Bölüm KIRK

216 18 4
                                    

Keyifli okumalar dilerim ☁️☁️

...

Hayatta bazen yaşanan olayları bir seyirciymiş gibi izlediğiniz anlar yaşanırdı.

Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Abim yüzü feci dağılmış halde bana bakarken İsmimi söylediğini duysam da cevap veremedim.

Elimde sıkıca tuttuğum kırık şişeyi zorla elimden aldığında ise zihnimi çok şükür geri alabildim.

Odağım Abime dönerken elleriyle yanaklarımı tutarak “ Masal bunu ben yaptım tamam mı?! Duydun mu beni Masal! “ diye böğürdü.

Gözlerindeki korku kalbimi kırarken hızla Başımı hayır dercesine salladım.

“ Olmaz! Senin ailen var! Çocuğun var! . Seni öldürecek gibiydi ben karanlıkta kim olduğunu fark edemedim bile. “

Hırsla Başını iki yana salladı. Gözleri sepe serpe yatan Arslan’a değerken “ Masal abicim ben dövüldüğüm için nefsi müdafaa sayılır bırak bana tamam mı?! “ dediğinde hızlıca elinden şişeyi almaya çalıştım.

“ Abi senin ailen var! Rüzgar var Ada var! Bırak ben halledeyim! “

Hırsla şişeyi yere atarak kırdı ve Kollarımı tuttu. Onu uuzm zaman sonra ilk  kez bu kadar sinirli görürken “ Sen benim ailem değil misin Masal? Benim ailem var ve sen içine dahil değilsin öyle mi?! Delirtme beni! “ diye bağırdı.

Bu sözler kalbime çarparken tam abi diye ağlamaya başlamak üzereydim ki yerdeki Arslandan bir öksürük sesi geldi.

İkimizin de gözü ona dönerken o an bir jetonumuzun aynı anda düştüğüne emindim.

Biz adamın duruma hiç bakmadan suçu konuşuyorduk!

Abimden önce davranarak eğildim ve önce nabzına ardından da başındaki yaraya baktım.

Gözlerim Abime dönerken onun kereme haber verdiğini görerek hızlıca bacağına vurdum

 “ Ambulansı arayalım. Başından yaralı kaldırırsak travma geçirebilir yada durumu daha da kötüleşebilir! “

Telefonu kapatırken eğilerek soğukkanlı sayılabilecek bir tavırla bana baktı.

“ Masal Ambulansı beklersek geç kalırız Keremin arabasıyla götürürsek daha hızlı olur. Ayrıca bu pezevenk bize inat hemen ölürse ne yapacağız?! “

Haklı mıydı yoksa sadece kararı hızlı verdiği için mi mantıklı geliyordu bilmiyordum ama Başımı sallayarak kabanımı çıkartarak başına doğru bastırdım.

İç çekerken Arslanın sırtlamasına yardım ederek ayaklarını tutarken sokağın başına varamadan “ Masal oradan havalar nasıl iyi mi? Tırnağın falan ağrıyor mu bari? “ dediğinde sinirle ona baktım.

Hiç bir şey yapmadığımı ima ediyordu.

“ İstersen sen bırak ben taşıyayım daha bir sokak ancak gidebildik be! Biraz daha dayanabilirsek ambulans gelirdi zaten! “

Göz devirirken  kabanı başına bastırmama “ Asker adamı taşımak kolay mı? Herif bayır domuzu gibi! “ diye böğürdü.

Etraftan geçen tek tük kişi bize şaşkınca bakarken “ Arkadaşımız düştü! “ diye böğrüsem de pek fayda etmedi.

Abim kıs kıs gülerken “ Adamın başını yardık diyemiyorsun tabi. Ufak atta civcivler yesin.” Dediğinde ona ters ters baksam da umarsamadı.

Arslan kendi kendine bir şeyler mırıldanırken abim mutsuzca bana baktı.

“ Masal bunu kaldırıp bizim oradaki ormanların birine atmaya ne dersin? Piç piç konuşunca kurtarsım da gelmiyor! “

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin