Bölüm On Yedi

446 38 6
                                    


Keyifli okumalar ☁️

....

Masal'ın Abisi Asaf 'tan

"
Sen her gün başka güzel olsan
Ben her gün başka bir âşık

Her göz göze geldiğimizde
Yıldırım'la vurulmuş gibi olsak

Yepyeni bir aşk olsa aramızdaki
Her seferinde

Ne harika olurdu yaşamak

Hele evlilik

Sen her gün başka güzel olsan..

"

Cahit Sıtkı'nın muhteşem kalemimden çıkmış bu şiiri dinlerken sevdiğimin yüzü canlandı zihnimde.

Yüzüme sürdüğüm güneş kremi sayesinde Yüzümdeki yanma biraz geçmişti.

Sevdiğim yüzümü bu kadar beğenirken oluşacak ufak bir çiziğe bile tahammülüm yoktu.

Masal hanımı konuşturmak ve Lucas denilen belayı anlamak için uğramış olsam da buna değmişti.

Masal'ın yaşlı başlı adamı sevmediğine emin olmuştum.

Aynı zamanda da Lucas denilen beybaba gibi Masala güven veren bir koruma tuttuğu için dayımı ilk defa taktir etmiştim.

Ayrıca Dayım benim için Masalın başını yakan bir adamdan fazlası değildi.

Ona karşı öylesine hayal kırıklığı doluydum ki..

İçindeki kötü duygulardan kurtulmak adına gözlerimi masada diğer kızlarla konuşan sevdiğime çevirdim.

Sevdiğim dinlediğim, okuduğum tüm şiirler neden hep ona yazılmış gibiydi?

Neden güzel olan tüm duyguların kaynağı gibiydi ki...

Abisine benzemekten hoşlanmadığı için biraz daha koyulaştırdığı sarı saçları yaptığı topuz dan kaçmaya çalışır gibiydi.

Açık kahve rengi hafifçe büyük gözleri etrafı tararken sağ eliyle telefonunu çeviriyordu.

Daha önce onunla utana sıkıla yanakları kızararak konuşan kızla şuan etrafındaki kızlarla olgun bir tavırla konuşan kızın aynı olduğunu bilmek...

Kalbimin atışlarını arttırmaktan başka bir ile yaramıyordu.

Allah biliyordu ya iki sene kadar önce okuduğu okuldan bile bir haber olduğu bu kıza nasıl olmuştu da böylesine kalbimi kaptırabilmiştim anlam vermiyordum.

Öylesine güzeldi ki..

Kalbim ona doğru akmıyor koşuyordu.

Ve bildiğim bir şey daha vardı ki bu da Bizim mutlaka evlenmemiz gerektiği gerçeğiydi.

Böylesine genler asla boşa gitmemeliydi.

Ona çok fazla baktığımı gözlerini bana çevirdiğinde anlayarak vermek istediği mesajla güldüm.

Kulaklığımı çıkartarak top yaptım ve hemen onlarla aynı masada oturan kereme attım.

" Hişt kalk ta bana bir çay getir! "

Keremin tüm ailemizde olduğu gibi tıpatıp aynı gözleri bana dönerken " Allah ayaklarını ablamı suya atasın diye vermedi abi. Kalk kendin al. " diye terslediğinde göz devirdim.

Bu veledin Yün yumağına olan düşkünlüğü sinir bozucuydu.

Tabi bu sinir yalvarmalarına rağmen bir servet verdiğim güneş kremimi vermememle ilgili de olabilirdi.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin