Birkaç gün sonra elinde küçük toprak kapla B sınıfına girmişti. Kenarda konuşan grup dönüp ona baksa da bir şey demediler. Atlas sessizce kabı Karya'nın sırasına koyup oradan tüydü.
Öğlen ikili masada yemek yiyordu. Atlas bazen kızlarla takılmak istemediğinde ve başı da Fırenship'ini kaldırmadığında burada oturup tek başına yemek yerdi. Bunun da öyle günlerden biri olacağını sanmıştı fakat karşısında dikilen çocuk ile yanıldığını anladı.
"Burada yesem?"
Atlas gülümseyerek başını salladı.
"Benim için sorun değil."
Çocuk cevabı alınca sessizce yemeğini yemeye başladı ama sonra kafasını kaldırıp Atlas'a baktı. Tekrar indirip sordu. Yüzü ifadesizdi.
"Yine mi kaşlarım?"
Atlas kahkaha atınca çocuk şaşkınlıkla ona baktı.
"Özür dilerim. Özür dilerim. Yüzün o kadar simetrik ki gözlerimi alamıyorum. Evet, özellikle de kaşların."
Çocuk bir şey demeden yemeğine geri döndü. Atlas da kötü bir tepki almadığı için memnun, yediği yemek eşliğinde çocuğun kaşlarını izlemeye devam etmişti.
Sonraki gün, Atlas okul bahçesinde yürürken göz ucuyla bir karartı görmüş, bunun üzerine yanında bulunan Derin'i geriye çekmişti.
Basket topu önlerinden geçti.
Topu almaya gelen kızıl çocuk bir Atlas'a bir de yanındaki kıza baktı.
"İyi bari topu farkedecek kadar uyanıksınız."
Derin ve Atlas umursamadan çocuğun yanından geçtiler.
Atlas biraz ilerledikten sonra arkasına baktığında basketbolcu çocuğun hala dikilmekte olduğunu gördü.
Tek kaşını kaldırarak meydan okur bir havaya büründü. Bunun onu şirin gösterdiğinin farkındaydı. Bundan öte hiçbir anlamı yoktu.
Sonradan Derin'e döndü.
"Neyi var bunun?"
"Şu kurtardığın çocuğun basketbol takımından. Başka takımdaydı ama geçen sene maçta kavga çıkardığı için çıkarıldı. Şimdi onlarla oynuyor."
"Olayı duydum da neden kavga çıkarmış?"
"Bunun ikizi var. Kız. İsmi Cansu. Çocuğun ismi de Caner. Cansu'nun eski erkek arkadaşı karşı takımdaymış. Zaten sevmiyormuş. Bir şeyleri bahane edip kavga çıkartmış."
Atlas sordu.
"Belki bahane çıkarmamıştır? Gerçekten bir şeye sinirlenmiştir?"
Derin kafasını iki yana salladı.
"Babam neden yaptığını sorduğunda direkt 'Ayar oluyordum zaten. Ters bir hareket yaptı, ben de dövdüm.' dedi."
Derin'in babası, aslında diğer babası, okul müdürüydü. Gerçek babası toptancıydı. Ama uzun günler yok diye kızını ölen eşinin abisi, Aslan Bey'e bırakıyordu. Aslan Bey bekardı ve iki katlı büyük bir evde kalıyordu. Evli olmadığından ve Derin de iki ev arasında gitgel yapmasın diye Derin'in babasına birlikte yaşamayı önermiş, babası Cengiz Amca da kabul etmişti.
Cengiz amcanın şehir dışından geldiği günler Derin, Atlas'ı da çağırıyordu. Cengiz amca çok komik biriydi. Onun aksine ciddi bir karakteri olan Aslan Bey'i bile karnı ağrıyan kadar güldürmeyi başarıyordu. Atlas bu mutlu aileyi görmek için her seferinde Derin'in teklifini kabul ederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Hayatlar Krallığı (BL)
Fantastik"Beni dinle! Bazı büyük hatalar ikincisine gerek duymadan koskoca bir ömrü mahvedebilir. Ama çok daha küçük ve önemsizleri, bir domino taşı gibi yüzbinleri felakete sürükler. Biliyorum ilk taşı iten bendim. Ama bu sefer, göreceksin Kreene, el de ben...
