geçmiş 17.bölüm - Yersiz konuşmalar ve abartılı dedikodular

23 3 12
                                    

Alekos topluluğa dönüp kafasını hızlıca iki yana salladı.

"Biz Tanrı değiliz. Tanrılar önümüze ışıklarını serip yol gösteriyorlar."

Alekos onları gerçekten tanrı olmadıklarına ikna etmektense tanrılar tarafından gözetildiklerine ikna etmenin daha kolay olacağını fark etmişti.

Kral bağırdı.

"İçeri girelim."

Alekos onlardan yukarıdan, kayanın üstünden seslenen adama baktı. Buradan bakınca üç metre gibi duruyordu. Uzun ve göbekli genç bir adamdı. Alekos halk arasında çıkan kötü dedikoduları anlayabiliyordu. Adam serçe parmağıyla Alekos'un boynunu kırabilirmiş gibi gözüküyordu.

Alekos yanında gergin gözüken Nefal ve şarap yüzünden hafif çakır keyif olan Abellone ile adamın yanına geldi.

Adam birden eğildi. Kraliçe de dahil herkes şaşırmıştı.

"Eşimi korudun. Teşekkür ederim."

Alekos gülmeye başladı. Bir yandan da adamı kaldırıyordu.

"Ne demek? Pek de bir şey yapmadık."

"Beni kurtardınız." dedi kadın. "Sormam ayıp karşılanmayacaksa siz gerçekten de Lydia'dan mı geldiniz?"

Alekos "Evet." dedi. "Ben Alekos, krallığın küçük prensiyim. Kral ve kraliçeyi evlilikleri için kutlamaya geldim."

Kadın başını salladı.

"Lütfen beni takip edin. Size içecek bir şeyler sunalım. Yiyecek için erken olur sanırım. Aşağıdaki şölenden geldiğinizi gördüm."

"Çok haklısınız kraliçem." dedi Alekos. Geniş odaya geçtiler. Odanın ortasındaki yuvarlak mangalda ateş yanıyordu. Ateşin çevresinde dört sütün vardı. Mangal kaldırılarak yerine bir sofra konuldu. Kral ve kraliçe yuvarlak sofrada birbirlerine yakın oturmuş, karşılarında da üç genç çocuk vardı. Kadın sordu.

"Sabah gelen hizmetçiler sizindi değil mi?"

Alekos başını salladı.

"Başka yoldaşınız yok mu üçünüz mü geldiniz?"

"Bizi buraya getiren gemiciler ve yolculuğumuzda bize eşlik eden hizmetçi bir aile var. Onlar için bir şeyler hazırlatabilir misiniz kraliçem?"

"Soylu bir aile ile mi geldin?" dedi kadın. "Neden aramızda değiller?"

"Soylu olduklarını sanmıyorum. Onlara gelmelerini söyledim ama çekindiler."

Kadın anlayışla başını salladı ve sordu.

"Benden mi kraldan mı?"

Alekos şaşkınca konuştu.

"Bilmem ki sormadım. Ben yabancıların arasında olmaktan çekindiklerini düşünmüştüm."

"Belki de öyle." dedi kadın. Ama içeri geçtiklerinde başka bir soru yöneltti.

"Benim eski bir köle olduğumu bildiği için mi babanız kendi gelmek yerine sizi m gönderdi?"

Kral endişe ile kadının elini tutarken Alekos başını evet anlamında salladı. Sonra hayır anlamında salladı. En son panikle durdu.

"Be-ben derin bir uykuya yatmıştım. Ne olduğunu krala sorun lütfen ama ben annemin ricası üzerine buradayım."

"Alekos." diye uyardı onu Nefal. Sonra kralla konuşmaya başladı. "Onu lütfen mazur görün. Bu şekilde konuşmasının nedeni kalın kafalı olması. Kralın ne düşündüğünü bilmiyoruz ama kraliçe size baktığında aklı başında bir kadın dışında bir şey görmeyecek."

İkinci Hayatlar Krallığı (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin