Bölüm On Üç

551 37 6
                                    

Keyifli okumalar 🌿

....

Hayat bizim verdiğimiz tavizleri bize karşı kullanabilir miydi?

Bu zamana kadar verdiğim tüm tavizlerin kendimi utandıracak şeyleri örtmek için olduğunu düşünürdüm.

Mesela onu sevmek benim için bir tavizdi.
Birinin bunu öğrenmesinden öylesine korkmuştum ki beni ezmesine izin vermiştim.

Beni nasıl reddettiğini hiç düşünmemiş sadece reddedildiğim gerçeğinin bilinmemesini istemiştim.

Ve şuan anlıyordum ki bunu saklamak için verdiğim tüm  tavizler beni onun karşında daha da küçültmüştü.

Hayatın bizi taşıdığı noktaysa şuan oldukça beklenmedikti.

Yüzü gözü sos içinde sinirle ayağa kalkan Arslanı tutmak için dayım da ayağa kalkarken bense biraz önceki olayın etkisi ile hala öylece ayaktaydım.

Lucas Bana bir aydınlanma kazandırmıştı.

Yüzünü silerken Lucasa ettiği hakaretlere  göz devirdim. Sonunda yüzünü temizlemeyi başardığında oda evi hızla terk etti.

İçine düştüğüm düşünce çukurunda beni çıkartan dayım oldu.

Ters ters bana baktı.

“ Bu iki hödüğü ne hikmetle aynı masaya oturttun ki? “

Oflarken saçlarımı hafifçe kenara sıyırdım.

“ Arslan biraz olsun insan olur sanmıştım.  laubali tavrının Lucasın cinlerini tepesine çıkaracağını nereden bilebilirdim ? “

Dayım da Oflarken gözleri serçe çarpışan  kapıya döndü.

" O kapı da dünyanın parası babalarının malı gibi çarpıyorlar."

Gülmemek için dudaklarımı ısırdım.

Beni eliyle dürterken kendi de sonunda asıl takılması gereken yere geldi.

“ Bir baksana yakalamış mı? Yada dur  İtalyanların fazla şakası yoktur öldü mü kaldı mı ben  gidip bir bakayım. “

Doğru söylüyordu. Başımı sallayarak onu onayladım.

İtalyanların şakasının olmayacağına yakından şahittim.

Bir dakika İtalyan mı?

İtalyan olan da kimdi?

Yüzünde büyük bir şok dalgası oluşurken yutkundum. Tüm tüylerim diken dikendi artık.

“ Lucas İtalyan mı? “

Dayım bana ters ters baktı işe yaramayacağını anlamış olacak ki  ardından da Lale ablaya baktı.

“ Biz bu çocuğa ne yedirdik içirdikte böyle aptal oldu bu? “

Lale abla şaşkın halini bozmadan dayıma ters bir bakış attı.

“ Belki size çekmiştir. “

Dayımın gözleri Lale ablaya dönerken istemsizce güldüm.

Lale abla her zaman formundaydı.

Dayım onun kendi tarafında olmayacağını anlayarak bana döndü.

“  Arslan dan bahsedecek halim yok ya tövbe tövbe ... Yanında çalışıyorsun hiç mi soyadını duymadın? “

Kafama bin bir soru düşerken başımı yavaşça iki yana salladım.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin