Otuz Altı

188 11 0
                                    


Öncelikle bekleyen herkese çok teşekkür ederim.

İçine sinmeyen hiç bir şeyi yazmak istemediğimden oldukça uzun süre bekletmiş oldum ve gerçekten mahcubum.

Bu bölümü bir ara Bölüm gibi düşünebilirsiniz. Diğer bölüm bir hafta sonra ve oldukça olaylı geçecek. 😶‍🌫️

Keyifli okumalar dilerim...

☁️☁️☁️

Onu yavaşça karıştır.

Kereme ters bakışlarımla anlatmak istediğim tam olarak buydu. Sonuç olarak kerem yılların getirdiği tecrübeyle hala çilekli sosunu hızlı hızlı karıştırmakla meşgul olan Jonothan'a döndü.

" Şef onu yavaşça karıştır yoksa topak kalacak diyor öyle yapsana! "

Jonothan şaşkın bir bakışla sandalyede oturan bana döndüğünde hızlıca Başımı salladım.

Ağzı açık halde " Konuşmadan nasıl anlaşıyorsunuz? " dediğinde kerem bilmiş bir ifadeyle sırıttı.

" Bu tarifi defalarca yaptık. Artık uyarılarını o söylemese de anlayabiliyorum. "

Jonothanın bakışlarından tuhaf bir duygu geçerken kısa bir an için ifadesi bozuldu.

Ağlayacakmış gibi gözükse de göz göze geldiğimizde hafifçe gülümsedi. Karşılığında ise ona kocaman bir gülümse gönderdim.

Elimle kalp işareti yaptığım da ise gözlerindeki o bulutlar biraz olsun dağılır gibi oldu.

" Masal... Bittiğinde beraber yiyelim mi? "

Bu soruya hayır diyebilir miydim ki?

Üstelik hayır dediğim an ne halde olacağını bilmemek yada hissettiği yalnızlığı daha da arttıracak olmaktan korkuyordum.

Bu yüzden kısa bir kaç saniye düşünme süresinden sonra bana gözlerini dikmiş kereme bakmaktan kaçınarak elimle tamam işareti yaptım.

Bunu yapmamla bu sefer gerçek bir gülümsemeyle yanıt alırken kerem bir Şef yardımcı edasıyla onu azarladı.

" Ne öyle sos yanacak hala şefe yaranma derdindesin. Olmaz işe dön hemen! "

Jonothan ona ters bir bakış attı.

" Bu hiyerarşi can sıkıcı. "

Kerem elini Jonothanın omzuna koyarak pat pat vurdu.

" İstersen kapıyı göstereyim. Madem canın da sıkılmış. Hı? Ne dersin? "

Jonothan teslim oluyormuş gibi sosun başına döndüğünde kerem de dikkatlice cheesecake dolaptan çıkardı.

Ne yapacağını bildiği için tüm işi kereme bırakarak telefonumu elime aldım.

Asaf manyağının sızlanmalarını içeren mesaj bombardımanını es geçerek yeni bir mesaj yazdım.

"Abi Jonothan var ya hani nişandan önce bizim evde kalmışlardı. Bu çocuk tekrardan kötü yollara düşmek üzere galiba. Abisi de gelip kontrol edemeyecek haldeymiş. "

Asaf manyağı akıl danışılacak en son kişi olsa da denemekten zarar gelmezdi.

Sonuçta beni vuran kişinin Jonothanın babası olduğunu dayım ve Lucas hariç kimse bilmiyordu.

Cevap beklerken Lucas'ın profil fotoğrafına değdi gözlerim.

Burayı gelmeden önce ona hediye aldığım ve aynısı benim odam da olan çift kürelerinin farklı bir açıdan çekilmiş ve benim daha önce görmediğim bir fotoğrafıydı.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin