Yaklaşık bir saattir beyaz bir koltukta oturmuş karşımda oturan beş kişiden yapılması gereken açıklamayı bekliyordum. "Artık konuşacak mısınız?"dedim sessizliği bölerek. Herkes tedirgindi. Asıl tedirgin olması gereken kişi ben olmama rağmen onlar benden daha tedirgindi. Saçmalık bu, az önce karşımda birini öldüren insanlardan açıklama bekliyorum bu daha da saçmalık doğrusu. "Açıklama yoksa ben gidiyorum."dedim ve ayağa kalktım. Akın kolumdan tuttu ve koltuğa geri oturmamı sağladı.
"Ece otur lütfen, biraz sabretmeni istiyorum senden."dedi tok bir sesle. Neden sabredeyim ki şuan korkudan tir tir titremem gerekirken açıklama bekliyorum. Daha benden ne kadar sabretmemi bekliyorlar ki?
"Sen şaka mısın ya, karşımda birini öldürdün nasıl sabredeyim? Ya da nasıl burada kalmaya cesaret edeyim?"dedim sertçe. Nedense sert olmam gerektiğini hissediyordum. Yine de sen abartma Ece.
"Ece haklısın ama sende bizi anla senin için yaptık."dedi Balım. Neden benim için yapmış olabilirler ki? Ben kimim sonuçta kim? Ben kendimi tanımıyor muyum? Ya da onlar beni benden daha çok mu tanıyor?
"Benim için öyle mi?"dedim alayla. "Benim için neden adam öldürdünüz açıklar mısınız o zaman."diye devam ettim. Kollarımı göğsümde bağlayıp sırtımı koltuğa yaslamıştım.
"Baban yok değil mi Ece?"dedi Mine. Evet ama bunu nereden bilebilirlerdi? "Evet yok siz nereden biliyorsunuz?"dedim kaşlarımı çatarak. Babam ne alakaydı beni on üç yıl önce terk etmişti zaten. Neden ondan bahsedecektik.
"Ece baban senin peşinde."dedi Umut. Neden hepsine birer cümle verilmiş gibi teker teker konuşuyorlardı? Kamera şakası falan yapıyorlarsa komik değildi.
"Tahmin edeyim sizde beni babamdan korumak için görevlendirildiniz?"dedim alayla karışık, ardından bir kahkaha attım. Herkes bana delirmişim gibi bakmaya başladı. Delirdim evet delirttiler beni çünkü. Bunların hepsi çok saçma. Babam neden benim peşimde olsun? Babam normal biri hepsi çok saçma.
"Ece garip geliyor olabilir ama sana açıklayınca sende her şeyi anlayacaksın."dedi Özgür yanıma yaklaşarak. Geri çekildim ve ayağa kalktım. "Dalga geçmeniz bittiyse artık gidebilir miyim?"dedim sertçe. Beni bıraksınlar ve bunların şaka olduğunu söylesinler lütfen.
"Tamam bu kadar yeter benimle geliyorsun."dedi Akın ayağa kalkarak. Hangi sıfatla bana emir veriyordu? Neden onun peşinden gidecekmişim?
"Pardon? Bana emir verme hakkını kim verdi sana?"dedim Akın'a direnerek. Akın sinirlenmişti ve ellerini yumruk yapıp sıktı. "Açıklama istemiyor muydun? Açıklama yapacağım geliyor musun?"dedi Akın. İlk başta böyle deseydi canını da sıkmazdım.
Akın beni geldiğimiz evin üst katına çıkarttı. Üst katta altı tane oda vardı beşinde isimler yazıyordu herkesin ismi her bir odanın üzerinde yazıyordu. Anladığım kadarıyla hepsi burada yaşıyorlardı. Peki altıncı oda kimindi?
"Bu oda kimin?"dedim Akın'ın odasına girerken. Altıncı oda hemen Akın'ın odasının yanındaydı. Akın bana döndü ve odasından içeri girmemi sağladı. Sorduğum soruya cevap vermemişti ama elbet verecekti.
"Dinliyorum."dedim yatağına oturarak. O da çalışma masasının yanında ki sandalyeye oturmuştu. "Ece öncelikle biz kötü insanlar değiliz. Bugüne kadar yaşadığımız her şey bizim oyunumuzdu. Amacımız seni korumak, çünkü bunun için tutulduk. Bunun için eğitim aldık. Sende kendini korumak için aynı eğitimleri alacaksın ve bizden biri olacaksın tamam mı?"dedi kaşlarını kaldırarak bir cevap bekliyordu ama tamam değildi.
"Tamam değil. Bu açıklama yeterli değil."dedim düz bir ses tonuyla daha fazlasını istiyordum. Bir açıklama yapıyorsa gerçekten açıklayıcı olmak zorundaydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzel Renk Gözlerin
Teen FictionEce babasız ve anne sevgisi olmadan büyümüş bir kız çocuğudur. Küçüklüğünde onun için güzel olan iki şey vardır Defne ve Serkan. Bir gün bir arkadaş grubunun içinde bulur kendini ama bu arkadaş grubu sıradan gruplara benzemez. Bir ajan çetesinin içi...