Bölüm On İki

563 46 4
                                    


Keyifli okumalar  ☁️

....

6 YIL ÖNCE MASALIN EVİ  ARNAVUTKÖYDEN

“ Yün yumağı! “

Böğüren abimin sesi ile uykumdan uyanırken yine de belki susar umudu ile sesimi çıkarmadan sırtımı sese döndüm.
Bir hafta sonum vardı onda da rahat ettirmiyordu.

“ Yün yumağı! Kalk sofra hazır! “

Bir dakika.

Soframı demişti o?

Gözlerim açılırken üzerimdeki yorganı iterek ayağa kalktım.

Asaf malı böğüre böğüre beni kahvaltıya mı çağırıyordu yoksa bana mı öyle geliyordu?

“ Masal! Kalk artık! “

Biriciğim abilerin en mükemmeli  olan Araf Abimde seslendiğini göre gerçekten sofra hazırdı ve beni bekliyorlardı.

Saçımı topuz yaparak hızla ayağıma üzerimdeki avokadolu pijama takımının pandufunu  geçirdim.

Koşarak odadan çıkarken karşılaştığım benden daha beter  tipi başı uyumaktan kaymış gözünün önünü göremiyormuş gibi yürüyen kereme çelme takarak yere yapışmasını sağladım

. Düştüğü hale  kahkahayı basmayı da ihmal etmedim.

Velet nasıl da yere yapışmıştı. 

Çıkan sese alışık olan ailemden kimse teşrif etmezken kerem acıtasyonunun işe yaramayacağını anlayarak benimki ile tıpa tıp aynı kahvelerin yüzümü dikti.

“ İntikamım çok acı olacak  abla! “

Gülüşüm hala yüzümdeyken “ Büyünce ablacım büyüyünce! “  diye dalga geçtim.

Hala yerdeyken bir anda öküz gibi vurulan kapı ile sıçradım.

Kimdi sabah sabah bu hayvan?

“ Açın şu kapıyı ya! Kerem, Masal! “

Annemin uyarısı ile Gözlerimle kapıyı işaret ederken kerem  puflaya kapıya doğru yürüdü.

Bende gelenin kim olfupunu merak ettiğimden bekledim.

Beklemez olsaydım zira karşıma çıkan ki okuldan yeni dönmüş askeri  üniforması hala üzerinde olan Arslan oldu.

Yakışıklılığı karşında düşünme fonksiyonumu kısa bir an kaybederek Leyla Leyla ona baktım.

Keremi kendine çekip sarıldıktan sonra kafasına hafifçe vurdu.

“  Öğleye kadar yatan Bir tek sen varsındır. Üsküdarda sabah oldu sen hala yatıyorsun oğlum . “

Keremin bakışları saniyesinde beni bulurken ona ters ters bakmama aldırmadan sırıttı.

“ Abim, biraz önünde benden daha beter bir canlı yer almakta. Onu görmeden konuşmamanı öneririm. “

Kereme sen öldün işareti yaparken gözleri bana değen Arslana gülümsemeye çalışarak “ Günaydın. “ diye mırıldandım.

Beynim fonksiyonunu geri kazanmaya mı başlıyordu yoksa bana mı öyle geliyordu?

Kerem kapıyı kapatarak onu içeriye ittirirken gözlerim hülyalı hülyalı üzerinde geziniyordu ki malca sözleri ile buna engel oldu.

“ Zaten ablanı saymıyorum. O Kuala kategorisine giriyor. “

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin