6.bölüm - Parlayan Tek Şey

15 1 24
                                    

Anlatmayı bitirdiğinde onunla odada bulunan Cansu, Caner ve Fırat'ın yüzleri bembeyazdı.

Neyseki Karya dışarıda Efe ile konuşuyordu. Ona bunları özel olarak anlatmayı tercih ederdi.

Karşısındaki çocukların tepkilerini izledi. Caner, Cansu'ya bakıyor, Cansu ellerini yumruk yapmış çattığı kaşları ile inatla yeri izliyor, Fırat sessizce ağlıyordu.

Atlas bir şey demek için ağzını açtı. Ama bu olmadan Fırat onun yakasına yapıştı.

"Senin onu koruman lazımdı. Biz sana güvenmiştik."

Atlas ona baktı. Fırat sessizce ellerini ondan çekti ve sordu.

"Anlatmadığın şeyler var değil mi? Neden onu koruyamadığınla ilgili mi? Ya da benim neden onu koruyamadığımla."

Fırat'ın geri çekildiğini gören Cansu bu sefer kendi atıldı.

"Sen ne hakla böyle bir sonu seçersin? Senin sorumlu olduğun insanlar vardı. Hiç bize ne olacağını düşündün mü?"

Fırat katıldığını belirtircesine başını salladı. Atlas onların bu haline ifadesizce baktı. Ta ki Cansu gelip ona sertçe tokat atana kadar. Atlas ağzındaki kan tadını alabiliyordu.

"Neden bir avuç köylüyü seçtin? Senin bizim için ne kadar değerli olduğundan haberin var mıydı?"

Atlas elleriyle oynamaya başladı. Sonra kafasını kaldırdı. Çekingen bir tonda konuştu.

"Öyle miydim?"

Ama bunu der demez tekrar tokat yedi. İç çekti. Yanağı yanıyordu.

"Sen bencil, işe yaramaz birisin. Yaptıklarını canımızı ne kadar acıtacağını bilsen bile övünerek anlatıyorsun."

Atlas karşı çıktı.

"Övünmüyorum. Ben aldığım kararın yanlış olduğunu biliyordum. Yine de yaptım ama tek amacım kendi içimi rahatlatmaktı. Yani bencil ve işe yaramaz olduğum konusunda haklısın. Sonuçta yaptığım hiçbir işe yaramadı. Ama kendimi beğenmiş değilim." dedi. İfadesiz bir şekilde karşısındaki kızın suratına baktı.

"Hatta tam tersi. Kendimden o kadar nefret ettim ki ortaokulda ben...her şeyin bitmesini çok kez diledim."

Üçü de şimdi sessizce ona bakıyordu. Atlas titreyen ellerini sakladı.Fırat fısıldayarak sessizliği bozdu.

"Bizim dediklerimiz...yaptıklarımız yüzünden-"

Ortaokulda Cansu milleti organize etmiş, piç diyerek adını çıkartmıştı. Onunla en çok dalga geçenler arasında Fırat ve Ceren de vardı.

Atlas kafasını iki yana salladı. Yere bakan gözleri donuktu.

"Ben sizi affettim. Kendimi de...affettim." Nedense ikinci kısmı söylerken tereddüt etmişti. Elleri ile yüzünü kapattı.

"Artık bunların hiç biri bana anlam vermiyor." Yutkundu ve devam etti.

"Ben çok zamansız öldüm. Ve herkes o kadar acımasızdı ki hatırlamak bile kalbimde keskin bir acı hissetmeme neden oluyor."

Kapıdan giren Karya konuştu. Şaşkındı.

"Sen...öldün mü...ölecek misin?"

Atlas birden yanında beliren çocuğa baktı. Yataktan kalktı ve ona doğru geldi. Ama Karya birkaç adım geri çekilmişti. Sonra ona bakmadan arkasını dönüp koşarak uzaklaştı. Atlas arkasından bağırdı.

"Karya dur!"

Ama Karya durmamıştı. Atlas iç çekti ve odada kalan üçlüye döndü.

"Olacaklara üzüldüğünüz için sinirli olduğunuzu anlıyorum ama benden ne istediğinizi anlamış değilim." İkizlere döndü "Olanlardan pişman olmamı mı istiyorsunuz? Yüzlerce yıl önce oldum bile." Fırat'a döndü. "Olanlara üzülmemi mi istiyorsunuz? İçim kan ağlıyor."

Gözlerini Fırat'tan ayırdı. Yere bakarken ifadesi hala donuktu.

"Ben yine de sizi tekrar görebilmek için bir kere daha her şeye razıyım."

****

Dün bölüm atmayı unutmuşum. Sorumsuz yazar kaçar ಠ⁠∀⁠ಠ

İkinci Hayatlar Krallığı (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin