arabanın gelmesini beklerken öylece yağmur damlalarını izledim. Ardından da gökyüzüne değdi gözlerim.

Tanıdık... Tanıdık olduğu için de rahatsız edici bir havaydı.

Yağmur ve rüzgar  durağın çevresinde bulunan ağacı sürekli sallıyordu. Haliyle dalların çatırdama sesi rüzgarım uğultusuyla yarışıyordu.

İstanbul’un yoğunluğu kaybolmuş geriye sadece hızlıca caddeden gelip geçen arabalar kalmıştı.

Tabi durağa yada dükkanlara sığınan insanları da eklemeliydim.

Fön yaptığım saçlarım yağmurda ıslandığımdan olsa gerek ufaktan kıvırcığa geri dönüyor gibiydi.

Başıma taktığım ressamlara benzer şapkada ıslanmıştı ağırlık yaptığından çıkarmak istesem de erindiğim için öylece bırakmıştım.

Daha bir kaç dakika öncesine kadar bankta yağmurun altında öylece takılırken zihnimin de hiç olmadığı kadar açık olduğunu söylemeliydim.

Gerçi kendimi kaybetmem ve bulmam arasında çok fazla bir farkta yoktu.

Doğru kendinde olduğun zaman da çalışıyorsun ağlayıp zırladıktan sonra da çalışıyorsun boşluğa Leyla Leyla baktıktan sonra da çalışıyorsun. Aziz Sancar seni görse çalışmana hayran kalırdı o derece.

İç sesimin aşırı haklı isyanına dışarıdan beni deli deli gösterircesine güldüm.

Şuan dışarıda kızlarla olan buluşmamdan dayımın acil durum çağrısı ile kalkmış bankta bir süre oturmuştum.

Yağmur da biraz daha kalmak istesem de dayımın ‘ Başımıza divane mi kesildin?! ‘ diye başlayan uzun nutuğunu duymamak adına durağa doğru yürümüştüm.

Kıymetli Pazar günümde beni çağırdığına göre ya konu çok acildi yada birini köşeye sıkıştırmaya ihtiyacı vardı ve bunu yapacak kişi de olmak istemiyordu.

Her ikisi için de gayet hazırlıklı olmak adına derin bir iç çektim.

Üstümdeki açık kahve rengi pileli midi  etek ve kalın gri kaban üşümeme engel olacaklarına ıslandıkları için sadece ağırlık yapmakla meşguldüler.

Neyse ki ben yeni yeni üşümeye başlamışken durağın önünde siyah bir Mercedes durdu. Akif abi camı sıyırıp bana baktığında kısa bir süre duraksama yaşasa da sonunda iç çekerek “ Islanmış çamaşıra dönmüşsün be Masal! Hadi gel içeri! “ diye seslendi.

Ona Başımı sallayarak son kez dönüp gökyüzüne baktım. Yüreğimde dipsiz bir kuyu gibi sonu asla gelmeyen bir hasret vardı.

Söküp atamadığım her anımda hayalet gibi zihnimde yaşayan biri vardı.

Gözlerimin önüne gelen yeşil gözleri Akif abinin sabırsız korna sesleri ile tekrardan zihnimin derinliklerine gömerek yerimden kalktım.

Arabaya bindiğimde ise Akif abi hızlıca cmaı kapattı. Dönüp bana bakarken çantamı arkaya doğru atarak “ Masal sana kahve alayım ister misin? İçin ısınır. Hatta önce şu Islanmış kabanı çıkar giydikçe üşürsün. “ dediğinde kıkırdadım.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin