Bölüm Altı

855 53 1
                                    

Keyifli okumalar ☁️

....

Bazen yaşamının kıyısında olan bazı insanlarla karşılaşırız. Ama Önemsemeden. yanlarından öylece geçip gideriz.

Geçmediğimiz daha doğrusu Geçemediğimiz zamanlarda ise Güçsüz müsün, bir tek senin mi acın mı var deriz.

Halbuki hiç kimse kolayca itilmemiştir o kıyılara.

Sonra da haberleri açıp gördüğümüzde sahte bir şaşkınlık kaplar içimizi. Aslında içten içe bilir anlarız onları.

Çünkü herkesin içinde bir yerde pes eden bir çocuk vardır.

Bazen bu yanlar arttıran Toplumdur, okuldur, derstir. Bazense çok içten bir yerden gelir. Kabuk tutmayan yaraların en büyüğü olan yerden gelir.

Aileden.

Karşımdaki çocuk dün gördüğüm çocuk değildi. Gözleri kıpkırmızı bakışları bir boşluktaymış gibi kayıptı.

Üzerinde ince kısa kollu tişört ve neredeyse belinden düşecekmiş gibi duran bir pantolon vardı.

Kollarının üzerindeki çizik ve morluklar çok şey ifade ediyordu aslında.

Söylediğimi umursamadan bana baktığında öğretmen Duruşumu bozmadım. Yanında konuşup duran velet geriye çektim.

" Bana verdiğin sözü tutarsın sanmıştım. Dilekçem nerede? "

Ona biraz daha yaklaştığımda dudaklarının titrediğini gördüm. Yine cevap vermedi.
Amacım onu kışkırtarak cevap almaktı bu işe yaramadığını göre başka bir yönden yaklaşmalıydım.

" Üzerindekilerle Hava bu kadar soğukken üşümüyor musun ? Gel montumu vereceğim sana. "

Yine cevap vermedi. Ama gözlerinde ve yüzünde bir parça farklılık gördüm sanki. Buna tutunarak biraz daha yaklaştım.
Artık sadece bir kaç adım uzağımdaydı.

" Bence bana bir özür borçlusun. Hatta sadece bana değil. Kendine de büyük özür borcun var. "

Ona doğru bir adım daha atmıştım ki " Sakın, Yaklaşma! " diye kükredi.

Bunu yaparken tüm ciğerini kullanmış olacak ki sonrasında öksürdü. .

Bakışlarım yumuşarken " Sensiz asla dönmeyeceğim. " diye mırıldandım.

Söylediklerimin için de ilk defa buna tepki verdi. Gözleri dolarken hırsla elini salladı.

" Beni gerçekten tanısaydınız sizin de umurunuzda olmazdım! Sadece zihninizi kurcalayın biraz! Neden Alex dün kavga ettiğimiz sizle buraya gelmek istesin? "

Gözlerimi ona diktim.

" Ne sanıyorsun ki? Kimsenin seni merak etmediğini mi, umursamadığını mı? Ben dün senin herkese göstermek istediğin yüzünü zaten gördüm. Sence gördüğüm insanların gerçek ifadelerini anlamayacak kadar Aptal mıyım? "

Başını iki yana sallayarak cebinden çıkardığı bir şeyi bana doğru fırlattı.

Ayaklarımın dibine düşen şeye bakacağım sırada arkamdaki çocuk bir anda fırlayarak önüme atladı.

Bu fevri hareket sinirimi bozarken onu giydiği monttan tutarak biraz çekmiştim ki başım dönmesi ile gözlerimi hızla yere çevirdim.

Şimdi olmazdı. Şimdi olmamalıydı.

Gözlerimi tekrar çocuğa çevirdiğimde hızla gözlerini kaçırdı.

" Hayır bunu görmene izin veremem Masal . "

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin