19. Bölüm - Havalı İki Kişi ve Bizimkisi

71 12 7
                                    

Çıkışta gerçekten de abisi kapıda bekliyordu. Ama yanında siyaha boyadığı saçları, gözlükleri, dirseğinde tuttuğu çantası ve ince kırmızı dudaklarıyla başka bir kadın daha vardı.

Atlas el sallayarak onlara doğru ilerledi.

"Nasılsın Müntizar teyze? Sabah olanlar için mi geldin?"

Bu kadın Arda'nın annesiydi. Onun da otomatik olarak üvey annesi oluyordu. Kadın cevap verdi.

"Teyze mi? Teyze senin annendır."

Ama sonra yaptığı gafı fark etmiş olacak ki tuhaf bir yüzle Atlas'a baktı. Atlas'ın ise gülmekten gözünden yaş geliyordu. Bir sorun olmadığını fark eden genç kadın konuşmaya devam etti.

"Arda anlattı bana olanları.  Böyle şeyleri kafaya takmaya gerek yok Atlas. Ben başka bir şey için buradayım. Biraz vaktin var mı? Bizimle bir şeyler içmek ister misin?"

Atlas başını salladı.

"Olur, Müntizar abla."

Sessizce önde giden ikiliyi takip etti. Cam kafeye gelmişlerdi. Burası meydandaki karşılıklı iki kahveyi saymazsan köyde oturabileceğin yegane yerdi.

Ve tabiki hınca hınç doluydu. Dükkanın kısa kahverengi saçlı mavi gözlü sahibi onları görünce el salladı. İçeriden masa çıkardı. Arda'nın annesi Atlas'ın şaşkınca baktığını görünce açıkladı.

"Masa rezervasyonunu böyle yapıyor yoksa herkes gönül koyuyor oturtmadığı için."

Sandalyeleri taşımayı bitirip oturduklarında Atlas sordu.

"Peki niye mekanı büyütmüyor?"

"Çünkü yapıyı bozmak istemiyor. Milletin dükkanın önüne atılmış iki üç masaya oturması fikri hoşuna gitmiyor. Öyle yapacaklarsa kahveye giderler zaten diyor."

Atlas çevresine bakıp kafa salladı. İçerisi gerçekten çok güzeldi. Camdan duvarlar vardı ve kubbesi yuvarlak şeklinde açıktı. Oradan kafenin ortasında duran büyük ağacın gövdesi çıkıyordu.

Kısa saçlı kadın yine geldi. Etekli bahçivan tulumunun içine çiçekli bir gömlek giymişti. Ön cebinde bulunan adisyon kağıdını çıkardı.

"Hoşgeldiniz tatlışlar. Size ne vereyim?"

"Üç pasta alalım. Bir de iki sade kahve." Atlas'a döndü. "Sen ne içmek istersin Atlas?"

"Ben de kahve alayım."

"Sade mi?"

"Hayır. Sütlü. Vanilya da ekleyebilir misiniz? Bir de fazladan şeker alayım."

Elinde not defteri olan kadın siparişi teyit etti.

"Üç pasta, iki siyah kahve ve de bir de tip iki diyabet."

Üçlü kafasını aynı anda salladı.

"Doğru."

Kadın gittikten sonra köyde olanlar hakkında sohbet etmeye başladılar. Siparişleri çok zaman geçmeden gelmişti. Atlas vanilyalı diyabetinden bir fırt çekmişti ki karşısındaki kadının ona ciddi bir şekilde baktığını fark etti.

"Ne oldu Müntizar abla bir sorun mu var?"

Kadın başını salladı.

"Atlas bana abla deme."

"Özür dilerim Müntizar teyze."

"Teyze de deme."

"Müntizar...teyze."

Sadece ismiyle seslenmeye Atlas'ın gönlü el vermemişti. Kadın güldü.

"Benim hatam. Sana niyetimi açık açık söylemeliydim. Biz Arda ile biraz konuştuk."

Arda'ya döndü ama Arda camdan dışarı bakıyordu.

"Şeyda Teyze ne kadar kilo almış."

Karşısındaki ikili camdan dışarı baktı ama sonra Müntizar teyze dönüp Arda'nın kafasını sertçe okşadı.

"Burada önemli bir şeyden bahsediyorum velet. Dikkatini ver."

Atlas önemli lafını duyunca gerilmişti. Konuştu.

"Lütfen devam et Müntizar teyze."

Kadın ona döndü.

"Atlas bizimle yaşamak ister misin? Demek istediğim benimle ve Arda abinle."

Atlas şaşkınca abisine baktı.

"Bana öyle bakma. Bunu öneren ilk bendim. Çok uzak kaldık ve görünüşe göre birbirimizden başka pek kimsemiz yok, Karya ve Yavuz hariç tabiki."

Atlas hala şaşkınca bakmaya devam edince Arda ekledi.

"Tekrardan bizim aileye dahil olmak ister misin demeye çalışıyorum. Eski günlerdeki gibi."

Atlas hala bakıyordu. Sonra elleriyle gözlerini kapatarak başını masaya koydu. Arda şaşkınca sordu.

"Atlas ne yapıyorsun? Ağlıyor musun? Anne, Atlas ağlıyor."

Kadın oğlunun paniğine bakıp güldü.

"Bırak ağlasın. Teklifimizin gerçek olduğunu sandıysa daha çok ağlar."

Atlas yaşlı gözlerini hızla masadan kaldırdı ve kadına baktı. Sonra bir yandan gülerken bi yandan da gözyaşlarını koluna silmeye başladı.

Arda ise kızgındı.

"Anne böyle şaka mı yapılır! Ben bile korktum."

"Atlas Arda şakalarımın çok yersiz olduğunu düşünüyor. Sence şakalarım yersiz mi?"

Atlas hayır anlamında kafasını salladı ve daha önce duyduğu o cümleyi söyledi.

"Bence karşındakini tanımayan insan bencil insandır. Ben sizin şaka yaptığınızı anladım Müntizar abla."

"Atlas." dedi, kadın muzip bir tavırla. "Bana anne diyebilirsin."

Arda karşı çıktı.

"Atlas'ı bu kadar zorlama."

"Tamam anne istiyorsan böyle seslenirim ve ben-" duraksadı. Elleriyle oynamaya başladı. "Teklifiniz için teşekkür ederim. Beni çok duygulandırdı." Onlara bakıp gülümsedi. "Tekrardan ailenizin bir parçası olmayı çok isterim ama işim için, yoğurt yapıp satmak için, kaldığım yer daha uygun. Orada kalmaya devam edip yine de sizin ailenizin bir parçası olabilir miyim?"

Kadın gülümseyerek kafa salladı.

"Atlas tabiki."

Sandalyeyi yanına çekti ve ona sarıldı.

"Ama sürekli bizi ziyarete gelip gitmek zorundasın."

Atlas geri sarılarak konuştu.

"Tamamdır anne."

...

Hatay ve Kahramanmaraş'ta olan depremlerden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Ateş düştüğü yeri yaksana vucüdum bu soğukta dışarıda kalan insanlarla birlikte titriyor. Her şeyin bir an önce düzelmesi umudu ile...🙏🏻😿


İkinci Hayatlar Krallığı (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin