Bölüm On Beş

594 46 1
                                    


Keyifli okumalar ☁️

...

Başımı koyduğum omuza iyice yaslanırken İsmimi seslenmiş olmasına aldırmadım.

" Beş dakika daha Dayı... "

Yatamaya devam ederken sonunda dayımın susmayacağını anlayarak elimle ağzını kapattım.

Kapattım kapatmasına ama elime gelen sakallarla kaşlarım çatıldı.

İyi de dayım ne zamandan beri sakal bırakıyordu?

Gözlerim hızla açılırken açmamla Arslanın gülen yüzüyle karşılaşmam aynı anda oldu.

İyi de bu ne zaman yanıma gelmişti?

Daha da kötüsü ben ne zaman uyumuştum ki?

Yutkunurken boşalan uçağın içine değdi gözlerim.

Alt tarafı dört saatti neden uyumuştum ki?

" Uyu tamam mı? Gördüğün her delikte uyu. İstanbula değil kutuplara gitmeliydin! "

İç sesime tepkş veremeden öylece kalırken hala gülerek beni izleyen Arslan da hiç yardımcı olmuyordu.

" Omzumu ağrıttın koala . "

Ters ters ona baktım.

" Biz en son seninle farklı koltuklarda oturuyorduk sen ne ara burada bittin? "

Gözlerimi boşalmış koltuklara çevirerek " Ayrıca diğer herkes nerede? " diye sordum.

Omuz silkerken hala gülüyordu.

Ona da eğlence çıkmıştı tabi.

" Seni uyandıramayınca uçaktan atacaklardı zor sakinleştirdim. Pilot sinirinden su içmeye gitti. "

Bir an için onunla içinde bulunduğumuz hali unutur gibi oldum.

" Sen olmasan ne yapardım? Ben ve dünya sana çok şey borçlu! "

Dalgalı Sözlerimden sonra birbirimize bakarken aklıma olanlar yeni dank etti.

" Masal sence de mesafe koyman gereken bir konuşma yaşamadınız mı? "

İç sesimin yorumuna katılarak Bakışlarımı kaçırdım.

" Tabi ben olmasam rahat uyuyamazdınız kızım. Sonunda anladın değerimi. "

Arslanın arayı Yumuşatmak adına söyledikleriyle göz devirdim.

" Zahmet olacak ama acaba insek mi? Pilot sinirle gelirse bu sefer sen bile halledemezsin. "

Başını sallarken ayağa kalkarak önden geçmem için işaret etti.

Tepki vermeden önden geçecekken " Gözlerindeki çapakları sil uykucu. " diye takıldı.

Ellerim o an gözlerime giderken içten içe kendime kızarak uçaktan uçar adımlarla çıktım.

Uyumuş olmam bir yana aklım o kadar bulanıktı ki sürekli uyuyasım geliyordu.

Açıkçası aklımın yerinde olduğunu falan da düşünmüyordum ya neyse.

Uçaktan indiğimizde Arslan sanki buralardan sürekli binip giden ben değilmişimcesine yol gösterdi.

Uzun süre Bavulları beklemek hayatta ki şansımı gösterirken Yanımdaki dağ ayısıyla çok pis kavga etmek vardı ama her an her yerden Asaf malının fırlama ihtimali buna engel oluyordu.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin