Bölüm Beş

1K 50 8
                                    

Keyifli okumalar 🌿

...

O gözlerini üzerimden çekmese de ben fazla uzun baktığım sonuncuna uluşarak kutuya döndüm.
Üstün bir çabayla telefonu ortaya çıkardığımda Samsung olduğunu gördüm.

Çıkan son modeliydi.

Yutkunamazken tükürüğüm boğazıma kaçtı. Rengi bile istediğim gibi maviydi.

. Dayım buna nasıl bir servet baymıştı?

Lucas elini sırtıma koyarak iki kere vurduğunda tekrardan ona baktım.

" Lucas hangi böbreğini verdi dayım bunun için? "

Tuhaf tuhaf bakarken " Bunu sana ben aldım. Hem böbrek derken ne demek istedin?" dediğinde tükürüğüm tekrar boğazıma kaçtı.

Bu sefer daha şiddetli öksürürken elimdeki telefon kayıp yere düştü. Ben yerden telefonu almaya çalışırken Lucasta bana su içirmeye çalışıyordu.

Bu adam bizim orada bunun bir böbrek ettiğinden habersizdi.

Galip gelen o olurken pes ederek suyu içtim oda telefonu kaldırıp koltuğa bıraktı.

Biraz şoktan çıktığımda kocaman olmuş gözlerimi yeşillerine çevirdim. Bu adam bunu bana beleşe verecek değildi ya.

" Bana neden telefon aldın ki ? Bu bir servet değerinde! Borcumu kaç ay vadeyle ödeyebilirim?"

Bana bir tepki vermeden baktığında aklıma gelenlerle gözlerim büyüdü.

" Eğer faizleyse hiç almayayım çünkü zayıf bünyeli biriyim. Böbreğimi satarsam masada kalırım. Sonra da hazır beni kesilmiş bulurken tüm organlarımı çalarlar. "

Cevap vermesini beklerken hiç beklemediğim bir şey oldu.

Kahkaha attı.

Bu beni daha deminki şoktan daha çok şok ederken öylece Leyla Leyla ona balatken buldum kendimi.

Adam rezil oluşuma gülüyordu ve bende onun gülüşünü düşüyordum çok güzel.

Bir dakika kadar sonra hala karnını tutuyordu. Bende Gülümserken buldum kendimi.

Gözleri bana değdiğinde içinde bulunduğumuz halin yeni farkına varmış gibi Gülümsemesi dondu. Öylece bana baktığında yutkundum.

Bir yudum kadar içtiğim su bardağını ona uzatarak " İçer misin? " dediğimde Başını sallayarak suyu elimden aldı.

Bardağı tek dikişte içtikten sonra zaten aramızda olan bir kaç adımlık mesafeyi arttırarak telefonu bana uzattı.

" Bu bir hediye. Ayrıca çok da pahalı değildi indirimden aldım. Hattın içinde, Türk hattıyla birlikte kullanabilirsin. Zaten numaran belli olduğu için okula bu numarayı vermiştim. Ekstradan gidip uğraşmana gerek yok. Eğer gerçekten bir karşılık bekliyorsan da telefonlarımı aç yeter. "

Elinden telefonu alırken telefona rağmen kalbim tuhaf tuhaf sen sızladı. Onun gülüşü çok pis kalbime dokunmuştu.

" Teşekkür ederim. "

Başını sallayarak diğer poşeti de bana uzattı. Gözleri kısa bir an masanın üzerinde ki tepsiye kaysa da bana dönmesi uzun sürmedi.

Sabırsız bakışları eşliğinde poşeti açtığımda içinden çıkan vitaminlerle gözlerim ona döndü.

Eli saçlarına giderken " Bunlardan sabah ve akşam bir tane içersen kendini daha dinç hissedersin. Kolay üşütmezsin. " diye mırıldandı.

Ardından da ona bir şey söylememden kaçarcasına yukarıya doğru çıktı.
Arkasından kısa bir süre baktıktan sonra poşeti iyice açarak vitaminleri inceledim. Daha önce gördüğüm ilaçlar olmasa da reçetesine göre takviye için iyi gibi gözüküyordu.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin