Küçük Yeşil Bulut

Bölüm Yirmi Bir

Keyifli okumalar ☁️☁️

....

Sadece Ay ışığının aydınlattığı bir yerde kalmayalı oldukça uzun zaman olmuştu.

Bu hissin yarattığı gerginlik ve korku tarif edilebilir miydi emin değildim.

Sadece çok az bir yeri görmek... Bundan sonra ne olacağını düşünmenin yarattığı büyük korku...

" Yün yumağı bana sakın korktuğunu söyleme! "

İçsel düşüncelerimi bölen Asaf malına ters ters baktım.

Elleri ve ayakları oldukça kalın iplerle bağlı üstüne üstlük bu soğuk deponun kolonuna yaslı halde durmasına rağmen neşe fışkırıyordu .

Ayrıca tipinin kayması bir yana beni buruşturmamam için yüz bin kez uyardığı takım elbisesi de buruş buruş olmuştu.

" Abi acaba nerede olduğumuzu bilmediğimiz karanlık ıssız bir yerde ve bizi kaçıran kişinin insafına bağlı olarak yaşadığımızı fark ettin mi? "

Göz devirirken başını hafifçe oynatarak önüne gelen kıvırcık salataya dönmüş saçlarını itti.

" Bende seni gözü pek bir şey sanırdım. Birazcık daha kirli olsa aynı Keremin odası işte. Sanki daha önce görmediğin şey. "

Sinirle kıkırdayarak başımı ikş yana salladım.

Kerem bilgisayarı ile ayrılmaz bir bütün olarak yaşadığı için odasına ışık veya temizlik malzemesi girmesi neredeyse imkansızdı.

Yine de gıcıklığına, ölümüne kerem savunuculuğu yapmaktan geri kalmadım.

" Kerem bunu duysaydı çok bozulurdu. Çocuğa her zaman haksızlık ediyorsun. Ayrıca Keremin odası çöplükse seninki terk edilmiş bir hurdalık! "

Omuz silkerken " Bu tamamen iftira! Sende O buz diyarında yaşaya yaşaya Allah korkusu kalmamış. Göz göre göre senin tek başına kaçırılmana göz yunmayan ağabeyini gömüyorsun. " diye suçunu tamamen reddettiğinde saçlarımı hırsla geriye doğru ittim.

" Abi acaba beni sırf suya para vermemek için arabaya kadar yürütün kişi olarak orada kaçırılmamın sorumluluğunu alman gerekmez miydi? Bunu başıma mı kalkıyorsun? "

Göz devirirken dayısının yeğeni olduğunu kanıtlayarak sinirle başını kaldırdı.

" Kızım Sosyetenin ortasıydı orası. Sence sırf bizim için Zeynep söylese de içki koymamak gibi bir yanılgıya girerler miydi? Zeynep ne kadar söylemiş olsa bile güvenemezdim. Ben senin aksine imanımı pazarda bulmadım! "

Sinirle dişlerimi sıktım. Kız sırf bizim için menüye Alkolsüz meyve kokteyli ekletmişti Ama abime yararlanılmayacağını tahmin etmeliydim

JR Sherlock Holmes şüphe etmezse olmazdı.

" Bir imanı olan sensin zaten. Uçacaksın yakında! Ayrıca... İstediğim Kokteylin de vişne ve nar suyu içeren sodadan farkı yoktu. Bu iş tamamen senin abartın! "

Göz devirirken sinirle bağlı ellerini kaldırdı.

" Tabi kızım sizin gibi imansızların yanında ben melek sayılırım. Hadi bir tane itiraz edebileceğim bir şey söyle! "

Boynumu bükerek elimi dua ister gibi açtım.

" Üzgünüm buda hazretleri size karşı söyleyebileceğim tek bit kötü özelliğiniz yok. Hala uçmamanızı sadece yer çekimine borçluyuz! "

Sinirle burnundan solurken bu hali ile Gülmemek için dudaklarımı ısırdım.

Sonunda yaptığı tuhaf hareketlere dayanamadan bir kahkaha attım.

" Lan Masal! Gülme diyorum kızım! Gülmesene! "

Sonunda kendini durdurarak ona baktığım da ters ters baktı.

" Ahirette görürüm ben seni. Abi abi kıvranırsın da bakalım bulabilir misin? "

Başımı iki yana sallarken gülmeden edemedim.

Ona itiraf etmeyecek olsam da abimin burada olması gerçekten de çok rahatlatıcıydı.

Kendimi bu dağılmış halime rağmen güçlü hissediyordum.

Abim derinlemesine düşünmeme izin vermeden hızla kaynayan konuya geri döndü.

" Keremi hep sen şımartıyorsun zaten! Araf bey hazretleri ve siz yün yumağı hanım yüzünüzden ben hep kötü taraf oluyorum. Hainler! "

Gülerek başımı iki yana salladım.

Onunla biraz uğraşsam hiç fena olmazdı.

Onun gibi başımı öne doğru uzatarak Çenemi hafifçe yukarıya kaldırdım.

" Abi bugünler çok alıngansın. Sakın bana Ada olmadığı için duygusal boşlukta olduğunu söyleme! "

Sinirle bağlı ellerini salladı.

Gözlerinden ateş fışkırtabilse onu bile yapacaktı.

" Adayı da hep sen doldurursun değil mi? Bana takım elbise giymem için ısrar eden de kendisiydi. Ben nereden bileyim onun da gelmek istediğini? Başkasının düğününe nasıl onu da çağırabilirim? "

Gülmemek için dudaklarımı ısırdım