geçmiş 13.bölüm - İki Şey İçin Yanıp Tutuşmak

25 5 23
                                    

"Kendinize çok dikkat edin." dedi Alekos. Aşçı kadın konuştu. "Biz iyi oluruz. Asıl sen dikkatli ol."

Sincap başını sallarken bir kaç damla gözyaşı yanaklarından yere döküldü. Alekos gülümseyerek ona sarıldı.

"Göz açıp kapayıncaya kadar yanınızda olacağım."

Atına bindi. Karalar bağlamış gruba el salladı. Anasfalies'ın arkasını dönüp elini yüzüne götürdüğünü gördü. Kendi kendini azarladı. Onları üzüyordu, peki neden onun için üzülmeleri onu mutlu ediyordu?

Yola çıktı. At üstünde yarım gün kadar giderek bir kasabaya vardı. Plan şu şekildeydi. Zengin bir tüccarın kızı kasabadaydı. Onu da alıp komşu şehir Ephesus'a gidecek, denizden gelmesi ihtimaline karşı şehri oradan savunacaktı.

Planından Sincap'a bahsettiğinde sincap onu dürtüp ''Sence kız nasıl biridir? Zengin bir tüccarın kızı ise kesin çok güzeldir.'' demişti. Alekos da onu çok merak ediyordu.

Taş sütunu geçip kasabaya girdi. Kasaba hareketliydi ama alışveriş eden insanların sesi bağırışlar ile kesildi.

"Kavgacı kız yine çapulcu oğlanları dövüyor."

"İyi ya işte, bizim için de vur!"

Alekos atıyla bağıran adama yaklaştı.

"Ne oluyor burada?"

"Bu kız bir hafta önce geldi. Çapulcuların çocukları parasını almaya çalışmışlar ama kız bunları dövmüş. Öfkesi geçmedi. Onları her gördüğünde bir tur daha kavga ediyor."

"Çok iyiymiş." dedi Alekos kızı izlerken. Genç kız yerdeki çocuğu tekmeliyordu. Sonra başını kaldırdı. Alekos ile göz göze geldiler.

Prens, kıza başı ile selam verdi. Kız ise el sallamıştı. Alekos adama döndü.

"Yuh! Hem kavgacı, hem sıcakkanlı."

"Değil mi? Öyle gerçekten. Bu arada sen kimsin? Buralı değilsin değil mi?"

Alekos başını iki yana salladı.

"Hayır, ben rıhtımdan geliyorum. Birine bakmak için buradayım."

"Kime?" dedi genç kız. Alekos kız birden dibinde bitince korkmuştu. Elini kalbine götürerek konuştu.

"Ödümü kopardın."

Alekos attan inerken kız kahkaha atmıştı. Alekos sordu.

"Atıma su verebileceğim. Uygun bir yer biliyor musun?"

"Evet büyük çınarın yanından geçen bir ırmak var. Ben de çınara gidiyordum. Dur atımı alıp geleyim."

Alekos bunun ya düşman tarafından bir kandırmaca ya da iyi bir tesadüf olduğunu düşünmüştü. Atı ile gelen kıza seslendi.

"Abellone?" dedi. Kız ona döndü.

"İsmimi nereden biliyorsun, yoksa sen?"

Alekos başını salladı. Kız tereddütle sordu.

"Pek askere benzemiyorsun."

"Sen de zengin bir tüccar kızına benzemiyorsun."

Kız önce kaşlarını çattı. Sonra elini kafasına götürüp kaşıdı.

"İyi bir noktaya değindin."

Alekos güldü. Bu kız gerçekten de zengin bir tüccar kızına hiç benzemiyordu. Ona dönüp konuştu.

"Orada iyi kavga ediyordun. Biri saldırırsa sana güveniyorum."

Genç kız eyere bağlı ok kutusunu gösterdi.

İkinci Hayatlar Krallığı (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin