Bölüm Yirmi İki

373 28 1
                                    

Keyifli okumalar ☁️☁️

...

Düşünüyordum da İnsanın büyük küçük herhangi bir yanılgıya düşmesi neden bu kadar hızlı oluyordu?

Biri gülümsediğinde artık acısının geçtiğini ağlamayı bıraktığın da çok daha güçlü olduğunu ve en önemlisi yaralarının derinliğini gizlediğim de yarasından hiç eser kalmamış yanılgısına düşmek nasıl bir boş vermişlikti?

Bugün karşımda dik duran iki kardeş görüyor olsam da Jonathan’ın titreyen ellerini ve Leonardo’nun kasılan omuzlarını yeni fark ediyordum.

Aynı zamanda bu iki kardeşin acısını boşvermişliğimle nasıl örttüğümü de yeni fark ediyordum...

“ Öğretmen hanım benden bir selamı esirgiyor musunuz? “

Ultra kısa olduğum için ancak aradan onu görsem de Jonathanın titremesinin koluna vurduğunu hissetmemle hızlı onu arkama çektim.

Gözleri şaşkınca açılırken bu halini oldukça tatlı bulsam da yorum da bulunmadan   göz kırpmakla yetindim.

Onu iyice arkama çekmeyi de ihmal etmedim.

“ Abin ve Ablanın senin için ilgilenmesine izin vermelisin . “

Ardından da bana heybetli gözlerle üsten üstten bakan adama döndüm.

“ Selamsız söze başlayan siz değil misiniz? Bence aramızda prosedürlere gerek yok. “

Sözlerimle Kaşları havalanırken bana doğru bir adım atmıştı ki Leonardo aşırı bir telaşla benim önüme geçti.

Artık Leonardo ben ve Jonathan arka arkaya geçmiş dışarıdan ultra saçma bir halde dizilmiş olduk.

İki buçuk litrelik kolaların yanında promosyon olarak verilen bardak gibi ortada kaldım diyemiyorsun tabi.

İç sesimin tam da aklımdan geçeni ifade etmesi ile istemsizce başımı Leonardo’nun yan tarafına doğru uzattım.

Tam da o an Leonardo “ Neden buradasın? Sana seninle işimin kalmadığını söylemiştim. “ diye kükredi.

Önümüzde ki adam İrkilirken benim de ondan pek bir farkım yoktu.

Hatta gözümün önünde kükremiş olmasa başka birinin bağırdığını düşünürdüm.

Neyse ki önümüzdeki adam benim aksime bu durumu kolayca atlattı.

Arkamda kabak gibi gözüken Jonathana ezici bir bakış attığın da araya girdim.

“ Hey! Bence insanlara kabaca gözlerinizi dikmektense sorulan soruları cevaplamalısınız. “

Gözlerini bu sefer de bana dikerken Yüzündeki kırışıklıklara inat mavi gözleri ve siyah saçları ile Leonardo’nun yaşlı versiyonu olduğunu düşünmeden edemedim.

Jonathan abisinin aksine tereyağı gibiydi. Tabi yeşil gözlerini de saymalıydık.

Onun da beni incelediğini anlarken “ Bu konuşmayı devam ettirmeyi düşünüyor musunuz biz ona göre yolumuza devam edeceğiz. “ diye sözlerinime devam ettiğim de sırıttı.

“ İznimi istediğinizi mi söylüyorsunuz küçük hanım? Doğru ya sizin statünüz beni dinlemeden gitmeye yetmezdi. “

Lan!

Bu asıl bir egoydu?

İçimdeki Asaf Yılmaz ortaya çıkarken onu zorlukla bastırsam da  gülmeden edemedim.

Küçük Yeşil Bulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin